Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

* Tam 3 yıl önce Meltem Cumbul ‘uluslararası film yıldızı’ sıfatıyla gizemli bir şekilde Altın Küreler’de sahneye çıkıp ‘Yurtta barış, cihanda barış’ mesajı verdiğinde yer yerinden oynamıştı.
Malum, sinema ve TV konusunda en önemli ödül törenlerinden biri Altın Küreler.
Yine de televizyonlarımız bu töreni yayınlamaya gerek görmedi.

Altın Küreler’den notlar

Nuri Bilge Ceylan’ın Altın Palmiye’yi kazandığı Cannes Film Festivali ödül törenini bile yayınlamayan televizyonlarımızın bu kararı çok da şaşırtıcı değil.
Aynı anda iki farklı kanalda birden Bu Tarz Benim başlıyor, ama yılda bir gerçekleşen ve kırmızı halı töreni günlerce konuşulan ödül töreni yok sayılıyor.
* Richard Linklater -ki kendisi ‘Before Sunrise’, ‘Before Sunset’ ve ‘Before Midnight’ın yaratıcısı- tam 12 yılda çektiği film ‘Boyhood’ 4 dalda birden Altın Küre kazandı.
Oscar’larda da başarılı olması bekleniyor.
Buna rağmen film Türkiye’de gösterime girmedi, girecek sinema salonu bulunamadığı için.
Mahsun Kırmızıgül’ün filmi ‘Mucize’ tam 630 salonda birden gösterime girerken ‘Boyhood’un tek bir salonda bile gösterime girmemesine ne demeli?
Neyse ki filmin orijinal DVD’si çıktı artık, korsana mahkûm değiliz.
* Törende “Kuzey Kore’nin onayladığı filmler yarışıyor” diye ‘Interview’ filmine ve Sony’nin hack’lenmesine göndermede bulunuldu.
Keşke bu kadarla kalsaydı.
Daha sonra Margaret Cho’nun yaptığı Kuzey Kore’yle ilgili skeçler çok yersiz ve uzundu. Komik de değildi.
Kuzey Korelilere değil de başkalarına karşı yapılsaydı, ırkçılık tartışmaları alır yürürdü.
* Ödüllerden gördük, yeni yükselen yabancı TV dizileri ‘The Affair’, ‘Transparent’ ve ‘Fargo’.
Bir an önce izlemeliyiz, bakalım bağımlılık yapacaklar mı?
* Uzun bir aradan sonra Prince geri döndü, Bülent Ersoy’un Swarovski taşlarla süslü mikrofonunu andıran bir asayla birlikte.
Törende en çok alkış alan kişi oldu.
* Gecenin en etkileyici olayı: Hoşgörü.
Kimsede alınganlık ya da kompleks yok -ki hepsinde de egolarını şişirecek dünya çapında şöhret var.
En saçma esprilere bile son derece anlayışlılar.
Ödüle aday olanlar nasıl medeni bir şekilde kazanamasalar da birbirlerini alkışlıyor, “Ödül almayacaksam, törene katılmam” demiyorlar bizdeki gibi.

Haberin Devamı

Altın Küreler’den notlar

Haberin Devamı

Je Suis Charlie

En anlamlı konuşma George Clooney’den geldi.
Sunucu Tina Fey, George Clooney’nin eşi Amal Alamuddin’in insan hakları avukatı olduğunu, Enron davasında çalıştığını, Kofi Annan’a Suriye konusunda danışmanlık yaptığını ve Birleşmiş Milletler’in Gazze için oluşturduğu komisyonda görev aldığını anlattı önce ve ardından ekledi “Ve şimdi yaşam boyu başarı ödülünü eşi George Clooney alıyor”.
George Clooney ise “Amal’ın eşi olmaktan gurur duyuyorum” diye başladı, kadın hayranlarından tam not aldı.
“Nasılsa bu yıl hepimiz hack’lendik, birbirmizden özür dilemek için iyi bir fırsat bu gece” diye devam etti. Konuşmasının sonunda ise “Bugün çok önemli bir gün. Dünyanın her yerinde yürüyüşler vardı. Protesto etmek için değil, korkumuz olmadığını göstermek için” dedi ve hemen ardından ekledi, “Je suis Charlie”.
Amal Alamuddin Clooney ise çantasına ‘Je suis Charlie’ rozeti takmıştı. Kathy Bathes ‘Je suis Charlie’ yazılı telefon kılıfını kameralara gösterdi. Helen Mirren ise Paris’te gerçekleşen ifade özgürlüğü yürüyüşüne yakasına iğnelediği kalemle destek verdi.

Haberin Devamı

2015 kırmızı halı modası

Altın Küreler’den notlar

* Gecenin en şık kadınları Julianne Moore, Kate Hudson ve Salma Hayek’ti.
Jane Fonda 70’i geçmiş olmasına rağmen hâlâ fıstık gibiydi.
Ayrobik modası geri gelirse şaşırmamak lazım.
* Yılın moda renkleri: gümüş, sarı, kırmızı, beyaz...
Kate Beckinsale, Diane Kruger, Julianne Moore, Reese Witherspoon, ‘Grinin Elli Tonu’ ile bu yıl yıldızı parlayacak olan Dakota Johnson’ın gümüş rengi elbiseleri görülmeye değerdi.
* Derin V dekoltesi geri döndü. Bkz. Jennifer Lopez ve Kate Hudson.
* Farklı olmak da önemliydi. Emma Stone, uzun elbise yerine Lanvin tulumuyla çok dikkat çekti ve en çok beğenilen kıyafetler listesine girdi.
* Angelina Jolie’nin sağ bacağı diye bir Twitter hesabı bile açılmıştı zamanında, bu yıl ise derin yırtmacıyla Jennifer Aniston’ın sağ bacağının yılıydı.
* Beyaz ten modası tarih oldu, yıldızlarda solaryum bronzluğu göze çarpıyordu.
* Saçlarda bir retro hava hakimdi. Özellikle uzun saçlarda dalgalar öne çıktı.
* Hollywood’un erkek yıldızları bizden etkilenmiş olmalı, bu yıl sakallarıyla dikkat çekiyorlardı.
Sanki hepsi ‘Muhteşem Yüzyıl’dan fırlamış gibiydi.

İşte kazananlar

SİNEMA
* En İyi Film (Dram): ‘Boyhood’.
* En İyi Film (Müzikal ve Komedi): ‘The Grand Budapest Hotel’.
* En İyi Erkek Oyuncu (Dram): Eddie Redmayne, ‘The Theory of Everything’.
* En İyi Kadın Oyuncu (Dram): Julianne Moore, ‘Still Alice’.
* En İyi Erkek Oyuncu (Müzikal ve Komedi): Michael Keaton, ‘Birdman’.
* En İyi Kadın Oyuncu (Müzikal ve Komedi): Amy Adams, ‘Big Eyes’.
* En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: J. K. Simmons, ‘Whiplash’.
* En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Patricia Arquette, ‘Boyhood’.
* En İyi Yönetmen: Richard Linklater, ‘Boyhood’.
* En İyi Senaryo: Alejandro Gonzalez Inarritu, Alexander Dinelaris, Nicolas Giacobone, Armando Bo, ‘Birdman’.
* En İyi Animasyon Filmi: ‘How to Train Your Dragon 2’.
* En İyi Yabancı Film: ‘Leviathan’, Rusya.
TELEVİZYON
* En İyi TV Dizisi (Dram): ‘The Affair’
* En İyi Tv Dizisi (Müzikal ve Komedi): ‘Transparent’.
* En İyi Kadın Oyuncu (TV Dizisi-Dram): Ruth Wilson ‘The Affair’.
* En İyi Erkek Oyuncu (TV Dizisi-Dram): Kevin Spacey, ‘House of Cards’.