Hollywood ile Avrupa sinemasının ses getiren filmlerine kostümleriyle renk ve hayat veren tasarımcı Sonia Grande, kült yönetmenlerin hayal dünyasını perdeye yansıtıyor...
Ünlü yönetmen Woody Allen, ‘Magic in the Moonlight’ setinde başrol oyuncuları Emma Stone ve Colin Firth’e direktifler verirken...
Woody Allen’in son filmi ‘Magic in the Moonlight/Ayışığında Sihir’, Türkiye’de vizyona girdi...
Başrollerini Emma Stone ve Colin Firth’ün canlandırdığı film, 1920’lerin Güney Fransası’nda geçiyor. İkili arasındaki romantik ilişkiyi anlatan ‘Ayışığında Sihir’, konusu kadar dönemin ruhunu ve ‘Caz Çağı’nı yansıtan kostümleriyle de konuşuluyor.
Allen, daha önce pek çok filminde yaptığı gibi, bu sefer de İspanyol kostüm tasarımcısı Sonia Grande ile çalışmayı tercih etmiş. Grande, Allen’ın yanı sıra Pedro Almodovar gibi pek çok ünlü yönetmenin de gözdesi... Yetenekli tasarımcı; bu iki kült yönetmenin hayal dünyalarını, renklerle olan ilişkilerini, hayal dünyalarını sahneye nasıl yansıttıkları ve çalışma prensiplerini CADDE okurları için anlattı.
Woody Allen ve Pedro Almodovar ile çok çalışıyorsunuz. Her ikisiyle de nasıl tanıştınız?
Woody Allen’la ‘Barcelona Barcelona’yı çekmek için İspanya’ya geldiğinde, kendisiyle yaptığım bir röportaj sayesinde tanıştık. Pedro ile tanışmamız ise 80’lerde yani okul çağlarımda harçlığımı çıkarmak için konuk koordinatörlüğü yaptığım bir TV programına katılmasıyla gerçekleşti.
Ve ilişkimiz bugüne kadar güçlenerek geldi.
“KIRMIZI, İKİSİNİN DE ORTAK TERCİHLERİ”
Allen da Almodovar da kostüm konusunda çok belirgin özelliklere sahip. Kırmızı her ikisinin ‘imza rengi’ diyebiliriz. Onların kostüm ve renklere yaklaşımını anlatır mısınız?
Pedro, renk konusunda inanılmaz bir deha. Renk paleti; zengin, tutkulu, fetiş bazen de sonsuz bir İspanyol etkisi taşır. Filmlerinin her sahnesi birer grafik tasarım harikası diyebilirim.
Woody Allen’ın ise bir yönetmen olarak renklerle olan ilişkisi tamamen farklı.
Beni ‘Barcelona Barcelona’nın ilk toplantısı için Manhattan’daki ofisine çağırdığında; önüme sade, klasik ve rafine renklerden oluşan bir kartela koydu ve “İşte bunlar benim renklerim” dedi.
Pedro Barok, Woody Rönesans diyebiliriz.
Tüm bu zıtlıklarına rağmen, ikisinin ortak noktası kırmızı. Kişisel olarak kırmızının güçlü ve sembolik bir renk olduğunu düşünüyorum.
“EDEBiYAT iLHAM KAYNAĞIM”
Kostüm tasarlarken nelerden besleniyorsunuz?
Ressam bir ailenin çocuğu olarak ilk ilham kaynağım resimler. Dönem tasarımcılarının fotoğrafları ve edebiyat da ilham kaynaklarım arasında yer alıyor.
‘Magic in the Moonlight’ için hangi tasarımcılarla çalıştınız?
Kostümlerin çoğu gerçek dönem kıyafetleri, diğerleriniyse ben çizdim.
Tüm oyuncuların ayaklarına göre özel yapılan ayakkabılar ise bir İspanyol markası olan Carmina Shoemaker imzası taşıyor. Van Cleef&Arpels ise bize bu film için çok özel ve değerli dönem mücevherleri verdi.
Filmin başlarındaki Weimar cabaret sahnelerinde Alman dışavurumcu etkisi görüyoruz. Bu referans kimin fikriydi?
Bu sahnede Alman dışavurumcuların etkisinin olmasını isteyen Woody oldu. Ben de bu doğrultuda beni çok etkileyen Otto Dix’in eserlerini baz aldım.
Woody Allen ve Pedro Almodovar ile çalışırken onların yarattıkları hayal dünyasına kendinizi kaptıdığınız oluyor mu?
Kesinlikle. Ben de bir hayalperestim zaten.
“ALLEN DETAYLARLA iLGiLENiR”
‘Ayışığında Sihir’ kostümlerinin hazırlığı ne kadar zamanınızı aldı?
Bu film için yedi haftalık bir hazırlık sürecimiz oldu. Kostümlerin çoğu dört farklı ülkeden, filmin çekildiği Nice’e taşındı. Çekimler süresince de bazı düzeltmeler ve eklemeler yapıldı.
Woody Allen bu süreçlere dahil oldu mu?
Tabii... O, filmin her detayıyla çok yakından ilgilenir. Zaten bunu yapmayan iyi bir yönetmen olamaz.
Allen’ın ‘Midnight in Paris’ filminde de çalıştınız. Yönetmenin birbirine yakın dönemleri anlatan iki işinde çalışmak zor muydu?
?Onunla çalışmak her zaman zorlayıcı... Birbiriyle aynı dönemde ve aynı ülkede geçen bu iki filmin ayrıştığı nokta, sosyal çevrelerin birbirinden tamamen farklı olması.
HANGİ FİLMLERDE ÇALIŞTILAR?
* ‘To Rome With Love’-Woody Allen
* ‘Midnight in Paris-Woody Allen
* ‘Vicky Cristina Barselona’- Woody Allen
* ‘Talk to Her’-Pedro Almodovar
* ‘Los Ambarazos Rotos-Pedro Almodovar