Son birkaç kırmızı halı seremonisinde dikkatinizi çekmiştir; kolyeler artık sırta takılıyor. Tabii her kolye, her sırt dekoltesi için uygun değil; dikkat etmek lazım.
Mesela Anne Hathaway’in 2013 Oscar töreninde taktığı kolye; sırt kolyesi olmadığı gibi, sırtındaki dekolteyle de uyumlu değildi!
Bir kolyeyi sırta doğru takacaksanız ya sallantılı olmalı ya da ucu ‘V’ şeklinde bitmeli.
BU AKIMIN ÖNCÜSÜ LADY DIANA!
Bu akım kırmızı halıda son birkaç yıldır görülüyor. Fakat Lady Di, 1985 yılında katıldığı ‘Geleceğe Dönüş’ filminin galasında; favori tasarımcısı olan Catherine Walker imzası taşıyan bordo kadife tuvaletinin dekoltesini, sırtına taktığı tek düğüm inci kolyesiyle süslemişti. Yani öncü kendisi diyebiliriz.
Hatta bu akım o yıllarda o kadar modaydı ki; annem de aynı elbisenin lacivertinden diktirip, inci kolyeyle bir davete katılmıştı.
O gün bugündür, sırt kolyesi benim için en sofistike mücevher kullanma şekli olmuştur.
BiR ÜRÜNLE iKi TREND
İnsanların trend peşinde koştukları, modadan geri kalmamak için büyük bir çaba sarfettikleri günümüzde; markaların rekabeti de çok büyük. Çünkü o kadar çok trend var ki; tüketiciler neyi takip edip, neyi giyeceklerini şaşırdı. Bir bakıyorsun klasik tarz moda, bir bakıyorsun spor giyim...
İşte markalar burada ayrılıyor. Son birkaç yıldır hem püsküllü klasik modeller moda, hem de spor life style spor ayakkabılar.
Peki, Nike ne yapıyor? Made in Love ile anlaşıp, kişiye özel püsküllü Nike Air tasarlıyor. Yani bir ayakkabı ile iki trend yaratmış oluyor. Bu ayakkabıları ilk Ceylan Çapa’da gördüm ama bu yaz pek çok ünlünün ayağında göreceksiniz. Benden söylemesi.
TÜRK TASARIMCILAR KALBİNİ FETHETMİŞ
Dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Londra’daki Victoria&Albert Müzesi’nin direktörü Martin Roth, Türk tasarımcılara hayranlığını gizlemiyor. Roth’un şu sıralar en beğendiği tasarımsa; Deniz Karaşahin’in alçısı...
Martin Roth, Great Festivali için geldiği İstanbul’da, Türk tasarımcılar ve lüks hakkındaki sorularımı yanıtladı...
Victoria&Albert Müzesi’nin prestijli tasarım ödülü Jameel Prize’dan bahseder misiniz?
Jameel Ödülü, İslami gelenekten ilham alan ilk uluslararası çağdaş tasarım ödülü. Bu, V&A ve Abdul Latif Jameel Toplum İnisiyatifleri işbirliğiyle düzenleniyor. V&A’ın zengin bir İslami sanat ve tasarım koleksiyonu bulunuyor. Çünkü kurucuları; Birleşik Krallık ve dünyanın dört bir yanındaki tasarımcıların, bu gelenekten bir şeyler öğrenebileceğine inanıyor.
Türkiye’de ilginizi çeken tasarımcılar var mı?
Deniz Karaşahin’in ultrason yoluyla kemiklerin iyileşmesini canlandırmayı amaçlayan, 3D basılı tıbbi alçısı ‘Osteoid’ tasarımı beni çok etkiledi. Yenilikçi bir teknoloji olmasının yanı sıra güzel de görünüyor. Estetik bir tasarıma sahip bu alçı, tedaviyi de yüzde 80 hızlandırıyor.
Lüks markalar ya da ürünler, bir önceki yüzyıla göre nasıl bir değişim gösterdi?
V&A koleksiyonlarındaki zarif parçaların birçoğu varlıklı müşteri veya kuruluşlar için yapılmış lüks parçalardan oluşuyor. Günümüzde lüks, gerçek kaliteden ziyade, bir markalama meselesi haline gelme riskini taşıyor.