AYAKKABINI SÖYLE, SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM

Geçen hafta 9’uncusu gerçekleşen Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı Contemporary Istanbul’da en çok konuşulan çalışmalardan biri; Alinur Velidedeoğlu’nun 2003’te gerçekleştirdiği 32 parçalık sergiye ait ‘Everybody Walks’ isimli enstalasyonuydu.
Çalışma bana Andy Warhol’un erken döneminde yaptığı ‘Diamond Dust Shoes’ serisini hatırlattı. Warhol, çizimlerinde dünyaca ünlü isimleri kullanmıştı.

LOS ANGELES’TAN CANLI BAĞLANTI
Velidedeoğlu’nun eseriyle ilgili araştırma yaptığımda, ‘Cemiyetin ayakkabıları fuarda’ gibi başlıklar gördüm.
Bu yüzden, “Acaba Alinur Velidedeoğlu da Warhol etkisinde pop-art niyetli mi, değil mi?” diye merak ettim. Ve Los Angeles’ta olan Velidedeoğlu’nu aradım.
Bugünün parasıyla 1000 TL ve üzeri olan 39 topuklu ayakkabı ve 1 tane 1 lira değerindeki bir ayakkabıyı metal bir pano üzerine çivilerle çaktığı çalışmasını kendisinden dinledim.
39 topuklu ayakkabıyı, Asnakesh isimli Etiyopyalı bir kadının toz ve çamur içindeki plastik ayakkabısının spot ışığı olarak kullanmış.

Alinur Velidedeoğlu’nun çalışması, bana Andy Warhol’un ‘Diamond Dust Shoes’ serisini hatırlattı.

ASIL KONU SOSYETE DEĞİL
Arkadaşlarından severek giydikleri ayakkabıları bu çalışmada kullanmak için isteyen Alinur Bey; insanların sadece bu kadınların sosyetik sıfatlarına odaklanmasını, eserin içeriğini teğet geçmek olarak yorumluyor.
Çalışmadaki kadınlar toplumdaki kimlikleriyle değil; sadece kadın kimlikleriyle var olsunlar diye, soyadlarını vermemiş.
İsimleri görenler, bu kadınların kim olduğunu anlar ama mesele bu isimler üzerinden bir kurgu oluşturmak değil...
Aslında bu çalışma, markaların yıllar içindeki değişimini gösteriyor.
Çoğunluğu Dolce&Gabbana olan ayakkabılar arasında Calvin Klein ve Ferragamo gibi markalar var...
Louboutin’in 1993’te piyasaya çıkardığı kırmızı tabanlı ayakkabıları, bu tarihlerde henüz Türk kadınlarının radarına girmemiş.
Eğer bu çalışma günümüzde yapılsaydı, ayakkabıların çoğunluğu Louboutin imzası taşıyor olurdu.
‘Everybody Walks’; dünya kadın nüfusunun binde biri olan 1000 TL üzeri ayakkabıları alabilen kadınları kutsamak için değil; dünya kadın nüfusunun çoğunluğunu oluşturan ve ayakkabı gibi daha birçok hayaline ulaşamayan kadınları kutsamak için yaratılmış.
Özetle, her kadın ayaklarının üzerinde duracak kadar güçlüdür, ayaklarında hangi ayakkabı, ayaklarının altında hangi zemin olursa olsun...

TAKAS YAPMIŞLAR

Enstalasyonun kahramanı Etiyopyalı Asnakesh! Alinur Bey’in bir çalışanı bu ayakkabı karşılığında Asnakesh’in ailesine 8 adet Nike ayakkabı vermiş.

ÇiViLER BiRAZ KABA DEĞiL Mi?

Alinur Velidedeoğlu’na bu kadar zarif ayakkabıları, çivilerle çakmanın
hoş görünmediğini söylediğimde; çivi ve metali detay olarak çok sevdiğini ve bunun imzası olduğunu söyledi. Zaten Alinur Bey’in çalışmalarını satma gibi bir derdi de yokmuş...

HAMiLELiK LOBiSi

‘Dedikoducu Kız’ dizisiyle üne kavuşan ve ardından sayısız markanın yüzü olan Blake Lively, kırmızı halının en çok fotoğraflanan isimleri arasında...
Ünlü oyuncu, hamileliğinde de tıpkı bir top model gibi cesur ve çekici bir şekilde karşımıza çıkıyor. Neredeyse hamilelik lobisinin gizli temsilcisi gibi... ‘Fiziğim bozulur’ endişesiyle çocuk sahibi olmaya çekinenlere bile hamile kalma isteği veriyor.
Birçok ülkenin çocuk yapmaya yönelik ulusal kampanyalar yaptığını düşünecek olursak, bu tezim pek de gerçek dışı görünmüyor herhalde.

ONU HiÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ

Dünyadaki tüm moda dergileri birbirine benzer ve kendilerini tekrarlarken; Türkiye’de birkaç yıldır ücretsiz çıkarılan, bağımsız bir dergi, her sayısıyla çıtayı daha da yükseltiyor.
4 yılını geride bırakan XOXO, yeni sayısında Farah Zeynep Abdullah’ı bugüne kadar hiç görmediğimiz bir konseptle çekmiş. Çerçevelense galerilerde satışa çıkacak kadar estetik... Bakış açılarıyla modayı sanata, sanatı olağana çevirebilen ekibin tüm bu özgünlük ve yaratıcılığını bağımsız yapılarının sağladığı fikir ve zikir özgürlüğüne bağlıyorum.
Mutlaka okunmalı, en azından bakılmalı.