Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


Altın Kelebek notları

En iyi kırmızı halı anı: Ödül törenlerinin en eğlenceli bölümü her zaman kırmızı halıdır. Bu yıl kırmızı halıda favorim Melis Alphan ve Cengiz Semercioğlu’nun röportajlarıydı. Melis Alphan’ın Alişan’ın kıyafetine bakıp “Ben yüzüne söyleyemiyorum, köşemde yazarım” demesi çok iyiydi.
Gecenin sunucuları: Beyaz ve Ayşe Arman’dı. Beyaz kadar profesyonel birinin yanında Ayşe Arman’dan da nedense o kadar profesyonel bir sunuculuk beklendi. Herkes “Ayşe Arman konuşamıyor, çok tutuk, sadece duruyor” diye eleştirdi. Yok, “İsmin değil, titrin önüne ‘sayın’ diyor.” Yok, “Hakan Yıldırım imzalı deniz kızı elbisesiyle yan durmaktan beli tutulacak” diye bir sürü açıdan yerden yere vuruldu. Oysa Ayşe Arman’ın yaptığı büyük cesaret istiyor. Böyle bir organizasyonda canlı yayında saatlerce sunuculuk yapmak, bu işi ilk defa yapan biri için tabii ki kolay değil. Üstelik nasıl kitabını okuduğumuz bir romanın filmini daha az beğenirsek yazılarını beğendiğiniz birinin konuşması da daha kolay hayal kırıklığı yaratabilir. İyi yazar olmak iyi konuşmacı olmayı gerektirmez. Üstelik Ayşe Arman yaptığı işin hakkını da verdi. Keşke bir de en sonda Meryem Uzerli’nin adını ödülden önce açıklamasaydı. Yine de iyi toparladı.
Gecenin krizi: Tarkan ödül alırken Tuğba Ekinci’nin sahneye çıkıp Hülya Avşar’ın da ismini vererek Tarkan’a “Neden okul yaptırmadın?” diye sorması oldu. Tuğba Ekinci’nin sahneye çıkmasına baştan izin verilmemeliydi. Madem tutamadılar, en azından sunucular onu susturmalı ve sahneden indirmeliydi. Ama o arada Ayşe Arman’ın aklında Tarkan röportajı, Beyaz’ın aklında da Tarkan’ı Beyaz Show’a çıkarmak olduğu için gafil avlandılar, bir şey diyemediler.
Gecenin kazananı: Bir kez daha Tarkan. Bütün saldırılara rağmen cool duruşuyla, kimseye cevap vermemesiyle yine artı puan kazandı.
En olmadık ödül: Defne Joy Foster hakkında yazdıklarından sonra ‘Yaşamdan Dakikalar’la Hıncal Uluç’a ödül vermek hiç olmadı. ‘Defne Devrimi’ni destekliyoruz.
En renkli kişilik: Sırf Bülent Ersoy’u izlemek bile eğlenceliydi. Hande Yener’ler, Demet Akalın’lar, Hadise’ler ne kadar uğraşırsa uğraşsın olmuyor, bizim ‘Lady Gaga’mız Bülent Ersoy. Kılık kıyafeti kadar konuşması da etkileyici. Özellikle ‘Oscarlar’a muadil Altın Kelebek’ diye başlayıp sonra Ayşe Arman’a ‘su gibi’ dedikten sonra Ayşe Arman “Şişmanım” deyince sinirlenip “Ben ne diyorsam odur” diye çıkışması unutulmaz.
En alakasız ödül: Rockçı olarak tanıdığımız Nev’in en iyi Türk sanat müziği sanatçısı ödülü alması herkesi şaşırttı.

Altın Kelebek notları


En tanınmayacak hale gelen ödülü: Hadise’yi uzun süre izlememe rağmen tanıyamadım. O makyaj ve saç neydi öyle? Beyonce mi örnek alınmış? Olmamış. Tabii dişlerde kırmızı ruj da...
En kelebekli: “Hande Yener başını çarptı, yıldızlar yerine kelebekler çıktı” diye Twitter ahalisi epey eğlendi. Bu tuhaf kıyafetler Melis Alphan’a aylarca malzeme çıkarabilir.
En anlamlı ve ciddi konuşma: Yeri ve zamanı uygun muydu, emin değilim. Böyle eğlenceli etkinliklerde bu kadar ciddi olunması, özellikle de komik adamların bu kadar ciddi olmasına gerek yok aslında. Ama yine de Okan Bayülgen’in “Ödülü Beyaz adına alıyorum. Bu sene son alışım, bundan sonra gençler alsın” demesi örnek bir davranıştı.
En bilgilendirici tweet: Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın “Ödül vermek icin davet edilmedim, edilseydim katılırdım, hepsini tebrik ediyorum” diye anında bildirerek duruma el koyması.

Japon mimarların sergisi
Bu sene Milano Tasarım Haftası’nda en çok ses getiren sergilerden biri Japon Torafu Architects’in ‘Airvase’iydi. Haaz’cılar bu sergiyi İstanbul’a getirdi.
‘Airvase’ bir enstalasyon sergisi. File vazolar farklı açılardan baktığınızda renk değiştiriyor ve her şekle giriyor. Üstelik sergiyi gezdikten sonra bu vazolardan satın alabilmek de mümkün. Sergi 28 Haziran’a kadar açık kalacak. Kaçırmayın!