Yunan ekonomisine katkıda bulunmak için önce Bodrum’dan Kos’a açılıyoruz. Leros’tan Marathi’ye, Kythere’den Delos’a Yunan adalarında bir gezintiye ne dersiniz?
Bodrum’dan Yunan adalarına gidecekseniz iki şansınız var, ya özel bir tekneye ya da Kos feribotuna atlamanız gerekiyor. Feribotla Kos’a giderseniz Kos’un çok da sevimli bir ada olmadığını göreceksiniz. Yine de Turgutreis’ten 30 dakikada, Bodrum’dan 1 saatte gidiliyor. İstanbul’da karşıya geçmekten daha kolay.
Kos’a Petrinos’ta yemek için gidilir!
Kos’ta Osmanlı etkilerini, camileri hâlâ görebiliyorsunuz. Hipokrat yeminine adını veren modern tıpın babası Hipokrat da Koslu. Kos, Çeşme’ye benziyor. En önemli fark, gittiğiniz en sıradan kahvede bile çok iyi servis alabilmeniz, hem de bizdekinden çok daha ucuz fiyatlara. Burada alışveriş deyince akla hemen vergisiz içki dükkânları geliyor. Gerçekten ucuzlar.
Adada iki meşhur restoran var, biri Nick the Fisherman, diğeri tepedeki Petrinos. Yeşillikler içindeki Petrinos’un ouzolu karidesi, peynir saganakisi ve midye tenceresi meşhur. Sırf burada bir yemek için bile Kos’a gitmeye değer.
Kos’taki yemek ve Yunanistan’a özel doğal kremlerden aldıktan sonra diğer adalara feribotla geçmek mümkün.
Kalimnos üstü Leros
Diğer adalarla devam edelim. İlk hedef Kalimnos. Kalimnos, Kos’un kuzeyinde. Çevresinde Pserimos, Telendos, Kalolimnos ve Plati gibi pek çok adacık var. Burada bir mola verdikten sonra öğle yemeği için Leros’a geçiyoruz. Zorba Taverna’nın önünde inip bir taksiye atlıyoruz, 7 euro’ya Mylos’tayız. Ayıptır söylemesi, bizde Yalıkavak-Türkbükü arası taksiyle 85 TL tutuyor. Takis’in tavernası Mylos, adanın en meşhur restoranı. Sırf kadayıflı peyniri ve midyeli ya da ıstakozlu spagettisi için bile gitmeye değer.
Leros’ta Mylos kadar meşhur 2 pastane var. Burada pötibör bisküvilerden yapılan pastalar, milföyler ve tabii sakızlı dondurma meşhur.
Türklerin favorisi: Marathi
Leros’a gidenlerin diğer favorisi Marathi. Burada da gidecek yer belli: Pantelis. Kumsalda sevimli bir lokanta. Bahçesi de var. Bizim Göcek’teki salaş balıkçılardan imkan olarak bir fazlası yok. Ama burada yediğiniz yemekler de, işletmecilerin zevki de çok farklı. Adaya ilk yerleşen Emilianos ailesi işletiyor. Lokantanın dışında bir de kiraladıkları 10 oda var. Her şeyden uzaklaşmak isterseniz gelip burada bir hafta tatil de yapabilirsiniz.
Civarda dev tekneler de var ama çoğunluk yine de Türk. Tabii Türk teknelerinin çoğu yabancı bayraklı. Ama tekne sahipleri bunda çok haksız sayılmazlar. Türkler kendini hemen her yerde belli ediyor. Pazartesi sendromu Yunan adalarına uğramamış. Haftanın ilk günü Leros da Marathi de Türkler’le dolu. Boşuna Yunanlar bizi bu kadar sevmiyor.
Bu arada Bodrum’dan geldiğimizi duyanlar önce Mehmet Birgen’in gece kulübü Catamaran’ı soruyor. Catamaran’daki eğlenceyi anlata anlata bitiremiyorlar. “Peki ama gece istediğiniz zaman dönememek sorun olmuyor mu?” diye soruyoruz. Cevabı yapıştırıyorlar, istediğiniz zaman teknden inebiliyorsunuz, isteyenleri özel botlarla karaya bırakıyorlar’.