Bir filmin başrollerinde Robert de Niro ve Monica Bellucci’nin olması, onu merak etmek için yeterli sebeptir. Ben de bu nedenle aslında ‘Aşkın Kullanma Kılavuzu’ gibi klişe bir ada sahip olan ‘Manuale d’Am3re’, bir başka kötü klişe isimle ‘Her Yerde Aşk’ olarak ülkemize gelince, koştur koştur gittim. Neticede aşk aslında neredeyse ‘hiçbir yerde’ olduğu için sinemada bulunduğunda kaçırılmamalı diye düşünerek... Ve ‘amore’nin ortasındaki ‘3’ de ne ola ki, diye merak ederek...
Toscanalı yönetmen Giovanni Veronesi, 2005’ten beri aşka dair muhtelif ‘kullanma kılavuzları’ hazırlamayı kendine görev bilmiş. İlkinde aşkın neşeli ve üzgün yanlarını anlatan üç öyküyü bir araya toplamış, ikincisinde bu kez dört ayrı aşk hikayesi anlatmış ve 2011’de de gelmişiz serinin üçüncüsüne.
Eros okunu fırlatıyor
İyi bir çıkış noktası olabilir belki ama ben izlediğim bu partide o öykülerin yan yana gelmesine bir gerekçe bulamadım. İlkinde, Ferzan Özpetek’in ‘Serseri Mayınlar’ının yakışıklı Tomasso’su Riccardo Scamarcio’nun ortasında durduğu bir aşk üçgeni mevcut. İkinci öykünün bana sorarsanız aşkla filan ilgisi yok, orta yaşlı ve peruklu bir haber sunucusunun bir gecelik ilişkisinin bir ‘öldüren cazibe’ durumuna dönüşüp canına okumasını anlatıyor. Her iki öykü de absürd komedinin sınırlarında dolanmakta. Bu arada 80 dakika geçmiş ve hâlâ ortada ne De Niro var, de Bellucci. Hayal kırıklığı dorukta.
Derken üçüncü bölüm başlıyor ve biz de ‘aşk’ adını verebileceğimiz bir şeyler görmüş oluyoruz. Altı yıl önce kalp nakli yaptırmış Amerikalı bir tarih profesörü, Adrian (nihayet Robert De Niro). Roma’da yaşıyor, sakin bir hayatı, aklını kadınlarla bozmuş bir komşusu var, Augusto. Bir gün Augusto’nun kızı Viola geliyor Paris’ten. Kim o? Tabii ki muhteşem Monica Bellucci. Ve filmde bütün bölümleri birbirine bağlayan Eros, okunu fırlatıyor, Adrian’ın ‘yeni kalbi’, Viola’yı sevmeye karar veriyor.
İnsanın elinde böyle bir çift olur da onları son 40 dakikada mı kullanır, akıl sır erdiremedim. De Niro’yu huysuz babadan farklı bir rolde, romantik bir aşıkta izlemeyi çok sevdim. Sırf son bölüm için görülür, isterseniz ilk yarıyı kaçırıp arada bile girebilirsiniz...