Mücevherin kalbine yolculuk

Paris’te gerçekleşen Haute Couture Moda Haftası’nda kıyafetlerin yanı sıra mücevher koleksiyonları da sergilendi

Ocak ayının sonunda Paris’te gerçekleşen Haute Couture Moda Haftası’nda sadece yüksek el işçiliğiyle hazırlanan elbiseler sergilenmedi. Aynı zamanda mücevher markaları da, yüksek mücevher anlamında gelen Haute Joaillerie koleksiyonlarını görücüye çıkardı. Cartier, moda haftasında özel bir koleksiyon sergilemedi ama ben Nicole Kidman’ın Grace Kelly’yi canlandırdığı ‘Grace de Monaco’ filmininfinal sahnesine ev sahipliği yapan, 13 Rue de la Paix’deki butiğine davetliydim. 1899’dan beri kraliyet aileleri, dünyanın önde gelen devlet adamları, Hollywood yıldızları ve dünyanın hatırı sayılır zenginlerin uğrak noktası olan bu adres, sadece bir butik değil. Paris’in hatta dünyanın en önemli mücevher markalarının bulunduğu Rue de la Paix’deki iki katlı butiğin üst katları, markanın yaklaşık iki asırlık tecrübesine ve paha biçilemez mücevherlerin üretimine ev sahipliği yapan atölyelere ait. Övünmek gibi olmasın ama firma çalışanı olmayıp da bu atölyelere girmek imkansıza yakın bir şey. Üst düzey Cartier yöneticilerinin dahi bankalardaki özel kasalara girer gibi birçok güvenlik kapısını aşması gerekiyor. Markanın atölyeler direktörü Xavier Gargat’la orayı gezdik. Bienallerde, özel sergilerde ve vitrinlerde gördüğüm birçok mücevherin yapım anı ve milyon dolarlık değerdeki taşların, mücevhere monte edilmemiş ham halleri hâlâ gözümün önünden gitmiyor.

Pırlantaların soyu tükeniyor mu?

Elmaslar, milyonlarca yıl önce yerkabuğundaki baskı ve sıcaklık sonucunda oluşmuş ve volkanlar sayesinde yer kabuğunun altından yüzeye doğru ulaşmış. Bunların çok azı mücevherde kullanılabilecek büyüklük ve kaliteye sahip. Cartier’nin dünyada yapılan tüm müzayedeleri gezen bir ekibi var. Markaya ait tüm mücevherleri topluyor; o taşlarla bambaşka bir parça yapılabiliyorlar. 1905 yılında Güney Afrika’daki Premier maden ocağında bulunan bin 306 karatlık, 600 gram ağırlığındaki Culinam pırlantası, dünya pırlanta sektörü için umut taşıyor. Çünkü tüm uzmanlar, bu pırlantanın aslında bulunduğu halinin iki katı olduğu konusunda hem fikir. Bu durumda o pırlantanın diğer yarısı ya hâlâ bir yerlerde bulunmayı bekliyor ya da çoktan yüzlerce parçaya bölünmüş.

Cartier tutkunu kadınlar deyince akla Kraliçe Elizabeth, Grace Kelly, Elizabeth Taylor ve Kate Middleton geliyor.

Yüksek risk hattı

Mücevherlerin üretim süreci değerli taşların satın alınmasıyla başlıyor. Bu değerdeki mücevherleri çizmeden taşlar tedarik edilip, eldeki taşlara göre tasarımcılar çizimlerini gerçekleştiriyor. Tabii bu değerli taşları satın alanların isimleri büyük bir sır olarak saklanıyor. Çünkü bu kişiler bu taşları almak için dünyanın dört bir yanına seyahat ediyorlar ve sürekli yüksek risk taşıyan bir iş yapıyorlar. Mücevher ustalarının tamamı, her mücevhere elini süremiyor. Yüksek bir mücevheri üretecek seviyeye gelmek için en az 10 yıl gibi bir çıraklık döneminden geçmek gerekiyor. Bir mücevher ustası yüksek bir mücevher üretiyorken, bu parça bitene kadar başka hiçbir parçayla ilgilenmiyor.