Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünyanın en önemli lüks saat fuarlarından biri, SIHH. Fuarı lüks saat markalarının yöneticileriyle birlikte gezdim ve bakın neler öğrendim?

İtiraf edelim, saati öğrenmek için artık hepimiz cep telefonlarımıza bakıyoruz. Kol saati giderek işlevini yitiriyor. Statü sembolü olarak bile artık cep telefonları saatlerden daha ön planda. Tabii bu durumda saat de artık ya mücevher ya da mekanik donanımıyla müthiş bir el işçiliği eseri olmak zorunda. Boşuna bu yılki fuarda eskisine oranla daha çok kadın saati dikkat çekmiyor. Kadınlar mücevher, erkeklerse gücü simgeleyen birer sanat eseri görmek istiyor kollarında.
Fuardaki saatleri incelerken saat yapımının da bir sanat olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Mikroskopla kadrana taşların mıhlanmasını ağzınız açık izliyorsunuz. Kadranların hangi farklı malzemelerden yapıldığını görünce şaşırıyorsunuz. Daha önce hiç duymadığınız ve aklınıza asla gelmeyecek eski yöntemler de kullanılıyor yeni saatlerde. Üstüne hayvanlar boyanmış kadranlar, tahtadan yapılmış kadranlar ve granülasyon tekniğiyle binlerce mikro altın topu bir araya getirip eriterek yapılmış kadranlar da dikkat çekiyor. Yapım aşamalarını görünce daha da etkileniyorsunuz. Asıl amaç, yok olan teknikleri canlandırmak ve tabii el işçiliğiyle teknolojiye meydan okumak.

Hangi markalar var?
SIHH’de Cartier, Jaeger-LeCoultre, Baume&Mercier, Van Cleef and Arpels, Piaget, IWC, A. Lange&Söhne, Roger DuBuis, Officine Panerai, Vacheron Constantin, Ralph Lauren, Montblanc’ın standları var.
Fuarın yıldızı, saat ve mücevher markası Cartier. Cartier’nin standı fuarın neredeyse üçte birini kaplıyor. O kadar çok modeli bir arada görünce etkilenmemek mümkün değil. Cartier’de en çok gizli saatler ilgimi çekiyor. Üstü Cartier’nin ikonlarından panterle süslü, içi saat olan, zümrüt püsküllü art deco bir kolye var. İsterseniz panteri çıkarıp kol saati olarak da kullanılabiliyorsunuz, kolyeyi de ayrıca takabiliyorsunuz. Bir tacın pırlantalı süsünün altından saat çıkabiliyor. Bu saati isterseniz kolunuza da takabiliyorsunuz, pırlantalı bir bilezik olarak. Saate bakmak için pırlantalı kapağı açmanız yetiyor.

En sempatik stand: Baume&Mercier
Fuarda en sempatik stand Baume&Mercier’ye ait. Bir Hamptons sahil evi şeklinde yapılmış. Kendinizi gerçekten sıcak bir yerde deniz kenarında tatilde gibi hissediyorsunuz. Cenevre soğuğunu bir anda unutuyorsunuz. Baume&Mercier’nin en çok dikkat çeken koleksiyonu da Hampton adını taşıyor.
Mücevherleriyle tanınan Van Cleef and Arpels’de ise son derece süslü saatler var. İçinde bir balerin olan saatte zamanı görmek için balerinin eteklerini kaldırarak saati göstermesi gerekiyor.
Jaeger-LeCoultre ise dünyanın en ince mekanik saatiyle dikkat çekiyor. Ayrıca Reverso adını taşıyan çift taraflı modeli de artık bir klasik. Geçen yıl tanıtılan Rendez-Vous kadın saatleriyle de iddialılar.
Jaeger-Le Coultre 180 yıllık bir marka. Jerome Lambert, 33 yaşında bu markanın CEO’su olmuş, 11 yıldır bu görevde. Yarın fuar değerlendirmesine Jaeger-Le Coultre CEO’su Jerome Lambert röportajıyla devam edeceğiz.