STAJYERLiKTEN ‘FENDI’LiĞE

Moda dünyasının en büyük imparatorluklarından Fendi’nin dördüncü kuşak varisi Delfina Delettrez Fendi, son derece mütevazı biri. Öyle ki Chanel’de staj yaparken kahve dağıtıp, fotokopi bile çekmiş...

Dünyanın en büyük moda imparatorluklarından Fendi Ailesi’nin kızı
Delfina Delettrez Fendi, perşembe günü ISTANBUL 74’ün Galatasaray’da açılan yeni galerisinde ‘Never Too Light’ koleksiyonunu sergiledi.
Ben de Delfina’yla röportaj yapmak için yola koyuldum...
Sağolsun taksici beni çok alakasız bir yerde bıraktı ve Arnavut kaldırımında ince topuklu ayakkabılarım ve dar elbisemle yürümek zorunda kaldım. Bir de yolda bir tinerci musallat olunca, korka korka gittim.
Tam kapıya geldiğimde, tinerci benden öndeydi ve kapıda sigara içen genç bir kızın yanından geçti.
Ben de “Vay canına, ne korkusuz kız” dedim içimden. Kız, oldukça rahat ve dingindi... Geç kaldığım için koşarak içeri girdim.

“KOLAY OLANI HİÇ SEVMEM”

İçeride bir telaş; ben de ilk gördüğüm kişiye “Delfina Delettrez ile röportajım var” dedim. Haber verdiler...
Bir de ne göreyim? Kapıda gördüğüm korkusuz kız meğerse Delfina’ymış.
İçeride hummalı bir çalışma olduğundan, röportaj yapacak yer bulamadık. Biz de çareyi Alphan Eşeli’nin masasının üzerine oturmakta bulduk.
Neyse ki buz gibi şampanya ikram ettiler de masanın üzerinde oturduğumuzu unutup, konuşmaya başladık.
Delfina’ya ilk olarak, dünyanın en güçlü moda markasının veliahtıyken neden Chanel’de staj yaptığını sordum. O da “Ben kolayı hiçbir zaman sevmedim. Fendi’de çalışmak benim için çok kolay bir seçimdi” dedi.

Chanel’de çalışanlar senin kim olduğunu biliyor muydu?
Evet.

Birileri için fotokopi çekip, kahve götürdüğün oldu mu?
Tabii, hatta şöyle dialoglar oluyordu: “Miss Fendi, bir kahve lütfen.”

Chanel’de neler yaptın?
Haute couture üzerine staj yaptım. Sonrasında kendi markamı kurdum ve Delfina Delettrez adındaki markamla devam ediyorum.

Fendi ile yollarınız kesişti mi?
Evet. Fendi ve Kenzo için iki sezonluk bir mücevher koleksiyonu hazırladım.

Tasarımlarını nasıl tanımlarsın?
Tasarımlarımda klasik ve modern öğeler bir arada. Takılarım, kadınların önüne geçmiyor; kadına değer katıyor. Kasada saklanmaları için değil, kadınlara eşlik etmeleri için tasarlıyorum. Eskiden mücevher, erkekler tarafından kadınlara hediye edilen bir şeyken; artık kadınların kendilerine yaptıkları bir yatırım. Ama bu yatırım maddi değil; manevi.

Sanat, tasarımlarının bir parçası değil mi?
Sanat ve doğa, tasarımlarım için vazgeçilmez ilham kaynaklarım. Bu da annemden bize geçmiş olan bir şey. Küçüklüğümüzde bizi sanat ve doğayla iç içe büyüttü.

Bu Türkiye’ye beşinci gelişin. Türk kadınları hakkında ne düşünüyorsun?
Türk kadınları çok güzel, bakımlı ve tarzlarına önem veriyor. Sokak modası genellikle çok güncel bir şekilde uygulanırken, özgün tarzlara rastlamak da mümkün.

KONUŞTUKÇA BÜYÜYOR
Delfina Delettrez Fendi, ilk görüşte çıtı pıtı bir kız. Zaten daha 26 yaşında ve 8 yaşında bir çocuk annesi. Konuştukça yaşı da, boyu da büyüyor. Daha bir karizmatik geliyor insana.

DENİZCİLİK MÜZESİ GEZİSİ
Officine Panerai, sivil toplum kuruluşu Deniz Temiz Derneği’nin 20’nci yılı için Deniz müzesi’nde özel bir davet düzenledi. Derneğin kurucusu ve Onursal başkanı Rahmi Koç’un açılış konuşmasının ardından, Turgay Artam 39 bin Euro’ya alıcı bulan iki saatin açık artırmasını yönetti. Artam’ın saatleri alacak davetlilere Koç’un plaket vereceğini söylemesiyle; saat, saniyeler içinde satıldı.

ŞEYDA COŞKUN’U ÜZERiNiZDE TAŞIYIN

Bugün­ler­de her­ke­sin elin­de di­lin­de Mis­fit Shi­ne me­se­le­si var.
Gi­yi­le­bi­lir tek­no­lo­ji­nin son ürü­nü olan Mis­fit Shi­ne, bir ha­tır­la­tı­cı. Alet ne za­man de­rin uy­ku­ya dal­dı­ğı­nız­dan, he­de­fi­ni­ze ulaş­mak için kaç adım at­ma­nız ge­rek­ti­ği­ne ka­dar söy­lü­yor.
Ip­ho­ne kul­la­nı­cı­la­rı için uy­gu­la­ma­sı olan Mis­fit Shi­ne­’ı te­le­fo­nu­nu­zun üze­ri­ne ko­yu­yor­su­nuz ve gün­lük ak­ti­vi­te­le­ri­ni­zin öze­ti­ni gö­rü­yor­su­nuz.

FİYATI UYGUN
Ale­tin üze­rin­de ise ek­ran yok; 12 adet led lam­ba­lar va­sı­ta­sıyla ve­ri­le­ri­ni ile­ti­yor. Su ge­çir­mediği için, kaç tur yüz­dü­ğü­nü­zün is­ta­tis­ti­ği­ni bile tu­ta­bi­lir­si­niz. Alet, sa­de­ce 120 Do­lar.

KARŞILAŞTIRMALI MODA TARiHi

Rihanna’nın Amerika Moda Tasarımcıları Birliği Ödülleri’nde giydiği transparan tuvaleti çok konuşuldu. Moda dünyası ve Rihanna hayranları ‘Rihanna çıldırdı’ diyenler ve ‘Çok iyi yaptı’ diyenler olarak iki gruba ayrıldı.
Halbuki Fransa’nın 70’lerdeki moda ikonu Jane Birkin, Rihanna’nın olay yaratan bu tarzını büyük bir sadelikle ve normal bir şekilde benimsemiş bir isimdi.

GERİLEDİK!
Hatta transparanı o kadar rahat kullanıyordu ki, 1969’daki ‘Slogan’ filminin galasına tamamen transparan mini bir elbiseyle gitmişti.
Zamanın en karizmatik erkeği ve Fransa’nın en önemli şarkıcılarından Serge Gainsbourg da sevgilisiyle göğsünü gere gere poz veriyordu.
Tabii bu bahsettiğimiz yıllar, ‘çiçek çocuklar’ dönemi.
Demek ki o günden bu güne sadece Türkiye’de değil; dünyada da özgürlükler kısıtlanmaya doğru gitmiş.