Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Film Emekte izlenir



'Selvi Boylum Al Yazmalım' 30 küsür yıl sonra restore edilmiş olarak gösterimde. Keşke "Sevgi emektir" diyen bu filmi Emek'te izleyebilseydik



Alışveriş merkezlerimizden birindeki son teknolojiyle donanmış sinemanın rahat koltuklarında oturmuş filmin başlamasını beklerken, giren müzikle nefesimi tuttum birden. Cahit Berkay'ın müziğiydi, o derece bildik, o kadar anılarla dolu bir melodiydi ki... Ve büyük perdede Asya'yı gördüm sonra. Kırmızı kamyonuyla İlyas'ı... Ve Cemşit'i...
Çocukluğumun kahramanları, tam bildiğim halleriyle, ama biraz daha canlı... Ve o unutulmaz replik: "Sevgi neydi? Sevgi emekti"

Haberin Devamı

Esas mutlu son hangisi?
Bu cümleyi çok küçük yaşta, bir Türkan Şoray - Kadir İnanır filminde duymuş, aklının bir köşesine yazmış bir kuşağız biz. Bu filmin o güne kadar gördüğümüz Yeşilçam filmlerinden farklı bir şey söylediğini o yaşta bile sezmiş bir kuşak.
İlk kez 'esas kız'ın aşık olduğu genç, yakışıklı ve uçarı 'esas oğlan'ı değil, kendisine ve çocuğuna kol kanat germiş, onları beklentisiz sevmiş şefkatli ve olgun adamı tercih ettiğini görmüştük.
Öyle olmazdı hiç Türk filmlerinde. Yakışıklı ve aklı beş karış havada delikanlımız, genç kızın sabrıyla günün birinde yola gelir, film boyunca türlü badireler atlatan 'aşk' mutlu sona ererdi. Sanki mümkünmüş gibi, 'mutlu son'u bu sanıyorduk.

‘Duygusunu’ da restore edebildi mi?
'Selvi Boylum Al Yazmalım', 1977 yılında bambaşka bir sözle çıktı karşımıza. Kırgızistan'ın büyük yazarı Cengiz Aytmatov'un öyküsünden Ali Özgentürk'ün yazdığı senaryo, Atıf Yılmaz ustanın eliyle sinemaya aktarılmış ve filmin sonunda zafer 'emek'in olmuştu.
Asya (Türkan Şoray), büyük bir aşkla evlendiği ama kendisini aldatan, çocuğuyla ortada bırakıp kaçan kamyon şoförü kocası İlyas'ı (Kadir İnanır) değil zor zamanında ona sahip çıkan Cemşit'i (Ahmet Mekin) seçmişti. Ve Türkan Şoray'ın bile "Seyirci kabul etmez" diye karşı çıktığı bu son, 'Selvi Boylum Al Yazmalım'ı unutulmaz kılmıştı.
Ne zaman 'gelmiş geçmiş en iyi aşk filmi' soruşturması yapılsa, açık ara farkla birinci gelen 'Selvi Boylum', 30 küsür sene sonra daha parlak renkleriyle sinemalarda bugün. Çiçek Film, Groupama Gan Sinema Vakfı ve Technicolor Sinema Mirası Vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da desteğiyle filmi restore edip yeniden gösterime sundu.
Denebilir ki 'duygusunu' restore edebildi mi peki? Bugüne uydurabildi mi? Yoksa "Sevgi emektir" gibi bir cümle hala birilerine bir şey söyler mi bugün de? Biriyle birlikte olmayı, bir ilişki kurmayı 'elektrik aldım - alamadım'a indirgeyen, önce sevişip sonra tanışan kuşakların bu filmi görmesini çok isterim ben. Belki bir şeyler değişir onlar için de.
Ve tabii keşke mümkün olsaydı da bu filmi Emek Sineması'nda izleyebilseydik. Bizim için hala sinema 'Emek' demektir ve evet, film sinemada izlenir. Film, Emek'te izlenir.


"Bizde yamuk olmaz"
Türk pop müziğinin 'delikanlı kadını' Nazan Öncel, bir single çıkardı. Tek bir şarkı var içinde, iki versiyonuyla: 'Tuttum Bırakmam'.
Bu şarkıyı geçen yıl 'Janti' lakaplı Hamit Ündaş'ın albümünde dinlemiş ve de bayılmıştım. Nazan Öncel destekli albümün tamamı çok güzeldi zaten. Ve pek çok güzel iş gibi müzik piyasasının saçma gürültüsü içinde kaynadı gitti. Hala bulunuyorsa, hararetle tavsiye ederim, gidiniz, alınız, dinleyiniz.
İşte o albümün en güzel şarkılarıdan biri de Janti'ye Nazan Öncel'in eşlik ettiği 'Tuttum Bırakmam' idi. Sözlerine bakalım: "Herkes evine dönerken ben senin derdinde / İçime ağlarım ben sokak köşelerinde - Şişede gözyaşlarım, nerede olsa yatarım / Taşları yastık yaptım, bulutlardır yorganım /
Tuttum bırakmam / Tuttum, elini bırakmam / Bizde yamuk olmaz". Tabii ki sözler Öncel'in. Beste ise Hamit Ündaş'a ait.
Tipik bir 'harbi' Nazan Öncel aşk şarkısı. Kaçırmayın!