BiR CLUB CATAMARAN GECESi

Sezonun son haftası diye Bodrum gece hayatı daha da renklendi. Son durak, Club Catamaran’da DJ David Guetta’nın çaldığı partiydi. Peki ama nasıl geçti?

Bodrum sezonu geçen hafta itibarıyla resmen kapandı. Her ne kadar Bodrum’da eylül ve ekim ayları daha güzel geçse de 30 Ağustos yazın son günü kabul ediliyor. İşte bu yüzden son hafta eğlencenin dozu giderek arttı. Bunun üstüne bir de mercan fırtınası eklenince, denize açılmak söz konusu bile olamadı. Bu durumda gece hayatına daha da yüklenildi.

Leros’ta bile konuşuluyor
İşte böyle çılgın bir gece Bodrum’da Club Catamaran’da geçti. Her şey Maki 29’da sakin bir yemekle başladı. Çılgın kızlardan biri “Bu gece Catamaran’da David Guetta çalıyor” deyince gözler faltaşı gibi açıldı, Türkbükü’nden Bodrum marinaya uçuldu.
Son Leros seferinde Bodrum’dan geldiğimizi duyan Yunan taksi şoförü Catamaran’ı anlata anlata bitirememişti. Bizse “Açıldıktan sonra sabaha kadar geri dönememek kötü değil mi?” diye anlamsız sorular soruyorduk. Yunan taksi şoförü bize cahil muamelesi çekip “İsteyince botla geri dönebiliyorsunuz” diye bir açıklama yaparak meğer içimize su serpmiş. Doğrusu bir gün bu bilginin işimize yarayacağı hiç aklıma gelmezdi.

Çoğunluk erkek, patron kadın
İşte şimdi Bodrum marinadan o inek desenli meşhur bota biniyoruz. O kadar kalabalık oluyor ki uzaktan mülteci botlarını andırıyor. Catamaran’a ayak basınca üstünde dev ahtapot olan bar ve tepede dans eden yarı çıplak kızlar dikkat çekiyor. Ama asıl dikkat çeken Catamaran nüfusunun yüzde 90’ının ve hatta daha fazlasının erkek olması.
Dansçı kızlardan ve bizden başka neredeyse tek kadın Catamaran’ın patroniçesi Dilek Birgen. Catamaran her türlü çılgınlığın olduğu bir gece kulübü. Saatler ilerledikçe çılgınlıklar da artıyor. İşin ilginci, böyle bir gece kulübünü bir kadın işletiyor. Dilek Birgen, Catamaran’ın sahibi ve eski M&M’in kurucusu Mehmet Birgen’in eşi. Hiç içki içmeden, elinde kahvesi ve lazeriyle DJ’den korumalara bütün çalışanları tek tek idare ediyor, bazen oturduğu locadan, bazen de kalabalığın arasına karışarak. Catamaran’da ünlü DJ’ler olunca, gecede 1000 kişi bekleniyor. Düşünün artık kalabalığı.

David Guetta farkı
David Guetta harika çalıyor, ona eşlik eden bir de son derece sempatik kemancı var. Böyle bangır bangır bir müzikte ya yerinizde duramıyorsunuz, zıp zıp zıplamak istiyorsunuz, ya da denize atlayıp yüzerek kaçmak istiyorsunuz. Genelde birincisi oluyor. Hatta müzik beyninize öyle bir işliyor ki, ertesi sabah uyandığınızda hâlâ bangır bangır kulaklarınızda çalıyor ve bir süre daha farkında olmadan dans ediyorsunuz. Böyle bir otomatiğe bağlama durumu söz konusu oluyor.

Sabah 05.00’te gelenler var
Saat 03.00 civarı botla Catamaran’dan ayrılmaya kalkıyoruz. Sonra aramızdan biri “David Guetta’yla tanışmadan şurdan şuraya gitmem” diyor. Saat 05.00’e kadar David Guetta’yı bekliyoruz. Yanımıza gelene kadar herkes onu durdurup birlikte fotoğraf çektiriyor. Boşuna David Guetta “Çalmaktan en çok heyecan duyduğum yer Bodrum Club Catamaran” demiyor. David Guetta dünyayı dolaşıyor, her gece bir yerde çalıyor, Ibiza’dan Mikonos’a yazın her eğlence yerine gidiyor. Ama eminim Club Catamaran gibi bir yer ve buradaki gibi bir kalabalık başka hiçbir yerde göremez.
Sabaha karşı botu beklerken görüyoruz, hâlâ akın akın Catamaran’a gelenler var. Burada saat maat kavramı kalmıyor. Yazın en eğlenceli gecelerinden biri burada geçiyor. Sonunda Leroslu taksiciye hak veriyorum, Catamaran’la bir kez de olsa mutlaka gecelere açılmalı. Bir daha gider miyim derseniz? Cevabım belli, neden olmasın?