Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bayramdan önce herhangi bir iş için kimi arasanız ulaşılamıyordu. Herkes 9 günlük tatile konsantre olmuş, mümkünse bayramdan sonra konuşalım diyordu. Borsalar bile bayram havasına girmişti.
Şimdi bayram rehavetinden tam çıkacağımız dönemde Noel ve hemen arkasından yılbaşı geliyor. Noel dünya piyasalarını ve tabii ki dolaylı olarak da olsa bizi de etkileyecek. Yine bir duraklama dönemi yaşanacak.
Derken yılbaşı planları yapılacak. Bu yıl 31 Aralık gecesi dışarı çıkanların sayısı azalacak. Daha çok ev partileri tercih edilecek. Tabii bunun için de bir tatil organizasyonu kadar çok çalışılacak. Yeni yılın ilk günü yine yan gelip yatılacak. Sonra çocuklular için sömestr tatili geliyor.
Bir de seneye resmi tatiller azalacak diye üzülüyoruz. 9 günlük iki bayram geçirdik. Sürekli bir tatil ve her şeyi tatil sonrasına erteleme hali... E, tabii durum ortada. Kimsenin keyfi yok. İş güç düşünüp daha da bunalmak istemiyor insan. Bu gidişle bu rehavet yeni yıldan önce geçmez.


Skylife’cılara bir öneri
Cengiz Semercioğlu, Türk Hava Yolları’nın dergisi Skylife’a güvenen bir turistin İstanbul ile ilgili yeterli bilgi alamayacağını ve şehri tanımadan geri döneceğini yazmış.
Tam da bunun üstüne İsviçre Havayolları’nın Swiss Magazine’ini gördüm. Kapakta bir İstanbul fotoğrafı. Haliç köprüsünde alacakaranlıkta balık tutanlar. İçeride tam 21 sayfa İstanbul. Ayasofya gibi çok turistik yerler de var, Saray Muhallebicisi gibi hiç aklınıza gelmeyecek mekânlar da. Kapalıçarşı’yı da anlatıyor, Ara Cafe’yi de. Üstelik Ara Güler’i de tanıtıyor. Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki caz brunch’larından AKM’nin önünden Santralistanbul’a kalkan servislere kadar her türlü detay var. Kapalıçarşı’daki modern halıcı Ethnicon’dan Paşabahçe’ye kadar pek çok alışveriş tavsiyesine de yer verilmiş. Yakup 2’den Mikla’ya farklı yeme-içme adresleri de özenle seçilmiş. The House Cafe’lerin mantar gibi yayılan bir zincir olduğunu da, Orhan Pamuk’un son romanının mekânı Çukurcuma’nın mutlaka görülmesi gerektiğini de bir çırpıda öğrenmek mümkün.

İlber Ortaylı’dan Aynur Doğan’a
Bir de İstanbul’da yaşayanlar bölümü var. Tarihçi İlber Ortaylı’dan moda tasarımcısı Ümit Ünal’a. Kürt şarkıcı Aynur Doğan’dan Fatih İlçe Vaizesi Gülsefa Uygur’a, Rum Patrikhanesi’nden Peder Dositheos’dan Osmanlı sanatı uzmanı Serdar Gülgün’e çok farklı isimler seçilmiş. Biraz fazla didaktik olsa da tam bir kültür mozaiği söz konusu.

Yemek tarifiyle rehber olmaz
Güzel fotoğraflar, ilginç insanlar ve gidilecek görülecek yerler. Gerçek bir rehber işte böyle olur. Bir bölge seçip 3-5 yemek tarifi koymakla, bir çiçek seçip onlarca fotoğrafını sayfalara açmakla, güncel bilgiler vermeden sırf tarihi gerçeklerle dolu yazılarla bir ülkeyi tanıtmaya çalışmak maalesef olmuyor. Skylife’cılara Swiss Magazine’i bir an önce okumalarını tavsiye ediyorum.

90’lar geri dönüyor
Ünlü işletmeciler 80’ler partilerinin yerini 90’ların alacağını söylüyor. 90’ların müziği tekrar yükselişte. Moda hızla 90’lara doğru gidiyor. Etekler kısalıyor, renkli taytlar kapışılıyor.
Geçen cumartesi Okan Bayülgen’in Disko Kralı’nda 90’ların Türk pop yıldızları ve 90’lar defilesi vardı. Şimdiye kadar izlediğim en iyi Disko Kralı’ydı. Konuklar Burak Kut, Yonca Evcimik, Hakan Peker, Rüya Ersavcı, Harun Kolçak, Tayfun Duygulu... Burak Kut’un ‘bebeto’luğu, Harun Kolçak’ın lüle lüle saçları, Tayfun Duygulu’nun boyun egzersizleri, Yonca Evcimik’in ‘Abone’ dansları, Hakan Peker’in hiç değişmeyen görüntüsü ve ‘hey Corç versene borç’ ayarındaki şarkı sözleri, Rüya Ersavcı’nın süper mini etek, etekten uzun, vatkalı blazer ceket ve erkek ayakkabıları kombiniyle sunduğu tutuk ama ‘seviyeli’ Saklambaç programı... Hepsi tekrar görmeye değerdi.
Dolly’nin klonlanmasından Macarena çılgınlığına 90’lara damga vurmuş çok eğlenceli detayları da toplamış Okan Bayülgen. Sırf bu haftaki program Disko Kralı’nı yerden yere vuranları susturmaya yeter!