KADIN MODASININ ERKEKLERDEN ALMADIĞI BiR BIYIK KALMIŞTI!
Bu ayki dergilerde Chanel’in cruise koleksiyon çekimlerini görenlerin mutlaka dikkatini çektiğini düşündüğüm bıyıklı kadın mankenler var.
Kasım ayı, lüks markaların cruise koleksiyonlarını sundukları aydır ve dergilerde bu koleksiyonlara ait kampanya çekimlerini görürüz. Bu ayki dergilerde de Chanel’in cruise koleksiyon çekimlerini görenlerin mutlaka dikkatini çektiğini düşündüğüm bıyıklı kadın mankenler var.
Her zaman bir hikayeden ilham alan Karl Lagerfeld, bu kampanyada bıyıkları ile ünlü sürrealist ressam Dali ve Coco Chanel’in yaşadıkları aşktan ilham almış. Almış da, neden Dali’ye benzetebileceği erkek manken kullanmamış?
Chanel’in 2013-14 Sonbahar/Kış kampanya çekimlerindeyse, 3 mankeni yer çekimi olmayan, paralel bir evrende, ellerinde kanaviçe kasnakları ve örgü şişleriyle görmüştük. Paralel evrende domestik kadınlar.
Kavramlar karıştı
Yves Saint Laurent’in erkek takım elbiselerini kadınlara uyarlamasından sonra, Jean Paul Gaultier gibi tasarımcılar da erkek moda dünyasını kadınlara sundu.
Sosyo-kültürel gelişmeyi takip eden moda dünyası kadının değişen konumunu giysilerle destekledi. Ama kavramlar sanki birbirine karışmaya başladı.
Pantolonlar, takım elbiseler, kravat, papyon, militer modası derken sıra geldi bıyıklara. Modern dünyanın tamamen tüysüz ciltler üzerine kurulu estetik kavramları da altüst oldu.
Bıyıklı kadın aslında hiç görmediğimiz bir şey değil. Meksikalı sürrealist sanatçı Frida Kahlo da ömrü boyunca epile etmediği bıyıklarıyla dünyanın en önemli moda dergilerinin kapaklarını süsledi. Ama bu tamamen Frida Kahlo’nun şahsına münhasır bir özellikken, günümüzde modacıların bir ifade aracı haline geldi.
Aslında mesaj açık ve karmaşık: Kadınlar gün geçtikte daha fazla güç kazanırken, yönetmeleri gereken sorumlulukları artıyor. Yani buz dağının tepesiyle, suyun altında kalan kısmı arasında hâlâ büyük uçurumlar var.
