İsveç’ten Riksteatern’in yürüttüğü, SIDA’nın desteklediği, ülkemizde de Altıdan Sonra Tiyatro tarafından hayata geçirilen ‘İran’dan Sesler’ radyo oyunlarının sahne okumasını gerçekleştirdik geçen hafta
Yıllardır seyirci ve gazeteci olarak tiyatroyla sıkı ilişkisi olmuş, bir dönem gözünü karartıp bu işi icra etmelere de kalkışıp sonunda sınav korkusu, yaş geçmesi gibi sebeplerle ipin ucunu bırakmış biri olarak hayattaki birkaç sahne deneyimimden birini yaşadım geçen hafta.
İsveç’ten Riksteatern’in yürütücülüğünü yaptığı, SIDA’nın desteklediği, ülkemizde de Altıdan Sonra Tiyatro tarafından hayata geçirilen ‘İran’dan Sesler’ radyo oyunlarının sahne okumasını gerçekleştirdik.
Daha açıklayıcı olmak gerekirse, bunlar sekiz adet ‘oyunlaştırılmış’ gerçek hayat hikayesi. Altıdan Sonra Tiyatro’nun tanımıyla ‘İnsan hakları-insan haltları’ gibi bir başlık altında toplanıyorlar. Aralarında Derya Alabora, Tilbe Saran, Şebnem Sönmez, Serkan Keskin, Tomris İncer, Murat Karasu, Ayşe Selen, Ayça Damgacı’nın da olduğu çok sayıda tiyatrocu, gönüllü olarak gelip bu hikayeleri Açık Radyo’da okudu. Ben de, bütün cesaretimi toplayıp ‘Vatana İhanet’ adlı oyunda ipe sapa gelmez şeylerle suçlanan bir kadın gazeteciyi okudum. Yetinmedim, aynısının sahne okumasını da yaptım.
Bu kısa oyunlar, ikişerli gruplar halinde salı akşamları saat 20.30’da okunuyor Kumbaracı50’de. Her haftanın bir yönetmeni var. Bizimki Eraslan Sağlam’dı ve Tilbe Saran’ın okuduğu tek kişilik oyunla bizimkini iç içe geçirdi. Yani bana bir de hayran olduğum bir oyuncuyla aynı sahneyi paylaştırttı.
Ayrıca karşımda müthiş bir kan dondurucu bir sorgucu olarak Serkan Keskin vardı. Gözlerim de bağlıydı... O gün benim için çok heyecan verici bir
deneyim olarak kazasız belasız
geçip gitti ya, bana gazeteci kadının cümleleri kaldı...
“Bu adam gazeteci olarak işini yaptığı için suçlanıyor...”, “Arkadaşlarımdan birkaçı yargı önüne çıkacaktı ve biz de onlarla beraber gittik. Mahkemenin dışında oturmak suç mu?”, “Benim ve ailemin hayatını mikroskobik incelemeye tabi tutmuşlar. Telefonlarımı da dinlemişler...”, “Bugün İran’da bir vatandaşlık hakları eylemcisi 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şiddet dışı metotlarla rejimi yıkma planları yapmakla suçlanıyor...” Ne diyorsunuz, taaaa İran’lardan gelir gibi mi?
www.irandansesler.com adresinde projeyle ilgili ayrıntılı bilgi, ilerleyen günlerde de radyo ve kamera kayıtlarını bulabilirsiniz. Açık Radyo’da her salı 18.30’da bir hikaye dinleyebilirsiniz.
Kumbaracı50’de ise sahne okumaları devam ediyor. Bu akşam Semah Tuğsel’in yönettiği ‘Gözaltı’ ve ‘Seni Seviyorum, Hoşçakal’ okunacak. Serhan Süsler, İsmail Sağır, Arda Çetinkaya, Murat Kapu, Onur Sarıgül, Sezgi Mengi sahnede olacak. Kaçırmayın derim. İnsan hakları güdük, insan haltları
bol oldukça bu sesleri duymaya
ihtiyacımız var.
SELAMi ŞAHiN BEETHOVEN OLMUŞ!