İtalya’da iki yıldan fazla süren tiyatro işgalinde mutlu son... 16 Eylül Pazartesi günü, işgal altındaki tiyatronun yönetimi, 5000’den fazla kurucusu olan vakfa devredildi
Uzun süredir okuduğum en tatlı haberlerden biri... Övgü Pınar’ın Deutsche Welle Türkçe’de yer alan haberine göre İtalya’da iki yıldan fazladır süren tiyatro işgali eylemi ‘mutlu sonla’ noktalanmış. Önce hikayesinden söz edelim Teatro Valle’nin... Roma’da, 1727’den beri ayakta duran, sahnesinden şehrin en büyük oyuncularının, şarkıcılarının geçtiği bir tiyatro salonu. Birçok tarihi ana tanıklık etmiş, mesela Pirandello’nun “Altı Kişi Yazarını Arıyor” oyununun dünya prömiyerine...
Gelgelelim, Teatro Valle 40 yıldır İtalyan Tiyatro Kurumu’na (ETI) bağlı ve ekonomide sıkıntı yaşandı mı ilk kültür sanattan kısan bütün dar görüşlüler gibi Berlusconi hükümetinin Ekonomi Bakanı Giulio Tremonti de ETI’yi kapatma kararı almış. Yıl 2010. Bu karara paralel olarak da Teatro Valle’nin de özelleştirilmesi gelmiş gündeme.
Ama bu karar, bir grup sanatçı ve sanatseverin pek hoşuna gitmemiş. Biliyorsunuz bunlar bir memnuniyetsizdir, habire sokaklara dökülürler, maksat muhalefet olsun. Tutturmuşlar “Olmaz efendim, bu salon Roma’nın yeri doldurulmaz bir değeri” diye ve özelleştirme kararının çıktığı 14 Haziran 2011 günü, hop, tiyatroyu işgal etmişler. 50-60 kişilik bir çapulcu grubu... Derlermiş ki Teatro Valle kimlik değiştirmeden korunsun, aksi halde çıkmıyoruz biz buradan. Günden güne büyümüşler, ünlü yazarlardan, sanatçılardan maddi manevi destekler almışlar. Hatta Coppola Venedik Film Festivali’nden selam çakmış Teatro Valle işgalcilerine...
Konserler, paneller düzenlendi
Az buz değil, iki yıl üç ay sürdü eylem. O kadar süre boyunca orada yatıp kalktılar, tiyatroda her gün ücretsiz (ama isteyenlerin gönüllerinden koptuğunca bağışta bulunabildiği) konserler, tiyatro gösterileri, paneller düzenlediler. Dünyadaki benzer eylemlere destek vermeyi de ihmal etmediler. Misal, Gezi ve Emek Sineması eylemcilerine yanlarında oldukları mesajını gönderdiler. Anlaşılan o ki kimsenin aklına da içeriye bir gaz bombası atıp bu grubu dağıtmak gelmedi...
Gel zaman git zaman, bu ‘gönüllerden kopan’ bağışlar birikti ve bir vakfa dönüştü. 16 Eylül Pazartesi günü, işgal altındaki tiyatronun yönetimi, 5000’den fazla kurucusu olan vakfa devredildi. Yani artık düpedüz ‘halkın malı’. Dünyada benzeri olmayan bir ‘halkın zaferi’ hikayesi...
Bu arada tiyatronun web sitesine girdim, baktım tanıdık bir sima, bizim Gezi olaylarının ‘sapanlı teyze’ diye anılan ünlü fotoğrafı açılış sayfalarında. ‘Kendi direnişinizi yaratın’ diye bir başlık atmışlar, makasla kesiyorsun, o çerçeveye kendi ‘direniş fotoğrafını’ koyuyorsun, onlara yolluyorsun... Acaba şüphelenilen ‘dış mihrak’ Teatro Valle olabilir mi? Bir de acaba buraya ‘dikkat ironi’ yazmak gerekir mi?
YiNE YENiDEN ASMALIMESCiT
Masa yasaklarıyla şah damarı kesilen Asmalımescit’i canlandırmak için esnaf elele vermiş, Asmalımescit Günleri düzenliyor. Bugün ve yarın yolunuzu Asmalımescit’e düşürürseniz, bir festival havasıyla karşılaşabilirsiniz. DJ performansları, müzik dinletileri, sokak ikramları, sürprizler... Programı http://www.asmalimescitlife.com/ adresinden takip etmek mümkün.