18.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Duduk çalgısının dünyada geniş bir şekilde tanınmasını sağlayan Civan Gasparyan, günümüzün önde gelen müzisyenlerinden biri. Bugünkü başarısına ulaşmasındaki en önemli etken, müziğe olan müthiş tutkusu. 12 Ekim 1928'de Ermenistan'ın Ahta bölgesindeki Solag köyünde doğan Gasparyan'ın kökenleri Türkiye'de... Müzisyenin ataları eski adı Gaspar olan Muş'tan gelmiş. Bu nedenle ailesinin soyadı Gasparyan. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde anlamlı bir konser düzenleniyor. Grup Organizasyon tarafından gerçekleştirilecek olan konserde duduk üstadı Civan Gasparyan ve Yavuz Bingöl, farklı kültürlerin uyumunu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu sahnesine taşıyacak. Civan Gasparyan, küçükken Ermenistan'da izlediği sessiz filmlerin hüzünlü yerlerine dudukla eşlik eden müzisyenleri dinlerken merak salmış bu enstrümana. O günlerden birinde bu işin ustalarından Markar Markaryan'dan ilk duduğunu alan Gasparyan, tutkusunu gerçekleştirmek için inanılmaz bir çaba harcamış. Müzisyenin Türkiye'de albümlerini yayımlayan Kalan Müzik'in web sitesinde yer alan, Ulaş Özdemir-Salih Nazım Peker imzalı söyleşiden Gasparyan'ın eskiden günde 14-15 saat duduk çaldığını, hatta bazen bu yüzden bayıldığını öğreniyoruz. Çalmaktan bayılırdı Komitas Konservatuvarı'nda öğrenim gören, master yapan, pedagoji eğitimi alarak konservatuvarda öğretim görevlisi olan müzisyen, 1946'dan 1982'ye dek Tatul Altunyan Halk Müziği ve Oyunları Topluluğu bünyesinde solist olarak görev aldı. Gasparyan, Sovyetler Birliği döneminde ülkede en tanınan sanatçılardan biriydi. Duduğuyla Stalin'den sokaktaki insana kadar toplumun tüm kesimlerine konserler verdi.Müzisyen "Günaha Çağrı", "Ölüm Yolunda", "Gladyatör" ve "Ronin" gibi filmlerin müziğine de katkıda bulundu. Bu filmlerin en vurucu anları, Gasparyan'ın duduğuyla ölümsüzleşti. Müzisyenin albümleri 1970'ten bu yana yayınlansa da gerçek şöhreti Peter Gabriel ve Brian Eno ile yaptığı çalışmalardan sonra yakaladı. Sovyetler Birliği ve dünyanın değişik ülkelerinde dünya müziği alanında verilen en önemli ödüllerden sayılan WOMEX dahil birçok ödül kazanan, Erivan Devlet Konservatuvarı'nda profesör olarak görev yapan Gasparyan, Ermenistan'ın ilk ve tek halk sanatçısı unvanını taşıyor.Yavuz Bingöl ve Civan Gasparyan, 1 Eylül Cumartesi 21.00'de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda yapılacak konserin ardından, 2 Eylül 21.00'de Ankara'daki M.E.B. Şûra Salonu'nda sahneye çıkacak. Biletler Biletix'te: (0216) 556 98 00 Stalin'e konser verdi Gasparyan, Kalan Müzik'in web sitesinde yayınlanan söyleşisinde "Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkiye nasıl bakıyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtlıyordu: "Çok üzülüyorum. Eski günlerde yapılan ortak konserlere, albümlere, eğlencelere bakıyorum, çok şaşırıyorum bugünkü duruma. Çok acı verici. Bugün bu ülkelerin bulunduğu durumdan habersiz olan politikacılar var. Bence onların yaptıklarını halk kesinlikle kabul etmiyor. Hatta halkın bunları anlayabildiğini sanmıyorum. Sana her gün biri gelse, 'Git bu Ermenileri öldür, git bu Azerileri öldür' dese, TV'den radyodan akşama kadar böyle yayın yapsa, bunları dinleyen insanlarda suç arayabilir misin? Bir milletin topyekûn 'kötü Ermeniler", 'kötü Azeriler' diye nitelendirilmesi ne kadar yanlış. Böyle hatalar her iki devletin politikacıları tarafından da yapılıyor." İki taraf da hata yapıyor