TARİH YAZAN MÜCEVHERLER

Cartier markası Paris Grand Palais’de 16 Şubat’a kadar çok özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor.

1847’de kurulan markanın kendi koleksiyonunun yanı sıra özel koleksiyonlara ait eşsiz mücevherleri de bu sergide yer alıyor.
Sergilenen koleksiyonlar arasında Monaco Prensesi Grace Kelly’nin özel 20 mücevheri, Marjorie Merriweather Post ve Kraliçe Elizabeth’e ait mücevherler bulunuyor.
Sergi ilk olarak silindir şeklinde yavaşça dönen ve üzerinde taçların bulunduğu bir vitrinle başlıyor. Vitrindeki taçların en etkileyici olanı Napoleon’un yeğeni Marie Bonaparte’ın Yunan ve Danimarka Prensi Georges ile evlenirken taktığı taç.

Cartier tarihinde iz bırakan kadınlar
Cartier’nin en önemli özelliklerinden biriyse sadık müşterilerinin özel zevklerini de dikkate alarak kişisel parçalar yaratması. Bu müşterilerden biri İngiltere’nin de tarihini değiştiren Wallis Simpson, nam-ı diğer Windsor Düşesi. Düşesin Cartier tarihindeki önemi, en sadık müşteri olmasının yanı sıra bugün markanın sembolü olan ilk üç boyutlu panter bilekliğin sahibi olması. Düşes’in mücevherleri dünyanın dört bir yanındaki mücevher amatörünü heyecanlandırıyor. Hatta Suzanne Tenenbaum isimli koleksiyonerin eşi, Düşes’in 1987’de Sotheby’s’de 1.5 milyon pound’a satılan kuş motifli broşu için Cartier’ye özel sipariş veriyor ve broşa, “düşesime” ibaresini yazdırıyor.
Aşklarını mücevherle taçlandıran tek çift tabii ki Windsor Dükü ve Düşesi değil. Alain Delon-Romy Schneider, Liz Taylor-Richard Burton, Grace Kelly-Prens Rainer’ı da unutmamak lazım.

MODANIN KURALLARI DEĞiŞiYOR
Cartier’i bugünkü algısına taşıyan Louis Cartier’nin en güçlü noktasıysa tarihi olayları, farklı kültürleri ve modayı yakından takip etmesi olmuş.
1920’lerde modanın mücevherle olan güçlü bağını diğerlerinden önce kavrayan Louis Cartier 1925 yılında mücevherlerini moda salonlarında sergiliyor.
Modanın kuralları tamamen değişiyor, saçlar kısalıyor, eldivenler atılıyor. Bunları takiben taçların yerini bantlar, eldivenlerin yerini çok sayıda takılan bileklikler alıyor.

Modüler mücevher
Sadece modaya değil tarihi olaylara da çabuk adapte olabilen Cartier, 20’li yılların sonundaki krizle, satışların düşmesini engellemek için modüler mücevherler tasarlıyor. Tek parça uzun bir kolye parçalara bölünerek, bileklik ve küpeler elde edilebiliyor.

Hollywood’un pırlanta anları
Audrey Hepburn, Tiffany vitrini önünde hayal kuruyor. Grace Kelly Monaco Prensesi unvanına sahip olduğu düğününde Cartier bir taç takıyor. Richard Burton, Liz Taylor’a her kavgadan sonra barışmak için 10’larca karatlık mücevherler alıyor.

80’ler ve taklit ürünler
“Modern zamanların lüksü seri üretime dayanıyor. Bir kravat sattığım zaman 1 milyonluk elbiseden daha fazla para kazanıyorum” diyen 70’lerin lüks konusundaki öncüsü olan Pierre Balmain’in sözlerini hayata geçiren Cartier, seri üretime başlıyor.
Seri üretimle birlikte taklitler de başlıyor; Cartier, kameralar önünde kendine ait ürünlerin taklitlerini kompresörle imha eden ilk lüks firması oluyor.

Kol saatine ilham verdi

İlk pilot kol saatinin ilham kaynağı Brezilyalı pilot Alberto Santos Dumont. Louis Cartier’nin yakın arkadaşı olan modern hafif uçakların ilk örneklerinden “Demoiselle” ya da “Grasshopper”ı geliştiren Dumont’nun, uçarken cep saati kullanmanın pratik olmadığını söylemesiyle, ilk kol saati ortaya çıktı.

Kraliyet tacı

Kate Middleton’ın kraliyet düğününde taktığı Halo taç, 1936’da Cartier tarafından yapılan ve kraliyet ailesinin özel koleksiyonunda bulunan bir parça. Aynı tacı İngiltere Prensesi Margaret da 30’lu yıllarda takmıştı.

Kralların mücevhercisi

“Kralların mücevhercisi, mücevhercilerin kralı” sözünü söyleyen kişi, taç giyme töreni için 27 adet taç sipariş eden İngiltere Kralı 7. Edward’dan başkası değil.