Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu su hiç durmasın


Bülent Ortaçgil ‘sahnede geçen 40 yılını’ Açıkhava’da dostlarıyla kutladı


Açıkhava Tiyatrosu’nda tek bir boş koltuk, basamak, duvar yoktu. Tam üç saat şarkılar söyledik hep beraber. İnsana umut, coşku, neşe veren, unutulmaz bir geceydi.
Bülent Ortaçgil daha başından adını koymuştu: ‘Felekten bir gece çalacaktık’. Arkada kalan 40 yılı gözden geçirip gidenlere üzülmek de mümkündü, ama o gece diğer şıkkı seçtik.
En başa dönersek, önce Ortaçgil’in son birkaç albümdür yoldaşlık ettiği Zuhal Olcay çıktı sahneye. “Adı yeter bazı insanların” dedi, “Bob Dylan gibi, Jacques Brel gibi, Bülent Ortaçgil gibi...”
Sonra sekiz çocuk geldi sahneye, arkada Ortaçgil’in birbirinden iyi müzisyen dostları: Gürol Ağırbaş, Cem Aksel, Birol Ağırbaş, Baki Duyarlar, Tolga Kılıç, Serhan Yastıman... ‘Günaydın’ı söylediler.
Sonra Bülent Ortaçgil aldı sazını eline ve küçük kardeşleriyle ‘İster misiniz?’i söyledi. Çok özel bir şarkı bu, ilk dizesini Ortaçgil’in kızı Ege dört yaşındayken yazmış, gerisini Fikret Kızılok’la birlikte getirmişler.
‘’40’ıncı sanat yılı’ gibi büyük lafları sevmeyen, ‘Sahnede 40 yıl’ tanımına fit olan bir Ortaçgil, “40 yıldır sürtüyorum buralarda” diye özetledi durumu. Ve hemen Kızılok’la bir diğer şarkıya geçti: ‘Ninni’.
Sonra Hüsnü Arkan’la ‘Yağmur’u söylediler.

Haberin Devamı

Perdedeki yüzler
Bu arada perdede videolar izlemeye başladık. Ortaçgil’in hayatında rol oynamış isimler, müzik yazarları, gazeteciler... Ahmet Güvenç, Ümit Tunçağ, Ali Kocatepe, Selçuk Yöntem, Naim Dilmener, Cem Dizdar, Orhan Kahyaoğlu... “Eee, hiç mi kadın yok bu konuda iki kelam edebilecek?” diye teessüflerimi hazırlarken Banu Güven çıktı numunelik olarak çok şükür. VTR’siyle en çok alkışı toplayan yazı işleri müdürümüz Cem Dizdar “Biz güzel abileri okuyarak, dinleyerek büyüdük” dedi zaten... Neyse ki ‘güzel ablalar’ da sahnedeydi...
Misal, Jehan Barbur. ‘Aşk Var mı?’yı söyledi konserde. Daha çok ‘güzel abla’ gördü o sahne ama önce Burhan ve Gökhan Şeşen’i ağırladı. ‘Bahar Türküsü’nü söylediler usul usul. Zaten Burhan Şeşen’in dediği gibi, “Bağırmadan da şarkı söylenebileceğini” öğrenmişlerdi Ortaçgil’den. Bir not: Konser sonrası konuşulanlar amcanın böyle bir geceye katılmayışının epey yadırgandığını gösteriyordu.
Ardından Pinhani ve ‘Değirmenler’, Bulutsuzluk Özlemi ve ‘Normal’ ve ikinci şahane ‘abla’: Birsen Tezer!
Ortaçgil’le birlikte şarkı söyleme şansına sahip olanlardan biri de Fuat Güner oldu. Bize de iki ustayı beraber ‘Bu Su Hiç Durmaz’ı söylerken izleme şansı kaldı ki hiç yabana atılır bir şey değil.
Aranın ardından gecenin en ‘ruhsuz’ ekibi olan Mor ve Ötesi’ni izledik. ‘Senin İçin’i söylediler, gittiler. Ve Ortaçgil geldi gene, “Biraz da ben çalayım, ha?” diyerek.

Haberin Devamı

Sürpriz
Bülent Ortaçgil “Ben sürpriz sevmem” dediyse de, bu sürpriz, eski dostu Sezen Aksu’ydu. Mordoğan’dan gelmişti. ‘Yüzünü Dökme Küçük Kız’ dediler beraber... Alkışın sonu Mirkelam’ı getirdi sahneye. ‘Bütün Çiçekler Su İster’.
Ve konserin sonu da geldi yavaştan. Eski dostlardan Erkan Oğur’la ‘Pencere Önü Çiçeği’ söylendi önce... Sonra Zuhal Olcay’ya ‘Oyuna Devam’ ve ‘Beni Kategorize Etme’.
“Beni 40 yıldır kitleler sevmedi” dedi Bülent Ortaçgil: “Ama siz sevdiniz ya, yeter. Bir de müzisyen kardeşlerim sevdi beni.” Ve bütün müzisyen kardeşler sıralandı sahneye. Üzerlerinde Ortaçgil şarkılarından sözler bulunan tişörtleriyle, “Benimle Oynar mısın?” dediler. Uzun süren alkışlar ve ‘Şık Latife’li final.
Konserden sonra, eşi Çiğdem Ortaçgil “Bülent gibi bir gece oldu” dedi. Galiba en doğru tanımdı, onun gibi sakin, sade, su gibi bir geceydi... Diliyoruz ki bu su hiç durmasın!