Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kaçamak yapmak için uygun bir yer, Changa. İsfahan’la başlayın, her yemekte hiç aklınıza gelmeyecek malzemelere bakıp ‘Birbirlerine ne kadar çok yakışmışlar’ diyeceksiniz
Hepimiz aynı duygular içindeyiz. Gündem üzerimize geldikçe, daraldıkça kaçmak istiyoruz. Ruh halimizi değiştirecek, kendimizi iyi hissettirecek her türlü öneriye açığız. Mutlaka uzaklara kaçmak gerekmiyor. Çok yakınlarda da kendinizi iyi hissettirecek yerler bulabiliyorsunuz. Cumartesi akşamı Changa benim için tam da böyle oldu. Taksim Changa’dan bahsediyorum. Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki Müzedechanga’dan değil. Nedense müzedeki Changa açıldığından beri Taksim’dekine gitmemişim. Şimdi çok pişmanım, arayı kapatmalıyım.
Changa’dan içeri girince kendinizi başka bir şehirde, başka bir dünyada hissediyorsunuz. Rezervasyonumuz yok, bara geçiyoruz. Bu arada gelenleri mekanın kurucuları Tarık Bayazıd ve Savaş Ertunç karşılıyor. Rezervasyon yaptırmak için arayanların telefonlarını da yine onlar cevaplıyor. Bir yandan çok büyük işler yapıyorlar, bir yandan da gerçekten butik kalmayı başarıyorlar.

Haberin Devamı

Jamie Oliver neyi övdü?
Büyük işler derken abartma yok. Londra’da The Providores & Tapa Room’dan sonra Aralık 2010’da Covent Garden’da şef Peter Gordon ile birlikte Kopapa diye bir restoran açtılar. İnanması zor ama Kopapa ve The Providores & Tapa Room’un en sevilen yemeklerinin arasında çılbır var. ‘Turkish eggs from Changa Restaurant’ diye geçiyor. Hatta geçenlerde Jamie Oliver kendi sitesinde Londra’da yediği çılbırdan övgüyle bahsetmiş. Tarık Bayazıd ve Savaş Ertunç’un Peter Gordon ile Londra’da yedi tane daha restoran projeleri var. Kopapa beklediklerinin çok üzerinde ilgi görmüş. Peter Gordon ön planda olmak zorunda kalınca epey yorulmuş. Yine de yeni restoranlar için şimdi mekan arayışındalar. Londra’daki en büyük sıkıntı mekan bulmakmış.

En iyiler listesinde
Changa, Londra’daki en iyi restoranlardan bile daha başarılı. Zaten Restaurant Magazine’in hazırladığı ‘Dünyanın en iyi 50 restoranı’ listesine girmeyi başarmış. Bizde de Elle Stil Ödülleri’nde ‘En stil restoran’ seçildi. Bunlar şans eseri olmuyor tabii. Barda Changa’nın özel kokteyli İsfahan’dan ilk yudumu alırken bunu bir kez daha anlıyorum. İsfahan, Pierre Herme’nin güllü makaronla yapılan ispahan tatlısından ilham alınarak hazırlanmış. Tarık Bayazıd’ın ilk barmenlik denemesiymiş. İçinde votka, şampanya, frambuaz, lychee ve gül suyu var. Bir de kırmızı gül yaprakları. Gül suyunun bir içkiye bu kadar çok yakışacağı asla aklıma gelmezdi. Ama İsfahan nefis olmuş.

Haberin Devamı

Mönü şaşırtıcı
İsfahan’ın etkisiyle yemeklere bakarken içinde yine gül olan, hindistan cevizi sütlü somonu seçiyorum. Bu arada isli lor peyniriyle bagel atıştırmaya başlıyoruz. Başlangıçlardan da tahin soslu patlıcan, ahtapot ve somonlu salatayı deniyoruz. Tahin patlıcana çok yakışmış. Changa’da sık sık birbirine yakışan malzemelerden konuşuyorsunuz çünkü Civan Er hiç aklınıza gelmeyecek malzemeleri bir araya getiriyor ve sonuç olağanüstü oluyor. Yemek sonrasında lime’lı lokum ve buzdan bardaklarda shotlar geliyor. Kendimizden geçiyoruz.

NASIL BiR DÜŞÜNCE MEKANiZMASIDIR?
Bir insanı ortada bir neden olsa da olmasa da birçok şeyden suçlayabilirsiniz. Ama bunun da bir ölçüsü yok mudur? Eşi kalp ameliyatı geçirdi diye bunun arkasında bir art niyet aramak nasıl bir düşünme mekanizmasıdır? “Eşinle telefon görüşmesinde ‘Başıma gelecekleri bilsem senin operasyonu yaptırmazdık’ diyorsun. İnsanın aklına ‘Acaba sen hakkındaki adli operasyonu önlemek için mi eşini kalp operasyonuna soktun?’ sorusu geliyor.” Böyle bir şey tıbben mümkün mü? Hiçbir sağlık sorunu olmayan bir insan sırf eşi hakkındaki adli operasyonu önlemek için kalp ameliyatına alınır mı? Bu noktada Vecide Şener’in “Benim eşim asla kaçmaz memur bey” cümlesini tekrar hatırlayalım. Hadi diyelim ki Şener çifti böyle bir karar aldı, peki doktorlar böyle bir şeye izin verir mi? Bunları düşünmüyorlar. Daha farklı çalışıyor akılları. Biz anlayamıyoruz. Tek kelime var bu durumu anlatan: Kalpsizlik.

ŞEHiRDE NELER OLUYOR?
Restoran Haftası:
Üçüncü yılını kutlayan Kayra Restoran Haftası yarın itibariyle Nişantaşı’nda başlıyor. 20 Mart’a kadar devam edecek. Özel mönüler ve etkinlikler olacak. Takip etmekte fayda var.
Nublu Jazz Festival: Bütün hızıyla devam ediyor. Son gün 12 Mart. Bu akşam İlhan Erşahin’in Love Trio, perşembe akşamıysa Sarp Maden Quartet ve Alp Ersönmez vs. DJ Logic Babylon’da. Cuma gecesi Amerikalı gypsy-punk grubu Gogol Bordello, cumartesi Afrika asıllı Fransız vokal Laika Babylon’da olacak.