Gaultier’nin gelinlikleri

Paris Haute Couture Moda Haftası’na Jean Paul Gaultier’nin koleksiyonu damga vurdu...

Geçen hafta gerçekleşen Paris Haute Couture Moda Haftası’nın en ilgiyle beklenen işi tabii ki Jean Paul Gaultier’nin koleksiyonuydu.
Neden mi? Çünkü modacı 2015 ilkbahar - yaz koleksiyonuyla hazır giyime veda etmişti ve bundan sonra sadece Haute Couture parçalar yapacağını söylemişti.
Her defilesi bir kabare kurgusunda olan Gaultier’nin bu defilesinin konsepti gelinliklerdi. Salonda hepimizin sandalyesine birer buket bırakılmıştı ve tıpkı düğün kokteyllerinde olduğu gibi sürekli şampanya servisi vardı.
61 adet gelinlikten oluşan koleksiyondaki bazı modellerin isimleri Gaultier’nin renkli ve sınırsız hayal dünyasını yansıtır cinstendi. “Elizabeth Taylor’ın 7. evliliği’’, ‘’Evlenmeden olmaz’’ bunlardan sadece birkaçıydı...
61 parçanın her biri Gaultier’nin 80’lerden bu yana imzası haline gelen denim kumaşlar, tütüler, smokinler, büstiyerler ve korsajlar gibi detayların izlerini taşıyordu.
2014 Eurovision Şarkı Yarışması’nın birincisi olan Conchita Wurst, Fransız aktris Catherine Deneuve, Arielle Dombasle, Carla Bruni, Dita von Teese ve yapışık ikizi gibi birlikte gezdiği marjinal moda fotoğrafçısı Ali Mahdavi’nin salona girmesiyle tüm basının onların etrafında toplandı. Bu nedenle gecikmeli başlayan defile, Naomi Campbell’ın gelin buketi olarak podyumda yürümesiyle sona erdi.
Mankenlerin belli bir koreografi yokmuşçasına güle oynaya yürüdüğü podyumda, modeller de seyirciler de defile boyunca birbirlerine buketler attı. Üçüncü model, Carla Bruni’nin bu gelinliğe adını veren ‘Quelqu’un m’a dit’ şarkısıyla yürüdü. Bu, Gaultier’nin her defilelesinde olduğu gibi yine klasikleşen atıfta bulunmalarından biriydi.
Defile bittikten sonra büyük basın ordusu Jean Paul Gaultier’nin tebrikleri almasını beklemeye başladık. Benim dışımda profesyonel fotoğraf makinesi olmayan bir kişi vardı. “Bu da kim?” diye yanıma şöyle bir baktığımda Suzy Menkes’i gördüm ve rahatladım.
Jean Paul Gaultier, ünlü konuklarını akşam gerçekleşecek gala yemeğinde buluşmak üzere uğurladıktan sonra hazırdı... Gayet neşeli olan ünlü tasarımcı, soruları ışık hızıyla ve kocaman bir gülümsemeyle cevapladı.

‘DEFiLEMiN GELiN BUKETi NAOMI’

Defilenin kapanışını Naomi Campbell yaptı. Onu nasıl ikna ettiniz?

Naomi benim ilk defileme çıktığında 17 yaşında bir kız çocuğuydu. Elimde büyüdü diyebilirim. Ayrıca kendisi defileme manken olarak değil, bir gelin buketi olarak çıktı.

İmzanız olan smokinlerden gelin konseptinde de vazgeçmediğinizi görüyoruz...

Smokin her zaman koleksiyonlarımda olacak. Çünkü smokin her zaman her yerde giyilebilecek rahatlık ve şıklığa sahip bir kıyafettir benim için.

İlk defa bir koleksiyonun tamamını gelinliğe adıyorsunuz. Bunun sebebi nedir?

Haute couture’de çok fazla gelinlik var. Fakat ben bugüne kadar pek fazla gelinlik yapmadım. Bu koleksiyonu hazırlarken de haute couture’ün en önemli öğelerinden biri olan gelinliklere yönelmek istedim. Tabii bunu yaparken de kendi tarzımın dışına çıkmadan, bugünün gelinliklerini tasarlamak istedim.
Gelinlikler beyazlar, dantelller, tüllerle romantik olabildiği gibi, maskülen ve ‘bipolaire’ bir tarzda da karşımıza çıkıyor. Özet olarak bir gelinin içinden geçtiği gibi, birçok şekilde gelinlik giyebileceğini göstermek istedim. Mesela salopet modeli denim detaylı bir gelinlik vardı. Eğer isterse bir kadın bu şekilde de evleneblir.
Manken seçimleriniz her zaman sıra dışı. İçlerinde Caudia Huidobro, Violeta Sanchez, Christine Bergstrom gibi eski dostlarınız da vardı, değil mi?
Evet, eğer hala güzellerse neden olmasın? Hatta eskiler, günümüz mankenlerinden çok daha modern yürüdükleri bile oluyor.

Hazır giyimi bıraktınız. Bunun çalışmalarınızda nasıl bir etkisi oldu ?

Hazır giyimi bırakmanın, tekniğimi ileri taşımam ve atölye çalışmalarıma yoğunlaşmamda büyük faydası oldu. Koleksiyondaki her parça için harcanan emeğin büyük bir kısmı gözükmediği halde inanılmaz ileri bir el işçiliğiyle çalışıldı.

Detaylar öne çıkıyor

Jean Paul Gaultier’nin koleksiyonu 61 adet gelinlikten oluşuyor. Tasarımlar, Gaultier’nin 80’lerden bu yana imzası haline gelen denim kumaşlar, tütüler, smokinler, büstiyerler ve korsajlar gibi detayların izlerini taşıyor.