Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Elle Style Talks’ta Zeynep Fadıllıoğlu neler anlattı? Babylon Çeşme’de neler olacak? Bosphorus Cup’ın 10. yılı...

Önceki akşam Elle Style Talks için Teşvikiye’deki Haaz’da toplandık. Zeynep Fadıllıoğlu konuşuyor, izleyiciler de zaman zaman soru soruyor, zaman zaman lafını kesip uzun uzun konuşuyor. İzleyiciler arasında çok iyi bir konuşmacı olan Nuri Çolakoğlu’ndan Bee Goddess’ın kurucusu Ece Şirin’e renkli birçok isim var. Samimi bir ortam, eğlenceli bir konuşma.
Zeynep Fadıllıoğlu denince çoğumuzun bir önyargısı var aslında. Metin Fadıllıoğlu’nun eşi olduğu için, 29 gibi mekanlara imza attığı için onu eş durumundan iş sahibi olmuş zannedenler bile var. Oysa, öyle değil. Zeynep Fadıllıoğlu İngiltere’de üniversitede bilgi işlem okuyor. Sonra babasının “Cilan eksik kalmasın” diyerek sanat tarihi okumasını istemesiyle başlıyor her şey. Kendisi de İngiltere’de biraz daha zaman geçirmek isteğiyle sanat tarihi okuyor. 12 yıldır Bilgi Üniversitesi’nde tasarım yönetimi bölümünde ders veriyor. Türkiye’de ve yurt dışında çok önemli işlere imza atıyor. Bkz. Şakirin Camii. 2002’de Andrew Martin ödülünü alıyor. Yine de bazen mimar olmadığı için tepki çekiyor, üniversitelerde “İmkanınız olduğu için mi başardınız?” gibi sorulara maruz kalıyor.

Haberin Devamı

Eleştirilere üzülmüş

Şakirin Camii hakkında uzun uzun konuşuluyor. “Çok büyük stres altında çalıştım, kimlik almadan bir tarafa yakınlaşmadan bir enstalasyon gibi yaklaştım” diyor Zeynep Fadıllıoğlu. Camii tasarımı yapan ilk kadın olmasından çok yeni bir şey yaptığı için mutlu. İlahiyatçılardan eleştiri almamış ama bazı mimarlardan gelen eleştirilere üzülmüş. Seviyeli bulmuyor söylenenleri. “Mimar olmadığım için tepki alıyorum. Oysa kreativite ve biçimlendirme farklı şeyler. Mimari açıdan değerlendirmediler, hatalarımı söylemediler, sadece kahve ve lokantaya benzemiş dediler, daha önce lokanta tasarımı yaptığım için” diyor.
İşte bu noktada Nuri Çolakoğlu alıyor sözü. “Eleştirel kafa yok. Neden diye değil, neden olmasın diyen kafa yaratmak lazım” diye başlıyor konuşmaya...
Sonra İstanbul’un ne kadar yorucu bir şehir olduğundan Zeynep Fadıllıoğlu’nun minimalizmi ne kadar fazla bulduğuna, en beğendiği işten para kaybedip en beğenmediğinden para kazandığına kadar konudan konuya geçiliyor.

Haberin Devamı

Psikanalist gibi çalışıyor

“Hayat tarzı yapmaya çalışıyorum” diyor Fadıllıoğlu. Mine Narin giriyor lafa, “Bazıları sadece tasarımcının imzasını istiyor evde, rahat olmak onlar için önemli değil” diye. Bu arada Haaz’da o gün yapılan satışın bir kısmı Mine Narin’in Tohum Otizm Vakfı’na bağışlanıyor.
Zeynep Fadıllıoğlu, müşterileri anlamanın zor olduğunu, bir psikanalist gibi çalıştığını anlatıyor. “Müşterin kadar iyi olabilirsin” diyor. “İyi ki yeni müşteri, yeni zengin var. Uygulayabilme imkanı önemli. Kötü tarafı, paranın el değiştirmesi kültürü tehdit ediyor. Alışığız, çok gördük tekneye apartman katı çıkanları da, sonra yok oluşlarını da. İkinci jenerasyon sanata yatırım yapıyor. Zevki oluşmuş kitle gücünü kaybediyor, serveti kalan müze açıyor, vakıf kuruyor. İhtiyaç, yerleşik servetlerin oluşması” diye ekliyor konu paranın el değiştirmesinden açılınca. “Yeni zenginlere iş yapmak sizi tatmin eder mi?” diye sorulunca cevabı net. “Seni tatmin eden tasarımı beklersen ölene kadar hiçbir şey yapamayabilirsin.”

BABYLON’DAN SON DAKİKA HABERİ

19 Mayıs itibarıyle Bodrum ve Çeşme sezonu açılıyor. Bodrum’da Kuum Beach’i 29’cuların işletmesi en büyük yenilik olacak.
Çeşme’ye gelince, aklıma ilk Babylon geliyor. Çeşme’nin son yıllarda bu kadar popüler olmasının arkasında biliyorsunuz, Babylon var.
Çeşme Marina’daki Monk by Babylon yarın akşam Havana Salsa’yla açılıyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da önemli isimler konuk olacak. Kimler mi? Burhan Öçal, İlhan Erşahin, Della Miles, Ayhan Sicimoğlu, Mitch Woods...
Babylon Aya Yorgi’de de değişiklikler var. Açılış 1 Haziran’da. Hâlâ hazırlıklar devam ediyor. Mimarisi tamamen yenilendi. Biraz Uzakdoğu, Bali havası olacak. Tasarım özellikle çevreye duyarlı yapılıyor, doğal malzemeler tercih ediliyor. Her cumartesi gecesi bir Babylon klasiği olan ‘Oldies But Goldies’ olacak. Konser programları henüz belli değil. Heyecanla bekliyoruz.

BOSPHORUS CUP 10 YAŞINDA

Tam 10 yıl geçmiş. Boğaz’daki ilk yelken yarışı ‘Bosphorus Cup’tan beri. Orhan Gorbon ‘Shop & Miles Bosphorus Cup’ı Boğaz’da başlattı, sonra büyüttü. Bu yıl Turgutreis ve Göcek’te de yarışlar olacak.
Geçen yıl kupayı kazanan Provezza 6 takımı ‘Les Voiles de Saint Tropez’de Türkiye’yi temsil etti ve kendi kategorilerinde birinci oldular. Yarışı yerinde izlemiş biri olarak Provezza 6’nın heyecanını ve mutluluğunu paylaşma şansım da olmuştu. Bu yıl da böyle başarılar bekliyoruz.
Bosphorus Cup yarın Caddebostan’da başlayacak, tam dört gün sürecek. 100 teknenin katılması bekleniyor. Kazanan Can Yalman’ın tasarladığı kupayı alacak. Ödül töreni ve 10’uncu yıl özel kutlaması 25 Mayıs akşamı Suada’da.