Teoman şarkılarının senfonik düzenlemelerle seslendirilmesi fikrini niyeyse ilk duyduğumda hiç cazip bulmamıştım. Yanılmışım...
Teoman’ın müziği bırakma kararını, doğal olarak tamamen bencil sebeplerle, hiç hoş karşılamayanlardanım. Şarkılarını benzersiz bulmam yetmezmiş gibi, onun o “Bardan çıkarken sarhoş yakalandı” anlarındaki gülümsemesi dahil, her halini çok sahici, çok kendine özgü, çok hoş buluyorum. Bir adım ileri gidersek, ‘iyi aile çocuğu’ olma iddiasında olmayan rock yıldızlarının bizim de hakkımız olduğunu düşünüyorum. Birileri de ‘norm’lara değil kafasına göre takılsın mümkünse...
Neyse, bir dörtlü konser albümü çıkardı çok şükür teselli armağanı niyetine, bir süre daha idare eder Teoman’cıları. Adı ‘Teoman Live’, içinde Türkiye’nin çeşitli kentlerinde verilmiş konserlerden parçalar, Ortaçgil-Teoman
konseri ve beni en çok mutlu eden ‘Paramparça Senfoni’ var.
Teoman’ın şarkılarının senfonik düzenlemelerle seslendirilmesi fikrini niyeyse ilk duyduğumda hiç cazip bulmamıştım. Dinlerken de sona bıraktım onu. Meğer bir daha çıkaramayacakmışım CD player’dan. Meğer Teoman şarkıları senfoni orkestraları tarafından çalınmak için yazılmışmış... Özellikle ‘Paramparça’yı, ‘İki Yabancı’yı, hele hele ‘Mavi Kuş ile Küçük Kız’ı nasıl döne döne dinlediğimi anlatamam. Aranjmanları yapan Kamil Özler’i, şef İbrahim Yazıcı’yı, İstanbul Senfoni ve Borusan Filarmoni orkestralarının sanatçılarını kutluyorum. Konser için çok geç ama bu albüm kaçmaz.
30 olacaktı...
Serhan Şeşen ihmalkâr ellerin kurbanı olup aramızdan ayrılalı üç yılı geçti. 27 Şubat’ta ailesi, dostları, abileri, ablaları dördüncü kez onsuz kutlayacak doğum gününü. 30 yaşına basacaktı Serhan. Kim bilir neler yapıyor olacaktı şimdi... Yüksek lisansı bitirmiş olacaktı, muhtemelen akademik kariyerine devam edecekti, müzikte kesin beş adım daha sıçramış olacaktı, bir yandan yanına yöresine neşe dağıtmaya devam edecekti...
Onun yapamadıkları-yapamayacakları her zaman sevenlerinin ve vicdanı olan herkesin yarası olarak kalacak. Ama bir de yapılabilenler var. Ailesi acılarına gömülüp içe kapanmak yerine Serhan’ı adıyla, düşüncesiyle, ışığıyla yaşatmaya karar verdi, Serhan Şeşen Müzik, Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği (www.serhansesen.com) kuruldu. Dernek müzik ve felsefe dallarında etkinlikler düzenlemeye, okullara müzik derslikleri açmaya, öğrencilere destek olmaya devam ediyor.
27 Şubat’ıysa ‘Yaşama Saygı Günü’ olarak kutluyorlar. Bu yıl, Anjelika Akbar ve Grup Gündoğarken’in katılacağı Yaşama Saygı Konseri’nin konuk sanatçısı Bülent Ortaçgil. 27 Şubat Pazartesi saat 21.00’de Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde...