Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son günlerin en popüler oteli W. Çarşamba partileri artık cuma geceleri de yapılıyor. Otelin lounge’u tam bir gece kulübü gibi. Hatta bu kışın Reina’sı oldu diye bile konuşuluyor.
Lounge’un üst katında dünyaca ünlü bir Uzakdoğu restoranı var. Spice Market, kendisini dünyaya kanıtlamış şef Jean-Georges Vongerichten’in restoranı. Bu kadar çok ödüle rağmen sürekli yenilikler peşindeler. İşte bu yenilikleri görmeye, tadım mönüsünü denemeye Spice Market’e davetliydim.

Spice Market’in mönüsü yenilendi

Aklın yolu bir

Jean-Georges’un ekibinden Lia Bardeen iki haftadır İstanbul’daydı. Lia, Jean- Georges’un restoranlarına aşçı yetiştirmek için açtığı Culinary Concepts adlı okulda eğitmen. İstanbul’da mönüye yeni lezzetler katmış. Zaten farklı ülkelerdeki Jean - Georges restoranlarına gidip lokal lezzetlerle yeni yemekler yapmak konusunda uzman. Bir fırında pancar salata yapmış, zeytin ve beyaz peynir ile tam Türk damak tadına uygun olmuş. Börülceli turp salatasıyla sunulan çıtır çupra da bize çok yakın bir tat. Spice Market’in mönüsünde her zaman en çok sevilen yemekler karabiberli karides ve kişnişli yoğurtla sunulan baharatlı tavuklu samosasa da bu tadım mönüsünde yer vermişler.

Amerikalı şef neye bayıldı?
Yemekleri uzun uzun saymaya gerek yok. Hepsi çok başarılıydı. Bu yemeklerin arkasındaki isim, şef Lia Bardeen ise İstanbul’da geçirdiği iki hafta boyunca bizim lezzetlerimize hayran kalmış. Yabancılar için hep böyle derler ya, öyle değil. W otelden sık sık çok yakınlardaki Şampiyon’a gidip döner yemiş. Rumelihisarı’ndaki çay bahçelerinde verilen Türk kahvaltısına bayılmış. Favorisi sucuklu yumurta olmuş. E, tabii bizim yemekleri bu kadar sevince de Spice Market’in mönüsüne bizim damak tadına uygun, bol baharatlı lezzetler katmış. Gördüğünüz gibi 3 Michelin yıldızlı restoranların mutfağındaki şefler bile o kadar sofistike yemeklerden sonra sucuklu yumurta ve dönere bayılıyor. Aklın yolu bir!



Aklın yolu bir
Kılıçdaroğlu’na bir öneri

Kemal Kılıçdaroğlu’nu heyecanla izliyorum. Hızır hafiye gibi çalışıyor. Sürekli elinde belgelerle bir şeyleri ortaya çıkarıyor. Hepimiz merakla takip ediyoruz. Ama artık ne yazık ki kanıksadık durumu, çok da fazla şaşırmıyoruz ortaya dökülenlere. Yine de tabii bu gerçekleri bizimle paylaştığı için memnunuz, kendisine teşekkür ediyoruz.
Ben bir İstanbullu olarak biraz da Kılıçdaroğlu’nun İstanbul ile ilgili projelerini dinlemek istiyorum. ‘Belediye başkanı olabilir mi, olamaz mı?’, ‘İyi bir insan olmak iyi bir belediyeci olmak demek midir?’ gibi sorulara da artık İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olarak planlarını anlatarak cevap vermeli. Karar verirken bu bilgilere de ihtiyaç var.


Kadınlar erkekleri çiğ çiğ yiyor!
Bir fotoğraf düşünün, tırnakları kırmızı ojeli bir el, çatalı tabakta kıvranan adama batırıyor. “Gossip Girl”den sonra ikinci favori dizim “Cashmere Mafia”da bir dergi kapağı bu. (“Sex and The City”nin yaratıcısının yeni dizisi. Burada da dört kadın, dört farklı hikaye var. Lucy Liu oynuyor.)
Ünlü bir dergide çalışan kadın ve adam nişanlanırlar, aynı gün patron ikisinden birini derginin başına geçireceğini ve birbirlerini alt etmek için bir hafta süreleri olduğunu söyler. Nişanlı çift, “Ama biz daha bugün nişanlandık” diye mırın kırın ederken patron, “Hiç değilse biriniz bu derginin başına geçecek, diğeri de onun eşi olacak” der. Adam kadının işten çekilmesini ister, kadın itiraz eder. Sonunda kazanan kadın olur. Adam dergideki son işi olarak ilk cümledeki fotoğrafı kapak yapıp hem dergiden hem de nişanlısından ayrılır. “Kadınlar iş hayatında erkekleri çiğ çiğ yiyor” diye bir de yazı hazırlar. Kadın evlenmeyi beklerken terk edildiği için yıkılır, ama kariyerinden de ödün vermez. Nasıl ama? Sizin de çevrenizde yok mu böyle örnekler?