Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kaçımız bu kadar zorlu bir hastalıkla mücadele verirken, son günümüze kadar hiç aksatmadan hem çalışıp, hem de ailemizle birlikte zaman geçirebilmeyi başarabilirdik? Mehmet Ali Birand, bunu da başardı

Ölüm bazı insanlara hiç yakışmıyor. “Kime yakışıyor ki?” diyeceksiniz. Anlatması zor, ama yaşama bu kadar bağlı, her şeye karşı heyecan duyan, her anı bu kadar iyi değerlendirebilen birine daha da yakışmıyor işte.
Kaçımız bu kadar zorlu bir hastalıkla bu kadar büyük mücadele verirken, sık sık ciddi ameliyatlar atlatırken son günümüze kadar hiç aksatmadan hem işe gidip, hem de ailemizle birlikte zaman geçirebilmeyi başarabilirdik? Tabii bunda, ilişkileri bu kadar sağlam bir ailesinin olmasının da etkisi büyük. Ama yine de bu korkunç hastalıkla boğuşurken her gün televizyonda canlı yayında çoğu zaman pek de iç açıcı olmayan gündemi ve haberleri paylaşmak çok da kolay olmasa gerek.
Mehmet Ali Birand, bütün bunları yaparken turuncu saatini takıp hayatla dalgasını da geçiyordu, Twitter’da kendisine “Emekliler şehrine tatile gidilir mi?” diyen Ahmet Hakan’a esprili bir şekilde cevabını da veriyordu. Ciddi haberciyim deyip eğlenceli konulardan kendini soyutlamıyordu. Şehrin en yeni suşicisini bile heyecanla Posta’daki köşesinde yazıyordu.

‘32. Gün’le yıldızlar yarattı
Mehmet Ali Birand’ın gazeteciliği ve haberciliği tartışılmaz. Gazeteciliği ve haberciliği konusunda konuşmak zaten bana düşmez. Bunları anlatacak ustalar var.
Mehmet Ali Birand’ı izleyerek büyümüş biri olarak kendisiyle çalışma fırsatım olmasını isterdim. Şimdi başarılı gazetecilere baktığınız zaman bir kez daha görüyorsunuz Mehmet Ali Birand’ın farkını. Şöyle bir düşünün, Mehmet Ali Birand’la ‘32. Gün’de kimler çalıştı? ‘32. Gün’ün başarısıyla ilgili bir soruya, Birand şöyle yanıt vermiş, “Bu programın böylesine başarılı olmasında en büyük katkı Can Dündar, Mithat Bereket, Çiğdem Anad, Ali Kırca, Deniz Arman, Cüneyt Özdemir, Rıdvan Akar, Musa Çözen, Talip Korkmaz, Sacit Baydar başta olmak üzere, sayısız muhabir, kameraman ve teknisyenden gelmiştir.” Bugün alanlarında çok başarılı isimlerin birçoğu ‘32. Gün’ okulundan geçmiş.
Her iş alanında olduğu gibi medyada da, özellikle televizyonda, bir yıldızın ekibinde çalışıyorsanız ön plana çıkmanız zordur, çünkü yıldızların egosu yüksektir, kendi pırıltılarını başka kimseyle paylaşmaya tahammül edemezler. Oysa bakın, Birand’ın ekibinden kaç yıldız daha çıktı. Bunu yapabilmek bile başlı başına bir şey.
İşte böyle büyük bir adamı kaybettik. Yeri doldurulamayacak ve asla unutulmayacak.
Hastalığını aslında hepimiz biliyorduk, ama hiçbirimiz konduramıyorduk ona. Oğlu Umur’un dediği gibi gerçekten beklemiyorduk böyle acı bir haberi. Başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.