BEYOĞLU’NDA SON DURUM

Amalfi’nin küçük kasabası Ravello’dayım. Düğün, kutlama ne olursa olsun burada da 23.59 uygulaması var. 24.00’te müzik bitiyor. Ne yaparsanız yapın devam etmiyor. Çünkü herkes kurallara saygılı. Kurallara uyulmazsa büyük cezalar alınacağı belli. O yüzden de kimse kendini riske atmıyor. Her yerden uzaktaki bir oteli kapatsanız bile durum değişmiyor. Çünkü bir standart var. Ravello’da olma sebebim ve hızlandırılmış Amalfi programı cumartesiye. Şimdi gelelim Ravello’da çalan telefona...

Belediye çalışıyor
Aslında yazmayacaktım, ama dayanamadım, bir tarafa söz hakkı verip diğer tarafa aynı hakkı vermemek olmaz. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ‘Beyoğlu’na sahip çık’ başlıklı yazımı okumuş, cumartesi günü öğleden sonra aradı. Hafta sonu falan dinlemiyor, Belediye çalışıyor. Tam 20 dakika konuştu. Önce “Doğru yazmışsınız, teşekkür ederim” diye başladı, sonra kendi açısını anlattı ve sorularımı cevapladı. Aslında bu telefon görüşmesini yazmamı da istemedi. Çünkü Demircan, Belediye’den yaptıkları resmi açıklamayı yeterli görüyor. Bu olayı daha fazla uzatmak, büyütmek istemiyor. Yanlış yerlere çekildiğini düşünüyor.
‘Bir kanepe yüzünden kıyamet koptu’
Önce bir örnekle başlıyor. “Beyoğlu’nda sokağa konulmuş çirkin bir kanepeyi kaldırdık, ‘Sevgililer yan yana oturmasın diye kaldırdılar’ dediler, ‘Hayatımıza müdahale ediyorlar’ dediler, bir kanepe yüzünden kıyamet koptu.”
Haklıydı, olay aslında yaşam tarzına değil kamu düzenine müdahaleydi. Belediye bunu tabii ki yapabilirdi ve yapmalıydı da. “Sonra Tophane’deki olayda da mahalle kavgasını yaşam şekline müdahaleye çevirdiler. Şimdi de ‘Başbakan’dan fırça yedi bile‘ dediler” dedi. Ardından ekledi, “Ucuz manipülasyon bu. Kentlilik, düzen bu mu? Siyasi şova dönüştürülmemeli.”

‘Evvelki gibi olmayacak’
“Peki kurunun yanında yaş da yandı mı?” diye sordum? “O da oluyor. Çünkü herkese uygulamazsan kavga başlar” diye samimi bir cevap verdi.
“Bundan sonra nasıl olacak?” sorusuna ise “Evvelki gibi olmayacak. Kentsel Tasarım Müdürlüğü’yle yeniden değerlendirme yapılacak. Örneğin Ortaköy ‘in’di, ‘out’ oldu. Kalite bozulunca, ucuzlaşınca iyiler ayrılıyor. Beyoğlu’nun da böyle tüketilmesini istemiyoruz. Mekanların yaşamasını istiyoruz.”
Ortaköy hakkındaki fikirlerine katılmasam da Beyoğlu hakkındaki endişelerini paylaşıyorum. Zaten tıklım tıklım ve dumanaltı Asmalımescit’te yürümüş herhangi birinin buna katılmaması mümkün değil.

‘Zabıtayı dinlemediler’
Ahmet Misbah Demircan’la konuşurken “Keşke bu düzenlemeyi başka şekilde yapsaydınız, o zaman herkes sizi desteklerdi” dedim. “Çok çalıştık, uyardık, dinlemediler. Zabıtayı dinlemedikleri için polisten destek aldık” dedi.
Hemen sonrasında Cihangir’deki gelişmeleri izleyince, zabıtanın uyarısına “Bizi rahat bırakın” diye tepki veren Hümeyra’yı görünce ve daha da fenası sırf karşılarında ünlü biri var diye isteklerini yerine getirip onları rahat bırakan zabıtayı da gördükçe bir kez daha anlıyorum, Belediye’nin işi gerçekten zor. Başkan’ı dinleyince ona hak vermemek mümkün değil.