Bihter Ayyıldız

Bihter Ayyıldız

tbkrxm@yahoo.fr

Tüm Yazıları

Moda dünyasının çılgın hızına yetişmekte güçlük çektiğimiz günler yaşıyoruz. Dört mevsimin yanı sıra, ara sezonlar, haute couture ve tasarımcı - marka iş birliklerinin defileleri arasında insanın başının dönmemesi mümkün değil...

Peki bu kadar defilenin ardından aklımızda ne kalıyor?

Dünyanın dört bir yanında defile konseptlerinde farklılaşmak adına, dünyanın en ünlü müzeleri, şehirdeki aristokratların evleri ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan mekanlar defileler için kullanılıyor.

Neden mi? Tabii ki, fark yaratıp, akılda kalmak için.

Haberin Devamı

Burada mesele koleksiyondaki etek, gömlek değil; asıl mesele, markanın vadettiği değerler.

İşte burada da defile konseptlerinin yanı sıra styling devreye giriyor.

Styling, yaygın olarak, özellikle de yerli ve yabancı, tırnak içinde moda programlarından dolayı bir etekle gömleği kombinlemek olarak biliniyor. Ama styling’in kombin yapmakla hiçbir alâkası yoktur. Styling size bir dünya anlatır. Bir hayat tarzının ipuçlarını verir. Hatta kıyafeti taşıyan kadının iç dünyasına, ruh haline, hayallerine ve gerçeklerine ışık tutar.

BİR DEFİLENİN ANATOMİSİ


BİR DEFİLENİN ANATOMİSİ
Başarılı bir styling

Şimdi durup dururken bunlar nereden mi aklıma geldi?

Tüm bunları geçen hafta St. Regis’de gerçekleşen Özlem Süer defilesi sırasında düşündüm.

Süer’in ‘Women in Love’ 2016 - 2017 Sonbahar / Kış Koleksiyonu; güçlü tasarımlar ve çok başarılı bir styling’in birleştiği güzel bir örnek.

Defilede gece / gündüz ayrımı yoktu. Koleksiyondaki bazı ‘look’larda couture ve hazır giyim parçalarını birlikte görmek de çok hoşuma gitti.

Özlem Süer’in aşık kadınları, kafasına eseni yapan, romantik olduğu kadar başına buyruk birer özgürlük savaşçısı gibi, kendinden emin ama dalgın yürüdüler podyumda.

Mankenlerin seçimi yani casting ve podyumdaki yürüyüşleri de styling’le bir bütün olup, dekorsuz salonda, hayali bir dekor varmış gibi hissetmemi sağladı. Burada Türkiye’nin en başarılı koreograflarından biri olan Yasin Soy’un da ismini anmadan geçeme- yeceğim... Gerçekten iyi bir iş çıkarmış.

Haberin Devamı

Siyah ve pudra gibi kadın ruhunun zıtlıklarının ifade eden iki renk, kırmızı düğümlü kurdeleler ve kırmızı topuklarla minimal bir ihtişam meydana getirmişti.

Defileden sonra sohbet fırsatı bulduğum Mert Yemencioğlu, Özlem Süer’in moda dünyasına kazandırdığı ve ileride adını sıkça duyacağınız bir isim. Onunla defilenin styling’i üzerine konuşurken, kafamda canlananla, Mert’in defilede yapmaya çalıştığı şeyin aynı olduğunu fark ettim. Kısacası doğru iş, doğru iz bırakıyor.

Özlem Süer ve ekibine Paris, Milano ve New York yolculuklarında başarılar diliyorum.