Hafta sonuna erken başladım. Perşembe günü önce Gümüşsuyu’nda Topaz’da dört saatlik bir öğle yemeği. Onu Çarşamba günü anlatacağım. Yemek sonrası İstanbul Modern’de ‘Suyun Bir Arada Tuttuğu’ ve ‘İnsanlık Halleri’ sergileri. Sıtkı Kösemen’in fotoğraflarına bayıldım. Saat 20.00 oldu, müzenin kapanış saatinde istemeye istemeye çıktım. Doğru Nişantaşı Sofa otele...
Elle Decor’un tasarım ödülleri
Sofa otelde Elle Decor Uluslararası Tasarım Ödülleri (EDIDA) törenine katıldım. 8. kattaki galeri/terastaydı. Her şey çok güzeldi. Birçok derginin kapatıldığı bir dönemde böyle bir organizasyonu yapmayı başardıkları için Elle Decor’un yayın direktörü Melda Narmanlı Çimen ve yayın yönetmeni Ebru Kılıç’ı kutluyorum. Yılmaz Zenger’den Aziz Sarıyer’e usta isimler oradaydı.
Yılın tasarımcısı: Can Yalman
Yılın tasarımcısı ödülünü Can Yalman aldı. Can Yalman Nuxx için tasarladığı masa, Numarine için tasarladığı tekneler, Çanakkale Seramik için tasarladığı Reptile ve Orientile duvar kaplaması, Kahve Dünyası için tasarladığı ambalaj ve kahve fincanları, Hisar için tasarladığı çatal-bıçak takımları ile çok farklı alanlarda başarılı olduğunu kanıtladı. Bu ödülü fazlasıyla hak etti. Böyle farklı alanlarda tasarım yapan endüstriyel tasarımcılarımızın sayısı ne yazık ki çok az.
Düşünsenize iki yıl önce Türkiye’de yılın tasarımcısı ödülü Vitra için yaptığı tasarımlar sayesinde dünyaca ünlü Ross Lovegrove’a verilmişti. O zaman bir Türk yerine dünyaca ünlü bir yabancının bu ödülü almasına çok üzülmüştüm.
Elle Decor’un ödülleri uluslararası olması nedeniyle farklı bir boyut da taşıyor. Tasarım alanında en önemli ödüllerden biri. Çünkü ödüllü tasarımcılar Nisan’da Milano Tasarım Haftası’nda diğer ülkelerin adaylarıyla yarışıyor. Sonuçlar Elle Decor’un bütün edisyonlarında açıklanacak. Heyecanla bekliyoruz.
Longtable’da kutlama
Ödül töreninden sonra 1. kattaki Longtable’a indik. Derin Sarıyer’den Selman Bilal’e, Seyhan Özdemir-Sefer Çağlar’dan Can Yalman’a herkes oradaydı. Bir masada Reha Muhtar ve Cengiz Semercioğlu yemekteydi. Hemen arka masamızda 20 kişilik bir grup vardı. Fatih-Fulya Terim ve kızları, Oktay Kaynarca, Fatih Ediboğlu, Mehmet Akif Alakurt, Selin Demiratar... Gecenin ilerleyen saatlerinde Özgü Namal da gruba katıldı. “İyi ki doğdun Fatih” şarkıları eşliğinde şampanyalar içildi. Başka bir masada Gamze Dinçkök yemekteydi.
Yemekler ve sunum çok iyiydi. Izgara dil balığı lezzetliydi. Kokteyllerden jigolo, Victoria’s Secret ve Desperate Housewives’ı denedik. Victoria’s Secret’ın adı kadar tadı da hoşuma gitti.
Kenan Doğulu’nun sürprizi
Longtable ile ilgili bir de çok taze haber vereyim. Longtable’da artık her pazartesi ünlü bir isim ev sahipliği yapacak. Bu akşam Longtable’ın ev sahibi Kenan Doğulu. Hem arkadaşlarıyla eğlenecek, hem piyanonun başına geçip yeni şarkılarını söyleyecek, hem de DJ’lik yapacak. Bakalım Kenan Doğulu da Ozan Doğulu kadar başarılı bir parti sahibi olacak mı?
Hakkasan ve Ulus 29
Ertesi sabah Nişantaşı’nda eski The House Cafe’de, mekânın demirbaşı Ahmet Hakan manzaralı masada pancake’li brunch’la başladım. Kanyon’da Hakkasan’da öğle yemeği ile devam ettim. Hakkasan’ın öğle saatlerinde bu kadar dolu olacağını hiç beklemezdim. Dim sumlar süperdi. Biliyorsunuz artık 35 TL’ye dim sum öğle yemeği mönüsü ve sinema öncesi gelmek isteyenler için de 38 TL’ye fiks mönüleri var. Hakkasan kadar dünyaca ünlü, Michelin yıldızlı bir Çin restoranında bu fiyatlar gerçekten makul sayılıyor. Bu arada aşçı değişti diye yemeklerin kalitesi de değişmiştir diyenler yanılıyor. Ya aşçı değişmemiş ya da değiştiyse de yemekler aynı, bir fark hissetmiyorsunuz.
Herkes burada!
Hakkasan’dan sonra Nişantaşı’nda mağazaları geziyorum. Sonra W otelin barında bir arkadaşımla buluşuyorum. Serdar Bilgili her zamanki gibi yine orada. Trafik saatini de atlattıktan sonra Ulus 29’a gidiyoruz. Ulus 29’da önce bar bölümünde biraz oturuyoruz. Bir masada Ceyla Gölcüklü-Zeki Tanyeri çifti, hemen yanda Polat Alemdar yani Necati Şaşmaz ve yanında bir kız arkadaşı. Pelin Akad ve Can Tanrıyar-Petek Dinçöz hararetli bir şekilde konuşuyor. Sinan-Rebekkah Çetin bir başka masada. Yemeğe geçiyoruz. Kebap yiyen de, black cod fish (siyah morina balığı) yiyen de var. Seçenek çok olunca herkes mutlu. Gecenin ilerleyen saatlerinde Özlem Önal, Ayşe Çavuşoğlu ve Alisdair Dundas geliyor. Biraz sonra da Kaan Boyner ve Emir Tamer... Burcu Esmersoy sevgilisi Cem Alper’le birlikte eğleniyor. Yine çok güzel. Sonra birden gecenin en şaşırtıcı ismiyle karşılaşıyoruz. Aaaa, Tarkan yurda dönmüş!