Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘Efes Pilsen One Love’, ilk kez gerçekten ‘bira’yla özdeşleşti ve herhalde oraya giden insanlar en çok bu sene bu kadar çok bira içti kapılara çıkıp çıkıp. “İçmeyeceksin” dendikçe, “İçeceğim efendim” diyesi geliyor insanın...

BURADA AMUDA KALKMAK YASAKTIR

Çocukluğumun en değerli kahramanlarından Cimcime geldi bir anda aklıma bugün. Maceraları, her hafta dört gözle beklediğim Milliyet Çocuk’un içinde yer alan Cimcime; aslında İtalyan çizer Grazia Nidasio’nun Stefi’si. Şahane bir espri anlayışı, kıvrak bir zekası olan, süpürge gibi saçlarından nefret eden bir kız çocuğu. Birçok karesi bugün gibi gözümün önünde de, en çok nedense şunu hatırlıyorum: Keşke bulabilseydim, bulamadım, tarif etmek zorundayım. Bir park, ‘Burada amuda kalkmak yasaktır’ yazılı bir tabela ve tabii ki yanında amuda kalkmış bir Cimcime.
Yasağın insan üzerinde yaratacağı sonuç budur çünkü. Belki hiç aklına gelmeyecek bir şeyi deli gibi istemeye başlarsın. Herhalde hiçbir müzik festivaliyle ilgili bu kadar çok ‘bira’ lafı edilmemiştir. ‘Efes Pilsen One Love’, ilk kez gerçekten ‘bira’yla özdeşleşti ve herhalde oraya giden insanlar en çok bu sene bu kadar çok bira içti kapılara çıkıp çıkıp. “İçmeyeceksin” dendikçe, “İçeceğim efendim” diyesi geliyor insanın çünkü. Ve ne oldu, biz gençleri korumuş olduk. Tebrikler. Böylece bira Santralistanbul sınırlarında kalmadı, sokağa taştı.

Yasaklanan caziptir
Bu yasakların gerçekten ‘delinmek için’ olduğunu bir bu işlerle uğraşan ‘yetkililer’ mi görmüyor? Sokaklardan masa kaldırırsın, insanlar yere minder atıp oturur. Bira satmazsın, karaborsadan alır. Gittikçe insanları bir şeyleri daha ‘el altından’ yapmaya mecbur edersin. Her zaman daha tehlikelidir. Korumaya çalıştığın çocukların başına bin beter dertler açarsın, çünkü ‘yasaklanan’ caziptir.

Bir kendi haline bırakın yetişkinleri artık. Herkesin aklı var, fikri var çok şükür. Çocuk yapıp yapmayacağına, alkol tüketip tüketmeyeceğine, ne giyip ne giymeyeceğine kendi karar verebilir insanlar. Demiyoruz ki lise kantinlerinde bira satılsın. Ama yani bir rock festivaline bu muameleyi yapmanın iki sonucu olmuştur: Müziğin tadını kaçırmak bir, bira satışlarını artırmak iki. Bu bakımdan Eyüp Belediye Başkanı kendisiyle ne kadar övünse azdır.

Haberin Devamı

AÇIKHAVA’DAKi MiNDER TUZAĞI

Haberin Devamı

Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda enteresan bir ‘minder uygulaması’ var. Kapıdan giriyorsun, “Koltuklar tozlu, minder alın” diyen satıcılarla karşılaşıyorsun. Eskiden oturma yerleri taştı, minder alırdın, ya da yanında kendin getirirdin, anlaşılabilirdi. Peki ‘koltuklar tozlu’ ne demek? Bakıyoruz, şu demek: Yer göstericiler olsun, satıcıların kendileri olsun, ayakkabılarıyla oturulacak yerlere paldır kültür basıyorlar ki koltuklar tozlu olsun. Önce kirlet, sonra çözüm üret. İyi bir para tuzağı değil mi?

ÖNCE UMUT, SONRA HAYAL KIRIKLIĞI

Nedendir anlamıyorum, gerçekten lezzetli İtalyan restoranı konusunda yoksul bir şehir, İstanbul. Cihangir’de açılan San Lazzaro Trattorio da önce bir umut, sonunda bir hayal kırıklığı oldu maalesef.
Hadi İtalyan demeyelim, belli bir düzeyin üstünde fiyatları olan, dolayısıyla o ölçüde hizmet vermesi beklenen, şık bir lokanta olarak bakalım duruma. Böyle bir yerde ekmek sepetinde pakette satılan tost ekmeğini gördüğün anda başlıyor olay. Şık bir lokantada o tost ekmeği sepete girmez, ‘bruschetta’da hiç kullanılmaz. Spagetti Carbonara’ya konan bacon önce tavada sote edilir. Yanılıyor muyum diye 40 ayrı tarife baktım, hiçbiri insanlara çiğ bacon yedirmiyordu. Parmesan peyniri olsun, karabiber olsun tek tek talep edilecek kalemler değildir, makarnanın üzerine konması kuvvetle muhtemel olduğundan size önerilir. Önerilmedi, kendiniz istediniz diyelim, masanızda durmakta olan peynir “İşiniz bitti mi, alabilir miyiz?” diye sorulmadan hışımla gelinip alınmaz. Servis elemanları hangi yemeğin içinde ne olduğunu bilir, sorduğunda cevap verebilir.
Neyse, yemeklerin de, servisin de vasat olduğu, tatsız bir deneyimdi San Lazzaro Trattorio. Toparlanmasını dileyelim, Fol Burger’den beri hiçbir müessesenin tutunamadığı şu mekanda bir yer de uzun ömürlü olsun bari.