MODANIN EV HALLERİ
Ev halleri moda dünyasını daha ne kadar ele geçirecek derken, Gucci ve Ulyana Sergeenko’nun 2015 Sonbahar / Kış koleksiyonlarında gördüğümüz ev terlikleriyle sınırların zorlandığını gördük.
Marc Jacobs’ın Louis Vuitton’un 2013 - 14 Sonbahar / Kış koleksiyonunda ince askılı ipek gecelikleri ve pijamaları sergilemesinden sonra ben de denemek için bir davete çeyizimden bir gecelikle gittim. Krem rengi ipek gecelikle birlikte omuzlarında taşıdığım krem rengi kaşmir ceketim ve topuzumla, modacıların tasarımlarını giyen manken ve ünlülerin arasında bütün gece salındım. Hatta Türkiye’nin en ünlü blogger’ı Koray Caner Öztürk, elbisemin çok şık olduğunu söyledi. Bu kış çıkan ev terliği modasıyla birlikte, çeyiz terliklerimi de geceliğimin altına giyip rahatça davetlere katılabileceğim. Zaten artık yapılı saç ve makyaj modası da kalmadı. Kısacası, yataktan çıktığımız gibi şık davetlere gitme zamanı geldi de çattı.
ÖNEMLİ OLAN NİTELİKTİR
Geçtiğimiz hafta Esma Sultan Yalısı’nda, özel bir geceye katıldım. Davetiyede kokteyl, yemek ve sahne şovu için ayrı saatler yazılmıştı. Yemek 20.30’da gerçekleşeceğinden 30 dakika öncesinde mekandaydım. Yalıya yaklaştığımda özel şoförlü lüks arabalarından inen şık erkek ve kadınlar da davetin ne kadar havalı olduğunu yansıtıyordu. Yazdan kalma hava tüm konukların kokteyl boyunca deniz kenarında vakit geçirmesini sağladı.
Anlamadığım, bu kalabalığın yemek düzeninde nasıl ağırlanacağıydı. Nitekim kimsenin ağırlanamadığını gördüm. Ortada ne masa vardı ne de yemek! Kapasitesinin üzerinde kalabalığı barındıran mekanda, az sayıda servis görevlisi ellerindeki tepsilerle çaresizce koşturuyorlardı.
Şov ayrıca bir felaketti. Dansçıların kostümleri buruşmuş, suratları bir garipti. Sanki sahneye çıkacaklarını yeni öğrenmiş gibiydiler. Böyle olunca geceyi terk ettim. Birçok insan da “Aç kaldık” diye söyleniyordu. Bu yazıyı niye mi yazdım?
Türkiye’de kalabalık oldu mu, davet başarılı sayılıyor. Kimse memnuniyetsizliğini belirtmiyor. Böylece organizasyonlar da yapanın yanına kar kalıyor. Ama önemli olan nicelik değil niteliktir. Bunu da unutmamak gerekiyor.
Ne zaman bir Mustafa Ata tablosunun karşısında dursam, güzel bir şarkı dinliyormuşum ya da çiçek kucaklıyormuşum gibi hissederim. Ama müzayedelerle Ata’nın eserlerini takip ediyorum, maalesef bütçeme göresine rastlamadım. Sonunda aradığım sanata Limart.com’da ulaştım.
Sekiz çağdaş Türk sanatçı ve onlara ait 48 orijinal eserin sınırlı sayıda, özel bir basım tekniğiyle üreten ve sanatçılarının ıslak imzası ve sertifikalarıyla sanatseverlere ulaştıran Limart, belirli bir kitleye ulaşabilen eserleri daha çok sanatseverle buluşturuyor.
Yurt dışında yaygın olan bu sistemi, Limart Online sağlıyor. Sanatçıları arasında; Bedri Baykam, Selma Gürbüz, Mustafa Horasan ve Burcu Perçin gibi isimler var ve eserler kalitelerinden bir şey kaybetmeden sanatseverlere ulaşıyor.