Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir Bali macerası



Dünyanın öbür ucunda Bali’deyim. Tam da ‘Eat Pray Love’ furyası sırasında. Buyrunuz hikayenin esas yeri Bali’den son izlenimler...



Havaalanına iner inmez şaşkınlık içindeyim. Bu muymuş koca Bali’nin havaalanı? Nasıl eski, nasıl derme çatma inanamazsınız. Bodrum’un eski Imsık Havalimanı bile bunun yanında iyi kalabilir.
Havaalanından çıktıktan sonra adayla ilgili ilk izlenim önemli. 1- Yeşilin hiç bilmediğiniz tonları bile burada var. 2- Çok temiz. Hiçbir yerde çöp görmüyorsunuz. Gerçi sokaklarda Hindu inançlarına göre tanrılara bırakılan yemekler var. Onlara alışana kadar yerlerde çöp varmış gibi hissediyorsunuz. Sonra bu da geçiyor. Bali’ye ada deyip geçmeyin, 3,5 milyon nüfusu var. İşin ilginç yanı Endonezya’nın büyük çoğunluğu Müslüman, Bali’nin ise Hindu. O yüzden adada Çin ve Hindistan etkisi daha çok.
2002’de ve 2005’teki büyük bomba facialarından sonra birçok ülke Bali’yi çok tehlikeli ilan etmiş. Turist sayısı hızla düşmüş. Şimdi neyse ki ‘Eat Pray Love’ sayesinde, arayışta olan, kendini ya da aşkı bulmak isteyen herkes Bali’ye uçmuş. Bali’de iyileştirici, tedavi edici özellikleriyle tanınan alternatif tıp ve meditasyon uzmanları var. Bir de tabii ‘Eat Pray Love’ın yazarı Elizabeth Gilbert aradığı aşkı Bali’de buluyor. Bu da bazıları için Bali’ye gelmek için başlı başına bir neden.

Haberin Devamı

Ubud Gümüşlük gibi
Madem Bali’ye gelecekseniz, önce bölgeleri tanıyalım. Ubud, adanın tam ortasında. Burası denize gelen turistlerin uğramadığı bir bölge. Daha çok sanatçılar toplanmış. Biraz bizim Gümüşlük gibi. Yalnız burada deniz yok. Ressamlar, tahta oymacıları, batikçiler hep Ubud yolundaki köylerde. Bu köylerde bir de pirinç tarlaları var -ki inanılmaz bir manzara oluşturuyorlar. Ubud aynı zamanda Balili ‘healer’ların da toplandığı bölge. Ruhsal konularla, yoga ve meditasyonla ilgilenenler de burayı seçmiş.

Rock çalmayan Rock Bar
Deniz güneş için gelenlerin kaldığı otellerin çoğu güneyde, yeni yapılanan Nusa Dua’da. Bu bölgeye özel bir güvenlikten geçip gidiliyor. Yakınında yine otellerin olduğu Jimbaran ve Uluwatu var.
Bunların içinde en etkileyici otellerden biri tepedeki Ayana. Eski Ritz Carlton’ın yerinde. İki önemli özelliği var. Biri Rock Bar. Deniz kenarında, kayaların üstüne kurulmuş. Küçük bir teleferikle iniyorsunuz bara. Dalgalar kayalara vururken inanılmaz bir manzara. Ama bana ürkütücü geldiğini itiraf etmeliyim, özellikle de deli gibi yağmur bastırınca. Yağmurda karşınıza yavru timsah boyutunda kertenkeleler de çıkabiliyor. Hayır, Rock Bar’da rock çalmıyor.

Haberin Devamı

Lükste zirve: Pırlantalı masaj
Gelelim diğer önemli özelliğe, beni daha çok ilgilendiren bölüme. Conde Nast Traveler tarafından dünyanın en iyi SPA seçilmiş. SPA’da pırlanta tozuyla yapılan özel bir masaj var. Şimdiye kadar SPA’larda gelmiş geçmiş en lüks bakım buymuş. Tabii ki denemedim.
Ama Nusa Dua’da Mandara SPA’da dört el masajı denedim -ki anlatılmaz yaşanır türünden. İki kişi aynı anda size masaj yapıyor. Biri bir yanınıza, diğeri öbür yanınıza. O kadar gevşiyor, o kadar hamur kıvamına geliyorsunuz ki sanki biraz daha uğraşsalar oyuncak hamurlar gibi size istedikleri şekli verecekler gibi hissediyorsunuz.

Haberin Devamı

Bulgari güvenliği Pentagon gibi
Bali’nin en iyi oteli tartışmasız Bulgari. Sade ama şık. Bulgari otele girmek Pentagon’a girmek gibi. 2 ayrı güvenlik kapısından geçiyorsunuz. Araba didik didik aranıyor, silahlı görevliler ve eğitimli kurt köpekleri tarafından. Ama içeri girince başka bir ambiyans sizi bekliyor. İtalyan restoranı ve sangriasıyla ünlü barı görülmeli. Yerlerdeki taş karolar arasına derz yerine çim döşemişler. Otelde Bulgari’nin kendi mağazası tabii ki var.

Alışverişte yok yok!
Ubud’da alışverişe doyamadıysanız daha fazlası Kuta ve Seminyak’ta. Kuta Galleria diye bir alışveriş merkezi var. Dior’dan Burberry’ye Bali’de asla aklınıza gelmeyecek bütün markalar burada. Fiyatlar da Avrupa fiyatlarıyla aynı. Çünkü burada vergi yok.
Seminyak daha hip bir bölge. Buradaki alışveriş de ister istemez daha iyi. Paul Ropp diye bir Bali markası var, rengarenk kıyafetleriyle ünlü. Ama benim favorim yine yerli bir marka olan Johhny Ramli. Çok güzel takıları var. Meğer New York Barneys ve Los Angeles Fred Segal’da da satılıyormuş tasarımları. Üstelik Brad Pitt ve Ashley Olsen gibi ünlü fanları da varmış. Barneys’e girmişse tamamdır diyorum, artık daha da değerli.


En iyi restoran: Ku De Ta
Seminyak’ta görülmesi gereken bir restoran var, adı Ku De Ta. Bali’nin en iyi restoranı diyorlar. Biraz bizim Reina’ya benziyor. Tabii içerideki müşterileri çıkardığınızda.Yemekler de olağanüstü.

Günbatımında nereye gidilir?
Bali’de özellikle günbatımında gidilmesi gereken yerler var. Biri Kintamani. Batur yanardağının ve gölünün tam karşısında. İnanılmaz bir manzara.
Benim en çok sevdiğim ise Tanah Lot. Denizin ortasında bir tapınak. Sular çekildiğinde yürüyerek gidiyorsunuz. Sular çekilmezse gidemiyorsunuz.
Bali’de denizde acaip bir gelgit var ve hangi saatte nasıl olacağını kimse önceden bilemiyor. O yüzden gidip bekliyorsunuz.
İzninizle Bali’deki healer’ları aramaya gidiyorum. Bakalım ‘Eat Pray Love’daki Elizabeth Gilbert kadar başarılı olabilecek miyim?