Yılın son gününde geçen yıl dileklerimizin ne kadarını gerçekleştirebildiğimize bakıyor ve yeni dileklerde bulunuyoruz
Her yıl, bir yıl sonu değerlendirmesi yapıyoruz. 2012’de Maya inanışına göre bir aydınlanma, kendine gelme yaşayacaktık. Yıl boyu bu aydınlanmayı dört gözle bekledim, bir şey olmadı. Yıl sonundaysa durum değişti, artık Mayalar’dan mı başka nedenlerden mi bilmiyorum ama ne istediğimi daha iyi biliyor ve daha çok dile getiriyor oldum.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da değişmeyen gerçekler var. Geçen yıl Dr. Başak Demiriz’in yazdıklarını tekrar okuyunca bir kez daha gördüm. Buyrunuz, Dr. Demiriz’in yeni yılda en çok istenenler listesine, bir yıl sonra yeniden bakalım. Ekleme,çıkarma yapmak serbest.
Verilen en popüler kararlar
1. Kilo vermek
2. Sigarayı bırakmak
3. Spor yapmak
4. Alkolü bırakmak
5. Borçlardan kurtulmak
6. Para biriktirmek
7. Yeni bir hobi edinmek, yeni bir şey öğrenmek
8. Aile ve arkadaşlarla daha fazla zaman geçirmek
9. Hayatı daha iyi organize edip stresi azaltmak
10. Her ay 1 kitap okumak
11. Yeni yerlere seyahat etmek
12. İş değiştirmek
13. Ruh sağlığını iyileştirmek, korkularla yüzleşmek, kaygıları azaltmak
14. Beden sağlığına özen göstermek
15. Ruh ikizini bulmak, aşık olmak
16. Evi, ofisi kullanılmayan eşyalar ve giysilerden temizlemek
17. Bir yardım kuruluşunda gönüllü çalışmak
Listeyi yine tamamlayamadık
Dr. Demiriz’in listesini okurken ilk tepkim “Aşk, 15. sıraya düşmemeli” olmuştu, hala “Bir sıralama olacaksa, ‘aşk’ herkesin listesinde ilk 3’e girer” diyorum. Kilo vermek ve spor yapmak nasıl herkesin listesinde ilk sıralarda yer alıyorsa aşk da yine sıranın başında yer almalı. Sanırım, bu konuda fikrim hiç değişmeyecek.
Listeyi okurken “Tüh, bu yıl da kilo veremedim, spora başlayamadım, para biriktiremedim, evi ve ofisi kullanılmayan eşyalardan temizleyemedim” diyorum. Neyse ki, aile ve arkadaşlarla daha çok zaman geçirdim, hayatımdaki stresi azalttım, yeni yerlere seyahat ettim, kitap okudum. Şimdi önümüzde yeni bir yıl var. 2013’e bu listeyi genişleterek ama yapabileceğim hedefler koyarak başlıyorum. Umutluyum... Size de bir an önce listenizi yapıp çalışmalara başlamanızı öneririm.
Mutlu yıllar!
Son günlerde birbirimize hep aynı şeyi sorduk, “Yılbaşında ne yapıyorsun?” Artık herkes akıllandı. Bir gece önce ya da sonrasında gidip eğlenebileceği bir mekana yılbaşı gecesi gidip 3-5 kat daha fazla para vermeyi kimse istemiyor. Sadece fahiş fiyatlar da değil korkutan. Kalabalık, aksayan servis, fiks mönülere mahkum olma da cabası.
Bunların yanı sıra esas sorun, trafik. Bir yerden bir yere arabayla gitmeye çalışmak insanı delirtebiliyor. Metro her geçen gün hayatımızın daha önemli parçası haline geliyor. Gideceğiniz yere metroyla ya da yürüyerek gidemiyorsanız ve gitmek zorunda da değilseniz, unutun gitsin.
NiŞANTAŞI’NA DiKKAT
Nişantaşı’na gitmeyi planlıyorsanız, durup bir daha düşünün. Nişantaşı yılbaşından bir hafta önce korkunç bir trafikle ve kalabalıkla mücadele etmeye başladı. Evet, çok güzel süslendi. Kurşun askerlere ve Atiye Sokak’taki ışıklandırmaya bayıldık. Ama bu şıkırtıyı altyapı kaldırmadı işte. Sık sık elektrik ve hemen akabinde sular kesildi.
Abdi İpekçi Caddesi’ne serilen kırmızı halıda anne-babalar, fotoğraflarını çekmek uğruna küçük çocukları taksilerin, arabaların önüne attı. Arabalar duramayacak diye benim de kalbim küt küt attı. Ama devir, belge devri. Herkes eğlendiğini fotoğrafla kanıtlamak ve o hatırayı saklamak istiyor. Sonra trafik daha da sıkıştı.
Sadece arabalar değil, insan trafiği de Nişantaşı’nda oturanları çileden çıkardı. Evlere yürüyerek gitmek bile giderek zorlaştı. Tamam, kaldırımlardaki kafelerimizle Champs Elysees olacağız. Ama nerede bizde Champ Elysees’deki gibi geniş caddeler, şeritler? Tek yönlü, tek şeritli Abdi İpekçi Caddesi bu yıl Taksim-Beyoğlu kalabalığını da ağırlamaya hazırlanıyor. En iyisi bugün yolunuzu Nişantaşı’na hiç düşürmemek. Bırakın Nişantaşı’nı, mümkünse hiç trafiğe çıkmayın. Boşu boşuna, sinirlerinizi harap etmeyin. Bu gece evinizde sevdiklerinizle güzel ve huzurlu bir yılbaşı gecesi geçirin. Mutlu yıllar!
