Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, rafine zevkleriyle ve bu zevkleri hepimizle paylaşmasıyla biliniyor. Önce İzmir’de sanat ve denizcilik merkezleri açtı, şimdi de Türk tüketiciye uygun fiyata, iyi şarap içiriyor
İzmir’deki sanat merkezinden denizcilik merkezine Arkas Holding’in patronu Lucien Arkas, hobilerini bizimle paylaşıyor. Şimdi sırada LA Şarapları var. Lucien Arkas, "İyi şarabı uygun fiyata herkes içebilmeli" diyerek yola çıkmış. Hobi olarak başladığı bağcılık ve şarap konusunu, 2010’da İdol Şarapları'nı satın alıp LA Şarapları’na dönüştürmüş ama aynı zamanda idealistliğini de korumuş.
İzmir Torbalı’da 1168 dönüm tek parsel bir organik bağı var. Şimdi bu bağda üretim yapıyor, tamamen doğal dengeyi dikkate alarak. Ayrıca Vedat Milor'la yurt dışından şarap da ithal ediyor. Milor’un seçtiği İtalyan ve Fransız şaraplarını Türkiye pazarına sunuyor.
34’te özel degüstasyon mönüsü
Şimdi bu şaraplardan bazılarıyla Grand Hyatt Oteli’nin şefi Fabio Brambilla özel bir degüstasyon mönüsü hazırladı. Grand Hyatt’ın yeni restoranı 34’te bir yandan LA Şarapları’nı bir yandan Vedat Milor’un seçtiği ve Lucien Arkas’ın da mutlaka tadımını yaptığı ithal şarapların aromalarını daha da öne çıkarmak için şef Fabio Brambilla döktürmüş. Marine edilmiş ördek ciğeri, ızgara ançuez, ılık ricotta peyniri, taze siyah trüf mantarıyla başlayan beş course’luk mönünün finaliyse, fırında pişmiş biberiyeli armut, kavrulmuş çam fıstığı ve çikolatalı gelatoyla yapılıyor.
Tadılan şaraplar arasında favorim, yoğun meşe aromasıyla Consensus Chardonnay. Kırmızılardansa hem tadıyla hem de şişesiyle Mon Reve Tempranillo. Mon Reve serisine uzun zaman isim aranmış. Lucien Arkas’ın "Benim rüyam" dediği bu şaraplara birçok isim düşünüldükten sonra Vedat Milor "Neden ismi Mon Reve olmuyor?" demiş. Mon Reve, Fransızca "Benim rüyam" demek. İthal şaraplar arasındansa favorim Domaine Bailly Reverdy Sancerre Rose 2010 oluyor.
Bu zengin degüstasyon mönüsünün fiyatını da mümkün olduğu kadar uygun tutmaya çalışmışlar. Fiyat olarak 150 TL belirlenmiş. Farklı şarapların tadımı ve bu yemekler için kesinlikle değer. Bu özel mönüyü tatmak isterseniz acele etmekte fayda var çünkü sadece 14 Ekim’e kadar devam edecek.
Tom Ford baba oldu
Tom Ford’un (sağda) ne kadar yakışıklı ve yetenekli olduğu konusunda hemfikiriz. 51 yaşında ama çok daha genç görünüyor. İşte böyle bir adamın, evliliklerin birkaç yılda bittiği bir dönemde 25 yıllık bir ilişkisi olması şaşırtıcı, hem de kendisinden 13 yaş büyük biriyle.
Tom Ford ve Richard Buckley (solda), şimdi 25 yıllık ilişkilerini bir bebekle kutluyor. Oğullarının doğumunu müjdelediler. Alexander John Buckley Ford, 2 haftalık olmuş bile. Böyle bir isimle yaşamak kolay olmayabilir. Ne de olsa yaz yaz bitmiyor.
Tom Ford ısrarla "Hâlâ çocuğumu kucağıma alabileceğim durumdayken baba olmak istiyorum" diye açıklamalar yapmıştı. Ardından da eklemişti "Çocuğumun kesinlikle göz önünde olmasını, hatta fotoğrafının bile çekilmesini istemiyorum" diye. Bakalım, Tom Ford’un bu kararı paparazzileri durdurabilecek mi? Bakalım, moda dünyasının en çok merak edilen bebeği ne zaman bir magazin figürü haline gelecek? Ne diyelim? Twitter’da Elçin Yahşi’nin dediği gibi "Allah babalı babalı büyütsün!"