Bir film oyları değiştirir mi?

axmag011.jpg Yıldız yağmuru, Venedik Film Festivalinde flaşlar ve spotlarla güçlenerek sürüyor. Venedikte "son on yılın en parlak festivali"ni gerçekleştirme iddiasıyla yola çıkan ekip, Hollywoodun kalburüstü filmlerini "cazibe merkezi" haline getirip basını sürekli meşgul etmeyi planladı herhalde! Meryl Streep, Denzel Washington, John Travolta, Liv Schreiber, Tom Hanks ve jüri üyeleri Scarlett Johanson; usta yönetmenler Steven Spielberg ve Jonathan Demme, yeni filmleriyle Venedikte boy gösteren ilk yıldızlardı. Sırada Al Pacinodan Nicole Kidmana kimler var kimler... ABDde başkanlık seçimleri yaklaşırken Hollywoodun konuyla doğrudan ya da dolaylı ilişki kuran yapımları da dikkat çekmeye başladı. Jonathan Demmenin "The Manchurian Candidate"i aynı adlı ünlü klasiğin yeniden yapımı. Film, Körfez Savaşına katılan 2 askerin beynine yerleştirilen mikroçiplerle katiller haline getirilmesini ve birinin ABD başkan yardımcısı adayı olmasını anlatıyor. Filmin yıldızları Meryl Streep, Denzel Washington ve Liv Schreiberın basınla buluşması kaçınılmaz olarak politikaya endekslendi. Yönetmen Demme de sözünü sakınmadı: "Dünyaya hükmetmek gibi yanlış bir amaca hizmet eden ABD, demokrasiye ihanet etmiş sayılır. Zenginlerin yatırım hırsı yüzünden demokrasiyi dünya monarşisine dönüştüremeyiz."Filmin "kötü kadın"ı Meryl Streep ise tavrını net biçimde koyuyor, "Kültür politikayı doğrudan etkileyemez. Derdimizi dinleyecek birini bulmak bile çok zorlaştı. Bu film politik kültür, yozlaşma, para ve siyaset üzerine." Streep, canlandırdığı senatör karakteri için Margaret Thatcherı örnek almış. Suskun ve sakin bir adam olan Denzel Washington ise dünyadaki politik gelişmelerden, özellikle çocukların rehin alınmasından üzüntü duyuyor. Washington, filmdeki komplonun şu veya bu şekilde gerçek olabileceğine inanıyor: "Bir film, pek çok izleyicinin resmi kaynakların bildirdiğinden başka gerçeklerin peşine düşmesini sağlayabilir ve oy dağılımını değiştirebilir." Hollywood oy atıyor Müzikal yıldızlığından kült oyunculuğa evrilen John Travolta "A Love Song for Bobby Long" adlı filmle "bağımsız" çalışmanın keyfini çıkardı. 50 yaşındaki Travolta, kadın yönetmen Shaince Gabelin filminde yaşlı, çökmüş, dans ve müzikle avunan, kendini içkiye vermiş entelektüeli canlandırıyor. Oyuncu, "Henüz gelmediği bir yaşı önceden keşfetmek oyunculuğun avantajı. Tabii ben Bobby Lang gibi çökmek istemem. Cary Grant gibi yaşlanmayı, son anıma kadar hayatın tadını çıkarmayı isterim!" diyor. Ak saçlı Travolta