Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sanki Shakespeare’lar, Brecht’ler, Çehov’lar gazetelerde çarşaf çarşaf yazılıyor, çiziliyor da, ‘3. Türden Yakın İlişkiler’ gibi oyunlar ‘hafif’ bulunup görmezden geliniyor

Entelektüel sözcüğünün yerli, yersiz hakaret mahiyetinde kullanıldığı başka bir dil-toplum-kültür var mı acaba? Üstelik bunun yazan-çizen-sanatla uğraşan insanlar tarafından yapıldığı? Dört nala koşmayan her işin ‘entelektüel’ diye yaftalanıp sıkıntıdan ölünecekler rafına kaldırıldığı...
Geçen hafta Uğur Uludağ, ‘3. Türden Yakın İlişkiler’ serisinin son halkası olan ‘Başlangıç’ oyununun galasını yaptı. Fakat “Mecbur değilseniz sokağa çıkmayın” anonslarının yapıldığı karlı bir geceye denk geldiği için katılım zayıf olmuş. Kar-kış, gece-gündüz demeden işlerini yapmaya çalıştıkları için elbette takdiri hak eden magazin gazetecilerine teşekkür etmiş Uğur Uludağ. Buraya kadar bence de her şey yolunda. Fakat oraya teşekkür ederken başka bir tarafı dövmeye kalkmasaydı... Misal, “Magazin çalışanları olmasa tiyatro haberleri gazetelerde yer bulmaz. Herkes çok fazla entelektüel” gibi gereksiz bir ‘iddiada’ bulunmasaydı... Ama tabii o iddia olmasa o haberin de yer bulamayabileceğini düşündü tahminen.
Hayır, bir de gerçekten mesele ‘herkesin fazla entelektüel olması’ olsa keşke... Sanki Shakespeare’lar, Brecht’ler, Çehov’lar gazetelerde çarşaf çarşaf yazılıyor, çiziliyor da, ‘3. Türden Yakın İlişkiler’ gibi oyunlar ‘hafif’ bulunup görmezden geliniyor... Ama çok şükür magazin basını var da tiyatro haberi okuyoruz!
Uğur Uludağ, yıllardır tiyatro yapan bir insan olarak bu kadar ‘naif’ olabilir mi gerçekten? Bir bakalım, neler öğreniyoruz magazin basınından tiyatroya dair?
Evet, mesela Nilperi Şahinkaya’nın (Pardon ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin Mesude’sinin) sahnede soyunduğunu öğreniyoruz. Striptiz sahnelerinden bir fotoğraf galerisine ulaşmamız da mümkün. ‘Cesur sahneler’, ‘Tartışılan oyun’, ‘Şok eden görüntüler’! Eğer biraz daha araştırmacı olursak, ortada ‘Yaklaştıkça’ diye bir oyun olduğunu da öğrenebiliriz. Celal Kadri Kınoğlu yönetiyor, Tiyatro İstanbul’da sahneleniyor, bu da benden olsun.
Sonra “Aman Allahım, skandal!” iki kadın oyuncunun sahnede ‘dudak dudağa’ öpüştüğünü öğreniyoruz. “Masum bir öpücük’ olduğunu, abartmamak gerektiğini... Oyunu merak edenler için not: Oyunun adı ‘Sonbaharı Beklerken’, Çolpan İlhan Irıs Murdoch’ı oynuyor, yönetmen Naşit Özcan.
Sunucu Yeliz Şar’ın ‘Canlı Yayın’ adlı oyunda ‘soyunduğunu, öpüştüğünü, tahrik edici pozlar verdiğini’ öğreniyoruz başka bir gün. 30 kez öpüştüğü, külotlu çorabını çıkarırken zorlandığı gibi ‘ilgi çekici’ detaylarla...
Genco Erkal’ın Nişantaşı’nda leopar desenli bir paltonun fotoğrafını çektiğini de öğrenebiliyoruz ayrıca.
Hafızalarımızı yoklayalım, geçen senenin en çarpıcı tiyatro olayı neydi? Hayır, Kevin Spacey’nin ‘III. Richard’ı’ı değil, Hande Ataizi-Cihan Ünal arasındaki taciz konusu...
Evet, ne diyeyim? Uğur Uludağ haklı, magazin basını olmasa tiyatro haberleri gazetelerde yer bulamayacak.

Haberin Devamı

Bu albüm kaçmaz!

Haberin Devamı

Benim bir tiyatro ve müzik haberim var bugün. Gerçek bir müjde. Tolga Çebi, oyun müziklerini yayınlamaya başlamış! Tiyatro müziği alanında bir büyücü Tolga Çebi. Oyun bitimlerinde seyircinin “Bu müzikleri nereden bulacağız?” diye yolunu kestiği biri. Ben de o seyircilerden biri oldum hep, oyundan çıkarken Çebi’nin müziğini yanımda götürmek istedim. Nihayet bu mümkün artık!
Favela-Gişe Yapım etiketiyle yayınlanmaya başlanan külliyatın ilk iki CD’sinde Çebi’nin Oyun Atölyesi’nde yaptığı yedi oyunun müziği var: ‘Azrail’in Gözyaşları’, ‘Othello’, ‘Atinalı Timon’, ‘Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler’, ‘Testosteron’, ‘Macbeth’ ve ‘Don Juan’ın Gecesi’.
Ben tabii hemen “7 Shakespeare Müzikali nerde?” diye feryat ettim. Neyse ki cevap “Yakında!” Hem de DVD formatında. Tolga Çebi’nin genel müzik direktörlüğünü yürüttüğü Bakırköy Belediye Tiyatroları’ndaki oyunların ve diğer özel tiyatrolardaki işlerinin de kaydı gecikmeyecekmiş. Bu albümü hiç gecikmeden edinmenizi öneriyorum ve Tolga Çebi’nin müziğiyle tez zamanda tanışmanızı...