Yazı Bodrum’da geçirenleri en çok sevindiren yeni açılan beach club’lar ya da restoranlar değil. Şaşırtıcı, ama gerçek: Midtown.
Midtown, Ortakent’te yeni açılan alışveriş merkezi. İstanbul’daki AVM’leri aratmıyor. İstinye Park’ın kapalı alanına benziyor. Tabii daha küçük. İki katlı. İçinde Chakra’dan Mudo’ya, Boyner’den Mavi’ye, Gap’ten Carrefour’a birçok mağaza var. Çocukluları sevindirense Joker’in Bodrum’a gelmiş olması. Gerçi Kipa’da da bir oyuncak mağazasında olduğu kadar çok çeşit var. Kipa 24 saat açık olmasıyla da alışveriş canavarlarının kalbini kazanıyor.
Midtown’a dönelim. Henüz açılmamış mağazalar var içinde ama yine de kadınlar ve çocuklar kendilerini çoktan buraya atmış. Tabii bünyeler her köşe başında bir AVM olmasına alışmış. Çoğumuz günlük yürüyüşlerimizi bile AVM’lerde yapıyoruz, özellikle de bu sıcaklarda.
Midtown’ın tek kötü yanı, doğru dürüst bir tabelası ya da işareti yok. Otoparka giden yol hâlâ yapılmakta. Dışarıdan girmeye çalışırsanız da epey merdiven tırmanmanız gerekiyor. Ben hâlâ Bodrum’un ilk göz ağrısı, açık hava alışveriş merkezi Oasis’i tercih ederim ama eminim Midtown’a bayılacaklar da olacak.
18+42 yıllık tecrübe
Bodrum dönüşünde özel bir doğum günü kutlamasına katıldım. İletişim duayeni Feride Edige’nin 60’ıncı yaş günü şerefine sürpriz bir parti yapıldı Ortaköy The House Hotel’de. Figen Batur’dan Tamer Yılmaz’a, Tülin Şahin’den Yalın’a, Gülden-Yılmaz Yılmaz’dan Edip İlkbahar’a birçok yakını Feride Edige’nin doğum gününü kutladı. Partide olanları ya da Yalın’ın mini konserini anlatacak değilim. Ama partinin sloganını paylaşmamak olmaz. Gerçekten de doğum günü sahibini anlatıyor, ‘18+42 yıllık tecrübe’. Feride Edige tanıdığım en enerjik insanlardan biri. Hem çalışkanlığıyla hem de fiziğiyle 18’likleri cebinden çıkarıyor. Nice senelere!
Anjelique’te dayak olur mu?
Ortaköy’deki doğum günü partisinin çıkışında “Hemen yandaki Anjelique’e gidelim mi?” konuşması geçti aramızda. Bir arkadaşım “Orada bodyguardlar müşterileri dövmüş geçen akşam, oraya gitmeyelim” dedi. Sonradan Mert Baykal’ın düğün haberleriyle birlikte Anjelique’te dayak haberlerini de okuduk. Hatta bir hafta önce Anjelique’te yine benzer bir dayak olayı yaşandığını da.
Bu Anjelique’teki ilk olay değil. Geçen yıllarda da benzer şeyler yaşandı. Alkol şişede durduğu gibi durmuyor. Bazen müşteriler de gerçekten sorun ya da kavga çıkarabiliyor, bodyguardlara saldıran müşteriler de oluyor. Ama şimdiki, anlaşılan öyle bir mesele değil. Zaten sorun ne olursa olsun İstanbul’un en iyi gece kulüplerinden birinde görevliler, müşterilere el kaldırmamalı. Tam tersine onları sakinleştirmeli, kavgaları ayırmalı.
Bazen görevlinin kötü bir anına denk geliyor, bütün sinirini müşteriden çıkarabiliyor. Bir çalışan yüzünden bütün işletme suçlanıyor. Bazıları “Benim için orası bitmiştir, daha da gitmem” diyor, bazıları hiç aldırmıyor. Olaya tanık bile olsalar eğlenmeye devam ediyorlar. Herkesin farklı tepki vermesi anlaşılır ama böyle durumlarda önemli olan işletmenin nasıl tepki verdiği. Bakalım İstanbul Doors Group şimdi ne yapacak? Bu olay olmamış gibi mi davranılacak, yoksa bu olaydan üzüntü duyup bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için önlem mi alınacak? Merakla bekliyorum.