Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mauritius izlenimlerine dün kaldığımız yerden devam ediyoruz. En iyi balayı ve en iyi dalış ödülleri olan adaya gitmek için başka nedenler de var. İşte adada mutlaka görmeniz gerekenler, yeme-içme ve alışveriş tüyoları...

GİTMEK İÇİN EN ÖNEMLİ NEDEN
En iyi balayı ve en iyi dalış destinasyonu ödülleri var adanın, Dünya Seyahat Ödülleri tarafından tescilli. Ama bana göre gitmek için en önemli neden olağanüstü doğası.
Gördüğünüz dev ağaçlar J.R.R. Tolkien’in “Yüzüklerin Efendisi” serisinin arka planı gibi. Bu kadar büyük gövdeli ve bu kadar dev köklü ağaçları başka yerde bulmak zor. Özellikle ünlü botanikçi Pierre Poivre’nin kurduğu botanik bahçe Pamplemousses Garden’ı gezerken etkilenmemek mümkün değil.

MUTLAKA GÖRÜLMELİ
Turistik bir turda sizi büyük küçük birçok şelaleye götürmek isteyecekler ama doğrusu o kadar yol gitmişken şelalerden daha etkileyici bir şey görmek hakkınız.
7 Renk Toprak, Mauritius’da görebileceğiniz en güzel manzaralardan biri. Toprağın 7 farklı renkte yansımasını özellikle günbatımında izlemelisiniz.
Ayrıca Trou Aux Cerfs adlı krater, Grand Basin ve Black River Gorges de görülmesi gereken yerlerden.
Grand Bassin’deki Krishna Hindu Tapınağı, Hindistan’daki tapınaklardan sonra sönük kalsa da görülmeli. Adada Hindu tapınaklarının yanı sıra cami ve kiliseler de dikkat çekiyor.
Ana yolda giderken bile karşınıza maymunlar, geyikler fırlayabiliyor. Başkent Port Louis. Port Louis Kalesi gezilmeli. Port Louis’de, özellikle La Caudan Waterfront’ta turistik alışveriş için birçok dükkan ve pazar var.

NE YENİR?
Ada halkının dilinden düşmeyen şey: Milyoner salatası. Palmiye ağacının gövdesinden yapılıyor. Eskiden palmiye ağacı çok değerli olduğu ve herkes alamadığı için yapraklarından yapılan bu salataya “milyoner salatası” adını vermişler. Hangi restorana gitseniz mönüde karşınıza palmiye salatası çıkıyor. Hemen her gün önünüze farklı bir versiyonu geliyor. Bazen mayonezi fazla kaçıyor, bazen karidesler eşlik ediyor ama palmiyeden kurtuluş yok.
Tabii ki her adada olduğu gibi deniz mahsulleri de ön planda. Ayrıca Hint mutfağının etkisi de bol körili yemeklerle görülüyor. Füzyon mutfak hakim. Bunda adaya gelen Paul Bocuse, Trois Gros Kardeşler ve adada “Spoon des Iles” adlı restoranı bulunan Alain
Ducasse gibi önemli şeflerin etkisi büyük. Manzaralı bir restoran istendiğinde doğru seçim: Varangue Sur Morne.

NE İÇİLİR?
Mango, ananas ve hindistan cevizi suyu sık sık içiliyor. Hatta hindistan cevizleri dalından koparılıp bir kamışla içiliyor. Ayrıca rom ve vanilya çayı da adanın simgelerinden.

NE ALINIR?
Adanın en önemli ürünleri doğal şeker ve vanilya. Bu durumda en çok alınan şey vanilya çubukları, vanilya çayı ve envai çeşit tonu bulunan esmer şeker oluyor.
Tabii bir süpermarkete gidip de yine farklı renklerde körilerden almamak da olmuyor. Hatta körinin farklı renkleriyle cam kavanozlarda kum etkisi veren süsler de yapmışlar.
“Ta Hint Okyanusu’na kadar gelip de market alışverişi mi yapacağım?” derseniz, o zaman alabileceğiniz en iyi şey rom. Mauritius’da şeker kamışı çok olduğu için kendi romlarını üretiyorlar. Hatta beyaz ve siyah romlarının yanında vanilyalı ve kahveli likörleri de meşhur.
İsterseniz Chamarel’deki rom fabrikasını da rehber eşliğinde gezebiliyorsunuz. Fabrikada romdan çok doğal ahşaptan yapılan eşyalar dikkat çekiyor.
Ayrıca adada Hugo Boss gibi bazı markaların fabrikası olduğu için fabrika satış mağazaları da bulunuyor. O yüzden Mauritius iş dünyası Boss takım elbiselerle dolaşıyor.