Monica Bellucci, Uma Thurman, Elizabeth Hurley, Vanessa Paradis ve Diane Kruger ile ortak bir noktanız var mı? Ortak noktayı daha da açalım, ortak arkadaş diyelim. Sizi bilmem ama benim artık var.
Geçen hafta Park Hyatt Maçka Palas’ta John Nolley’yle tanıştım. John Nolley Hollywood yıldızlarının kuaförü. O kadar yetenekli ki artık ona saç sihirbazı diyorlar. Yıldızlar kırmızı halıya adım atmadan önce mutlaka saçlarını ona teslim ediyor.
John Nolley Fransız. 11 yaşında kuaförlüğe başlamış, sonra operacı komşusu sayesinde operacıların saçlarını tasarlamaya başlamış. Derken filmlerde saç tasarımı yapmış. Şimdi 39 yaşında ve işinin zirvesinde.
Çok yakışıklı olduğunu hemen söyleyeyim. Saç sakal birbirine karışmış bir görüntüsü var, ama doğrusu çok cool duruyor. Terzi kendi söküğünü dikemez misali John Nolley de doğal ve dağınık saçlarını tepede topluyor. Zaten en büyük özelliği kuaförden çıkmış gibi durmayan doğal saçlar yapmak. Uzmanlığı yıkıyorum çıkıyorum modeli saçlar.
Beni gözüne kestirdi
John Nolley Hollywood yıldızlarının saçlarını lüks otellerin suitlerinde yaparken her kadının kendini böyle özel hissetmesi gerektiğine inanmış. Bunun üzerine üç otelle anlaşmış, kendine kabinler kurmuş. Paris’teki Hotel Costes da bunlardan biri. Sonra dünya turuna çıkmaya karar vermiş. Paris’ten Dubai, Milano ve Moskova’ya gitmiş. İstanbul’dan sonra New York, Chicago, Buenos Aires, Şangay, Tokyo, Sidney ve Londra’ya gidecek.
John Nolley aynı anda birkaç şehirde birden olamadığı için özel bir saç aksesuarı koleksiyonu hazırlamış. Böylece kendi kestiği saçı, aksesuarlarla uzaktan bile idare edebiliyormuş. Bazen Paris’ten Los Angeles’a saç aksesuarı yollamak zorunda kalıyormuş.
Bu aksesuarların arasında tüylü, taşlı, bol süslü saç bantları var. Bu bantlarla 1-2 dakika içinde harikalar yaratıyor, inanamıyorsunuz. Nerden mi biliyorum?
Park Hyatt Maçka Palas’taki tanıtım davetinde beni gözüne kestirdi ve önüne oturttu. Bennu Gerede, Esra Oflaz Güvenkaya, Selin İmer, Nora Romi gibi şahane saçlı kadınların yanında beni seçmesine inanamadım. Önce o havalı saç bantlarından taktı sonra da hünerli parmaklarıyla saçlarımı bantın içine soktu. Bir kısmını dışarı çıkardı, bir kısmını bantın içinde sakladı. Bir anda Chicago müzikalinden çıkmış gibi bir saç modeli yarattı. Hem de bu işlem iki dakikasını bile almadı.
Louis Vuitton sandıkta yok yok!
Bütün bunları yaparken önümüzde kocaman bir Louis Vuitton sandık vardı. Louis Vuitton’un sandıklarına bayılırım, özellikle de yıllar önce Paris’teki Louis Vuitton müzesini ve atölyesini gezdikten sonra hayranlığım daha da artmıştı. John Nolley dünya turuna çıkmadan önce Louis Vuitton’a özel bir sandık yaptırmış. İçinde makasları, tokaları, aksesuarları, L’Oreal’in Kerastase ürünlerini koyacak minik bölümler var. Bir de tabii iPod’unu yerleştireceği bölme var. Sırf bu oyuncaklı sandığı görmek için bile gidilir!
John Nolley 29 Nisan’a kadar İstanbul’da. Park Hyatt Maçka Palas’tan randevu alıyorsunuz, sizi özel bir suite alıyor ve saçınızı baştan yaratıyor. Buraya kadar her şey çok güzel. Ama hemen küçük bir uyarı yapayım, kesim, boya ve fön yaptıracaksanız 1000 euro’yu gözden çıkarmanız gerekiyor. Şimdilik bir tek Siren Ertan Çarmıklı’nın randevu aldığı biliniyor. Yine de siz etrafa iyi bakın, son zamanlarda saçına sihirli eller değmiş birini görürseniz bilin ki sırrı bu.
Berna kitap yazmış
Bazı insanları tanıdığınız için kendinizi şanslı hissedersiniz. Hayatta örnek alabileceğiniz, bir şeyler öğrenebileceğiniz, yaptıklarını takdir edeceğiniz, sürprizlerle dolu çok insan çıkmıyor karşınıza. İşte böyle birini bulduğunuzda onu hiç kaybetmek istemiyorsunuz.
Berna Sağlam Naipoğlu benim için böyle biri. Tanıştığımızda o Vakko’daydı, ben de daha yeni işe başlamıştım. 10 yıl geçti. Bu arada Berna, Fem Güçlütürk’le beraber kendi halka ilişkiler şirketini kurdu. Şimdi Berna başka bir hayalini daha gerçekleştirdi. Sevenlerine bir müjdesi var; ilk kitabı çıktı. Başarılı bir kadının rahat okunan yazılarını okumak isterseniz Gün Işığında’yı hemen alın.