Sanatçının resimli öyküsü

Hani magazin programlarında milletin peşine düşerler de, gerekçesi hep aynıdır: 'Halk ünlülerin hayatını merak ediyor.' Madem ki 'halka mal oldunuz', yediğiniz, içtiğinizle, gezdiğiniz tozduğunuzla her anınızı, tüm varlığınızı armağan etmek durumundasınız 'sizi o yere getiren' kitleye.
Sevdiği bir ünlünün geceyarısı bir gece kulübünden kiminle çıktığını bilmek, insanın merakını ne kadar tatmin eder bilemiyorum, ama şu an elimde bir kitap var ki, birini gerçekten 'merak etmenin' karşılığını hakkıyla veriyor. Adı, 'Mazhar Olmak'. Kapağı kaldırdığımız anda öğrendiğimiz gibi, 'iyi bir şeye ulaşmak, ermek' demek. Mazhar Alanson'un kitabı. Nasıl isimlendirmeli bilmiyorum, bir tür resimli otobiyografi, bir günlük, bir hatıra defteri... Hepsi ve hiçbiri. "Böyle bir örnek olduğunu görmedim" diyor giriş yazısında, işte öyle bir şey.
Tasarımı, içindeki illüstrasyonlar, hepsi kendisine ait. Zaten Mazhar Alanson'un bünyesinde müzisyenliğin yanı sıra başka marifetler de barındırdığını bildiğimiz için şaşırtıcı değil.
Yazarak, çizerek, fotoğraflar yapıştırarak kendini anlatmış Alanson kitapta. Hele hele bir MFÖ hayranıysanız bulunmaz bir hazine var karşınızda. Hangi şarkı hangi koşullarda yazıldı, o arada grup elemanları arasındaki uyum - çatışma durumu ne alemdeydi, Eurovision'a nasıl katıldılar, önemli kararlarını nasıl aldılar...

Hakkında çıkan yazılar, karikatürler, film afişleri, şarkı sözleri, notalar, Mazhar Alanson'un üzerine düştüğü notlarla yer alıyor kitapta. Sahiden her bakışta yeni bir şey keşfettiğiniz, çok heyecan verici bir maceraya atılıyorsunuz sayfaları çevirirken.
Ben 'Sanatçının Öyküsü'nün Sait Faik'in bir hikayesinden esinlenilerek yazıldığını bilmiyordum mesela. Ya da dikkatli bir dinleyici geçinirim, 'Bodrum'un sözlerinin tamamı birinci tekil şahısken, 'Bir zamanlar aşık olmuştun / Ama şimdi ismi neydi unuttun' dediğinin farkında değildim. Meğer Mazhar Alanson evliyken yazdığı şarkılarda denetim uyguluyormuş kendisine. "Aşık olan ben değildim, sendin" şeklinde...
Ve sürprizin büyüğü arka kapakta: Bir CD. İçinde Bodrum'dan, Yandım'a, Benim Hala Umudum Var'dan, Yalnızlar Garı'na, Güllerin İçinden'den, 'Gözyaşlarımızı Bitti mi Sandın'a tam 14 şarkı var. Mazhar Alanson geçmiş mikrofonun başına, hepsini bir kerede çalmış, söylemiş. Olduğu gibi de bırakmış, detonesiyle, gıcırtısıyla. "Dinlerken hatıralar, yıllar gözünüzde canlanabilir." diyor."Benim gözümün önünde rahmetli Şan Tiyatrosu'ndaki bir konserde başlayan upuzun bir macera canlandı örneğin. 'Vak the Rock' dinleyerek geçen 86 yazı ve sırasıyla hayatımın her dönemine eşlik eden MFÖ şarkıları.
Herkesin yolculuğu farklı olacak kuşkusuz, alın kitabı CD eşliğinde bir karıştırın, bakalım hangi unutulmuş duygulara 'mazhar olacaksınız...'