Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Pazar gecesi televizyon kumandası elime yapıştı. Bir Altın Portakal’ı açtım, bir Christina Aguilera’nın yarıştığı Var mısın Yok musun’u. İkisinin aynı geceye denk gelmesi kötü oldu tabii. Birbirlerinden rol çaldılar.
Altın Portakal bütün önyargılara rağmen çok başarılı geçti. Charlize Theron gelecek, yok gelmeyecek açıklamasından beri umutsuz vaka olarak görülüyordu. Oysa gelen Hollywood yıldızları çok iyiydi.
Kevin Spacey, ödülünü aldıktan sonra yanına gelen Marisa Tomei’e iki ödülün renklerinin farklı olduğunu gösterip güldü, Mickey Rourke sahneden iner inmez içkisini kafaya dikti. Eşref Kolçak’ın “beyin özürlüler” konuşması üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay güler yüzle sahneye fırlayıp “Bizden önceki kanun, biz iyileştireceğiz” konuşmasını yapmadan önce çok sinirlendi, yardımcılarına bir şeyler sordu. Televizyonda böyle çok eğlenceli detaylar yakalayabiliyorsunuz.

Menderes Türel’den değerlendirme
Kaçırdığım detayları konuşmak ve festival değerlendirmesi yapmak için Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel’i aradım. “Festival, Antalya’nın ve ülkemizin marka değerini artırdı. Dünyaca ünlü Hollywood yıldızlarına trilyonlar döksek böyle reklam yapamazdık. Gönüllü elçimiz oldular.” dedi. Daha önceden bir de örnek verdi: “Oscarlı sanatçı Helen Mirren’ın New York’ta bir resepsiyonda Antalya’yı, Türkiye’yi ve Türkleri öve öve bitiremediğini duyduk.”
Ödülleri sorduğumda “Her değerlendirme gibi bu da tartışılabilir. Hepsini izlemediğim için yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Çok saygıdeğer bir jürimiz vardı. Tunçel Kurtiz Danimarka’da ödül vermedikleri bir filmin daha sonra Oscar aldığını anlattı. Böyle şeyler olabiliyor” dedi.

Yurtdışında ödül alana Altın Portakal yok mu?
Yurtdışında ödül alan filmler artık Altın Portakal alamıyor. Nasılsa onun var, diğerlerine verelim de yazık onlar da sevinsin gibi bir durum mu var acaba? Cannes’da ödül alan film Antalya’da ödüle layık görülmüyor, özel efekt dışında.
Gereksiz konuşmalar olmasa tören çok daha güzel olacaktı. Ödülleri sadece ünlü sinemacılar verse, siyaset dinlemek zorunda kalmasak -ki ben hemen Christina Aguilera’ya zapladım- ne iyi olurdu. Bir de bazı jüri üyelerini görünce özellikle kılık kıyafetlerine bakıp Nurgül’ün ödüle “Ay bu muymuş” demesi gibi ben de jüriye aynı duyguları besledim. Biraz daha özen göstermek çok mu zor?
Nurgül Yeşilçay’ın ödül almasına çok sevindim. Hem iyi bir oyuncu hem de çok az kişide olan star ışığına sahip. Ah bir de giyinmeyi öğrense...
Genel olarak kıyafetler idare ederdi, ama şıklık yoktu. Bu yıl Kevin Spacey’ye “Hayat beni neden yoruyorsun”u söylettiren festival umarım seneye bizim oyunculara biraz şıklık katar.



Altın Portakal mı, Christina Aguilera mı

Christina Aguilera’ya 500 bin YTL’lik ödül yakışırdı
Altın Portakal’dan Christina Aguilera’ya zaplayalım. Acun’un yanında hemen ailemizin kızı oluverdi. Acun o kadar rahat ve doğal ki İngilizce hataları bile hiç göze batmıyor. Her zaman olaya çok hakim. Christina’ya her türlü sululuk yapıldı. Yine de şarkıcı saçıma dokun, elini öpeyim diyen, şarkı mırıldanmasını isteyen yarışmacıları kırmadı. Christina, Hamdi Bey’e “Yokum” derken sıradan bir Türk yarışmacıdan hiç farklı değildi. Hatta aman bu kızın neresi star canım diye konuşmamıza bile neden oldu. Ta ki program sonrası yayınlanan konserini izleyene kadar. İşte o konser bize ailemizin kızı Christina’nın sahnede nasıl bir yıldıza dönüştüğünü gösterdi. Çok da iyi oldu. Yoksa biz onu karar veremeyince “çok zormuş” diye vıkvıklanan, dudaklarını kemiren, çarpık bacaklı bir kız olarak hatırlayacaktık.
Christina araya giren bu kadar tanıtıcı reklamı nasıl kabul etti bilmiyorum. Ama bu kadar bol reklam alıp böyle bir hayır işi için, çocuklar için taa Christina’yı kalkıp getirdikten sonra doğrusu 500 bin YTL’lik ödül verilmeliydi. Tamam 180 bin YTL de az değil, ama bu bölüme büyük ödül yakışırdı. Belki o zaman Altın Portakal hengamesinde Christina da güme gitmezdi.


İstanbul Design Week 2008, 2009’da yapılacak!
Geçen hafta olması beklenen İstanbul Design Week yapılamadı, ama kimse fark etmedi. İnternet sitesine “Elimizde olmayan teknik nedenlerden dolayı ertelendi” açıklaması sessiz sedasız konmuş. Bu yıl ertelenen ya da iptal edilen organizasyonlara çok alıştık. Ama bir etkinlik ne kadar ertelenebilir? 1 hafta, 2 hafta, hadi bilemediniz 1-2 ay. Peki İDW ne kadar ertelendi? Tam 8 ay. İDW 2008, 16-21 Haziran 2009’da olacak. Kısaca iptal edildi de diyebiliriz. Nedeni de Galata Köprüsü’nün sağlamlaştırılmaması. Başka soru işaretleri geliyor akla. Bu yıl dDf, Milano’daki ünlü tasarım fuarı ZonaTortona Design’ı düzenleyen Design Partners’la birlikte çalışacaktı. Bu ortaklıkta mı sorun oldu? Yoksa krizden mi etkilendiler? Bir açıklama bekliyoruz.