LÜKS HAYAT

Lüks hayat deyince aklınıza ne geliyor? Herkesin lüks hayattan anladığı çok farklı olabilir. İşte benim lüks anlayışım:

- 10 aylık kızım Derin’in ezbere cevaplar verebildiği değil de, zekice sorular sorabileceği bir eğitim sisteminde yetişmesi,

- “Türk vatandaşıyım” yerine “Dünya vatandaşıyım” diyebilmesi,

Ön yargılar yerine, empatiyle insanları ve olayları değerlendirecek bir ortamda büyümesi,

- Karşıdan karşıya geçerken emniyeti için sadece trafik kurallarına uymasının yeterli olduğu bir sistem tanıması,

- Sokakta gördüğü insanlarla selamlaşarak, neşe içinde gezinti yapabileceği bir çevreye sahip olması,

- CV’sinde ‘İleri seviye İngilizce’ yazıp, iş görüşmesinde ‘Hello Africa’ modunda takılan bir jenerasyon üyesi olmak yerine, Japonca ve Rusça gibi dillere merak duyan bir jenerasyon üyesi olması,

- ‘Etraf ne der?’ diye düşünmeden,kendi doğrusunu arayarak büyüdüğü bir çevreye sahip olması,

- İnsan, hayvan ayırmadan her canlıya aynı sevgi ve şefkatle yaklaşabilmesi,

- Son olarak da büyüyüp bir aile kurduğunda (tabii buna kesinlikle mecbur değil) çocuk yapmak için kendine defalarca ‘Ona güvenli bir gelecek sağlayabilecek miyim?’ diye düşünmek zorunda kalmayacağı bir zamanda yaşaması.

Sizce de bunları istemek çok mu fazla lüks?

AMİGDALA

Son günlerde sosyal medyada Psikolog Doktor Bora Küçükyazıcı’nın 2014 Ekim’de paylaştığı, amigdala ve günümüz dünyasında yaşananları özetlediği yazısı tekrardan dolaşmaya başladı. Yazıyı olduğu gibi sizlerle paylaşıyorum:

“Eğer eğitimle beyin korteksinde nöron iletimini yeterli sayıda artırmazsan, devreye beynin hayatta kalmayı ve yaşamı devam ettiremeye programlı bölgesi olan amigdala girer.

Amigdala, tahmin edebileceğiniz gibi, ‘Oku, öğren, müzeye git, müzik dinle, sinemaya git, işe gir çalış, üret’ falan diyen bir bölge değildir. O, sana, ‘tehlike olabilecek canlıyı yok et, senden olmayanı yok et!’ diyen beyin bölgesidir. Eğitimle beynin korteks bölgesini geliştirmezsen, devreye amigdala bölümü girer, şu an ülkemizde ve coğrafyada olanların bilimsel yanıtı budur!”

Bu yüzden lüften okuyun, okutun. Sorun, soruşturun. Merak edin, yetinmeyin ve kendinizi sürekli geliştirin.

MetroPool PARTİLER BAŞLIYOR!

Son yılların en sıcak yazını yaşadığımız bugünlerde tatili geride bırakanlar herhalde “Bu yaz nasıl geçecek?” diye kara kara düşünüyorlardır. Şehirde kalanların da güney sahillerinden çalma, eğlenceli bir güne ihtiyacı olduğu kesin. Hafta boyunca sıcaklar ve iş hayatının stresiyle boğuşanlara güzel bir haberim var:

Hilton Bosphorus İstanbul, şehirde kalanlar için yepyeni bir eğlence konsepti olan metropool partilerini başlatarak, şehrin merkezinde resort havası yaşamamızı sağlayacak. Ünlü isimlerin yer aldığı açılış partilerinin ilki 23 Temmuz’da DJ Hey Douglas’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek. Akşamüstü başlayacak partiler, her cumartesi farklı konseptle konuklarını ağırlayacak. Havuz başında gerçekleşecek organizasyon 16.30’da başlayıp 20.00’ye kadar sürecek.

Parti giriş biletleri Biletix üzerinden satışa sunulacak. 100 TL olan biletlere ilk içecek dahil. Tüm günü Hilton İstanbul Bosphorus’un havuzunda geçirip, eğlenceye katılmak isteyenler için de bir alkollü içkinin dahil olduğu tüm günlük giriş fiyatı 200 TL olacak.