Geçen yıl Meltem Cumbul’un damga vurduğu Altın Küre Ödül Töreni’nde bakın bu yıl kimler ve neler dikkat çekti?
* Bu yıl Meltem Cumbul yerine törene eski ABD başkanı Bill Clinton renk kattı. Sunucular onu “Hillary Clinton’ın eşi” olarak tanıttı. Koskoca başkana ayıp olur demedi kimse. Ödül törenlerinde politikacıları görmeye biz alışığız ama Hollywood alışık değil tabii. Clinton politika yapmadı, ‘Lincoln’ hakkında kısa ve öz konuştu. Sonuç, ayakta alkışlandı.
* Ben Affleck, Spielberg ve Tarantino gibi güçlü adayların arasından sıyrılıp bir bölümünü Türkiye’de çektiği ‘Argo’yla ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü aldı. Konuşmasında heyecandan yapımcısı George Clooney’ye teşekkür etmeyi unuttu. Daha sonra ödül vermek için sahneye çıkan eşi Jennifer Garner onun yerine teşekkür etti.
Ben Affleck ödülünü alırken bizde olsa kameralar eski nişanlısı Jennifer Lopez’i çekerdi, Amerikalıların aklına bile gelmedi eski sevgiliyi göstermek. Hatta ‘En İyi Film’ ödülünü almak üzere ikinci kez sahneye çıktığında bile.
* Gecenin sunucuları Tina Fey ve Amy Poehler’di. Geçen senenin sunucusu Ricky Gervais’den çok daha başarılılardı. Zaten “Ricky Gervais bu akşam aramızda değil çünkü artık şov dünyasında değil” diye dalga geçtiler. Kathryn Bigelow için “Söz konusu işkence olunca, James Cameron’la 3 yıl evli kalan kadına güvenirim” dediler, herkes güldü, kimse bozulmadı.
* Kırmızı halının en gergin çifti Nicole Kidman ve Keith Urban’dı. İlk defa ikisi de aynı törende kendi alanlarında aday oldukları için herhalde.
* Yıldızlar arasında zamanı durduranlar var. En şaşırtıcı olan Catherine Zeta Jones ve ‘Globally Yours’ Kevin Costner. Özellikle Zeta Jones ailede o kadar hastalıktan sonra müthiş görünüyordu.
* Gecenin yıldızı ‘Homeland’den Claire Danes oldu. Doğuma kadar çalışan ve yeni anne olmasına rağmen son derece fit olan Claire Danes, kırmızı tuvaletiyle yıkılıyordu.
Jodie Foster’ın konuşması uzundu
* ‘Les Miserables/Sefiller’le ‘En İyi Kadın Drama Oyuncu’ ödülü alan Anne Hathaway, Rachel Zoe’nun seçtiği Chanel Couture elbisesiyle çok şıktı.
* En iddialı kıyafeti, artık İstanbul’da da evi olan Jennifer Lopez giyiyordu. Ten rengi üzerine beyaz dantel biraz fazla olmuştu.
* Bu yıl kıyafetlerde en çok dantel, kırmızı ve turuncu dikkat çekti.
* En şaşırtıcı benzerlik Dior’un iki adaya, Marion Cotillard ve Jennifer Lawrence’a siyah kemerli turuncu elbise giydirmesi oldu.
* Sienna Miller sade makyajı ve çiçekli Erdem elbisesiyle çok güzeldi. Boşuna İngiliz Vogue, ‘Yılın En İyi Altın Küre Elbisesi’ olarak Erdem Moralıoğlu’nun bu tasarımını seçmedi.
* Julianne Moore ‘Game Change’deki Sarah Palin rolünde müthişti. Ödülünü Tom Ford imzalı, sade-şık, siyah-beyaz bir elbiseyle aldı.
* Quentin Tarantino’nun ‘Django Unchained’ ile ‘En İyi Senaryo’ ödülünü aldığında yaşadığı şaşkınlık görülmeye değerdi. “Hiç beklemiyordum, tamamen sürpriz oldu” deyip durdu, oyunculara ve senaryoyu yazarken okuduğu dostlarına teşekkür ederken.
* Gece boyunca iki oğlu, Mel Gibson ve Robert Downey Jr.’la oturan Jodie Foster’ın konuşmasını çok beğenenler de oldu, hiç anlam veremeyenler de. İçinde bulunduğumuz dönemi her zamanki gibi acımasızca eleştirdi Jodie Foster. “Ben taş devrinde kaldım, şimdi olsa basın toplantısı, parfüm lansmanı, reality show yapmam, Marion Cotillard’la öpüşmem gerekirdi izlenmek için” dedi. Özel hayatın öneminin ve cinsel tercihinin tekrar altını çizdi, sanki herkes bilmiyormuş gibi. Gerek var mıydı? Hayır.
* Üç saatlik tören su gibi akıp gitti. Hiç uzamadı, hiç sıkmadı. Bir tek Jodie Foster’ın konuşması çok uzundu ama ona da kimsenin sesi çıkmadı. Çünkü salondakilerin çoğu bu konuşma sırasında gözyaşlarına engel olamadı.