Yakın bir zamanda Louis Vuitton’daki tahtını terk eden Marc Jacobs, moda dünyasının kralları kategorisinde anılıyor. Kariyer basamaklarında yükseldikçe, moda dünyasının da kendisinin de kabuklarını bir bir ayıklayan modacı, kadınları gecelik ve pijamalarıyla sokağa çıkarmayı başarabilen bir ikna gücüne sahip.
Bundan yıllar önce bir gün kadınların sokağa gecelikleriyle çıkacağını söyleseler, herkes gülerdi. Ama bugün sokakta gecelikleri ve jüponlarıyla dolaşan birçok kadın görmek mümkün.
Kırmızı halıda pijamasıyla görülen Sofia Coppola’nın kavalyesinin’de Marc Jacobs olması hiç şaşırtıcı değil.
Ne gibi bir mesaj vermek istiyor? Tıpkı John Galliano gibi, Marc Jacobs da moda dünyasının asi çocuklarından. 2012 Met Gala’ya beyaz bir boxer üzerine Comme de Garçons imzalı dantel elbisesiyle gelen Marc Jacobs’ı gördüğümde aklıma ilk gelen, ‘Kral Çıplak’ hikayesi oldu.
Marc Jacobs 2012 Mart ayında Paris Moda Haftası’na da pembe bir polo yaka Comme des Garçons elbiseyle gelmişti. Masumiyet ve çocuksuluğu simgeleyen bu rengi, hem de elbise olarak kullanmak nasıl bir mesajdır? Çözebilene moda psikanaliz ödülü verilebilir! “Dikkat çekmek istiyor”, “İlgiye ihtiyacı var” gibi yorumlar yapılsa da, belki de “Kral çıplak!” diyecek, diyebilecek birilerini arıyordur ya da moda dünyasındaki cinsiyetler arası karmaşa zaten aldı başını gitti, ben de iyice bir karıştırayım diye düşünüyordur, kim bilir...
Onu ilk ekose etekle gördüğümüzde, bu erkek modasında bir akım başlangıcı olacak mı diye beklentiler oluştu. Tabii ki böyle bir şey olmadı. Tek tük örnekler görsek de, bu uygulanabilir bir tarz değil.
Ben İstanbul’da etekli bir erkeği sadece bir İskoç düğününde ve Elle Style Awards’da ‘Moda Cadısı’ lakaplı bir blogger’ın erkek arkadaşında gördüm.
Marc Jacobs yakın zamanda da Prada’nın 2013 kış kadın koleksiyonuna ait bir kürkle görüldü. Ama bu Jacobs’ın ilk Prada kürklü görüntüsü değil, Great Gatsby’nin galasında da yakın arkadaşı Anna Vintour ile Prada bir kürkle pişti olmuştu.
Şeytan Prada giydirir
Ben Kingsley’nin psikolog ve Helena Bonham Carter’ın hasta rolü oynadığı Roman Polanski tarafından çekilen Prada’nın ‘Terapi’ isimli kısa filminde; Helena Bonham Carter seansa geliyor, doktorun odasına girer girmez üzerindeki Prada paltoyu çıkarıp asıyor.
Gözleri kapalı bir şekilde geçmişini anlatırken, ‘Doktor’ rolündeki Ben Kingsley, gözlerini Prada paltodan alamıyor.
En sonunda paltonun büyüsüne kapılıp, paltoyu üzerine giyiyor. Şeytan dürttü durumu oluyor.
‘Şeytan Prada Giyer’ filmine konu olan Anna Vintour ve Marc Jacobs’ın ‘Great Gatsby’ galasında aynı Prada palto ile pişti olmaları da; Prada, şeytan ve dürtü üçgenini tamamlıyor.
Prada’nın sadece kürk ve mantolarını değil, eteklerini de kullanan Marc Jacobs ne demek istiyor? Bence asıl düşünülmesi gereken bu.