Bihter Ayyıldız

Bihter Ayyıldız

tbkrxm@yahoo.fr

Tüm Yazıları

Günümüzde ölümsüzlük, sonsuz gençlik ve güzellik insanların zihnini en çok meşgul eden konuların başında geliyor. İnsan yaşamının uzaması, estetik cerrahinin ilerlemesi, kadınların ve erkeklerin istedikleri fiziksel özelliklerini kolaylıkla değiştirebilmesi, insanlara doyumsuzluk hissi veriyor.

24 Nisan’da Amerika’da vizyona girecek ‘Age of Adaline’, tam da bu konuyu irdeleyen bir film. Bir kaza sonucu, sonsuza kadar 27 yaşında kalacak bir kadının hikayesini anlatan filmin başrolünde, geçen ay doğum yapan Blake Lively var.

Haberin Devamı

Filmin en heyecanlı yanıysa güzelliğiyle Karl Lagerfeld başta olmak üzere, birçok modacının ilham perisi olan Lively’nin 1920’lerden günümüze her dönemin modasına dair kostümlerle boy göstermesi. Hamileliğinde dahi Hollywood’un en güzel ve şık kadınları arasındaki yeri sarsılmayan oyuncunun, 100 yılı aşkın süre zarfındaki görüntüleri, bu sene moda çevrelerinin en çok konuşacağı konular arasında olacak.

Filmin afişleri için her dönemin kendine özgü modasını yansıtan farklı kıyafetlerle objektif karşısına geçen Lively, bizleri moda tarihinde keyifli bir gezintiye çıkaracağa benziyor.

SONSUZA KADAR 27’SiNDE YAŞAMAK

Olmayınca olmuyor

SONSUZA KADAR 27’SiNDE YAŞAMAK

Yıllardır dünyanın önde gelen moda markaları; dünya starları kırmızı halıda onların tasarımlarını giysinler ve tanıtsınlar diye büyük bir mücadele içinde. Ama bazen sonuç, istenilenden son derece farklı oluyor. Resimdeki Dior elbise özelinde konuşacak olursak, “Rihanna’ya bile yakışmamış, bana hiç olmaz” diyen bir tek ben miyim? Merak ediyorum.

İyi Ye, Sev, Yaşa

SONSUZA KADAR 27’SiNDE YAŞAMAK

Eski Maçka Oteli’nin yerine açılan ‘St. Regis İstanbul’un yedinci katında, 10 Mart’ta açılan ‘Spago’yu duymayan kalmamıştır herhalde. ‘Spago’nun ünü her Michelin yıldızlı gibi şefi Wolfgang Puck’dan geliyor. 21 yıldır Oscar ödül törenlerinin yemeklerini yapan Wolfgang’ın, yemekleri kadar ilginç olan diğer yanı, patentli felsefesi: ‘WELL’ yani ‘Wolfgang, Eat, Love, Live’ (İYİ Ye, Sev, Yaşa).

Zaten bu felsefe ve şefin geçmişi bir araya geldiğinde, restoranda yediğiniz her şey farklı geliyor. Kendinizi özel hissettiğiniz, bambaşka bir yerde buluyorsunuz. Geçen hafta Wolfgang İstanbul’daydı, bir star gibi karşılandı, herkes onunla fotoğraf çektirdi, Instagram’da paylaştı. Aslında stardan da ziyade ruhani bir lider havasındaydı, ona dokunmak, yaptığı yemeği yemek ayrıcalık sayıldı. Spago’ya geri dönecek olursak, bu yazın en ‘in’ mekanı olacağını şimdiden söyleyebilirim. Gündüz manzara harika değil ama, gece İstanbul’un ışıkları, müzik ve şampanyayla, ambiyansın çok çekici olacağı garanti...