Vogue Uomo’nun Yayın Yönetmeni Gianluca Cantaro’dan Ece Sükan’a, Apple, Calvin Klein, Fendi gibi markalara danışmanlık veren Troy Nachtigall’den Erdal Matraş’a önemli isimler Leyla Alaton moderatörlüğünde bir araya gelirse ne konuşur?
Ruken Mızraklı’dan duydum, TÜYAP’ta İstanbul Deri Fuarı’nda Leyla Alaton’un moderatörlüğünde bir panel gerçekleşeceğini. Gerisini dinlemeden, “Tamam gelirim” dedim. Cuma trafiğinde Beylikdüzü’ne gitmeyi göze aldım, Leyla Alaton’un ne kadar harika bir konuşmacı olduğunu ve tabii Ruken Mızraklı’nın deri sektörü için ne kadar çalıştığını bildiğimden.
Panelin konusu “Deri + Yaratıcılık = Lüks”. Konuşmacılar Vogue Uomo Genel Yayın Yönetmeni Gianluca Cantaro, Avrupa Tasarım Enstitüsü (IED) Genel Direktörü Alessandro Colombo, tasarımcı ve danışman Troy Nachtigall, Türkiye Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Erdal Matraş, moda editörü Ece Sükan, Braccialini’den Roberto Guelfi ve The Bridge’den Mattia Porciatti.
Leyla Alaton deri sektöründeki kendi tecrübesiyle açıyor paneli. ABD’de üniversite öğrencisiyken İstanbul’dan aldığı örgü deri kemerleri ABD’de sattığını ve kısa sürede kemerleri aldığı Gön Deri’nin ABD’ye 2 milyon dolarlık kemer satışı yaptığını anlatıyor.
Sonra sözü Erdal Matraş alıyor, Türk deri sektöründeki hatalardan bahsediyor. Daha sonra Ece Sükan danışmanlığa önem verilmediğini anlatıyor, kendisinden örnek vererek. “Markalar beni celebrity olduğum için tercih etsin istemiyorum, ben yurt dışındaki gelişmeleri de takip ederek kendi vizyonumu geliştiriyorum, markalar beni vizyonum için tercih etmeli” diyor. Hemen arkasından Avrupa Tasarım Enstitüsü Genel Direktörü Alessandro Colombo Türk öğrencilerinden ne kadar memnun olduklarını anlatıyor. “Biz İtalyanlar çok büyük bir hata yaptık, gençlere yatırım yapmadık, onları yeterince dinlemedik, şimdi bunun acısını çekiyoruz, siz bu hatayı yapmayın” diyor.
Önümüzde uzun yol var
Sırada Apple, Calvin Klein, Fendi, Jean Paul Gaultier gibi markalara danışmanlık yapan Troy Nachtigalli var. En etkileyici sunumu o yapıyor. Gelecekte bizi nelerin beklediğini anlatıyor. Apple’ın teknolojiyi moda olarak pazarlamasını istediğinden bahsedip böyle bir devirde modanın da teknolojiyle pazarlanması gerektiğinin altını çiziyor. Türk derisi hakkında İstanbul’a gelmeden önce fikir sahibi olmadığını, daha iyi tanıtılması gerektiğini anlatıyor.
Vogue Uomo’nun yayın yönetmeni Gianluca Cantaro ise “Global yaratıcılığa, tasarımlara ihtiyacınız var. Dünyaca ünlü bloggerları moda haftasına davet etmelisiniz, uluslararası tasarımcılarla işbirliği yapmalısınız” diye önerilerde bıulunuyor. Hüseyin Çağlayan, Rıfat Özbek ve Ümit Benan’ın kendi köklerinden yola çıkarak anlattıkları hikayelerinin ne kadar başarılı olduğunu örnek veriyor. Ece Sükan hikaye anlatmanın öneminden bahsediyor. Erdal Matraş yenilik, tasarım ve ar-ge’ye önem vermek gerektiğini vurguluyor. “Deri, sanatla, tasarımla birleşmeli” diyorlar sonunda. Bunun üzerine “Sanat deriyle buluştu” projesini, Lolita Asil, Suzy Hug Levy ve Yücel Kale’nin işlerini görmek üzere salondan ayrılıyoruz.
Panelden çıkan sonuç, deri sektöründe uluslararası markalar yaratabilmek için daha uzun bir yol var önümüzde. Ama belli olmaz, Leyla Alaton’un dediği gibi artık yerli yatırımcılar uluslararası markaları satın alarak da bu süreci hızlandırıyor. Panelden çıkan diğer sonuç, Leyla Alaton’u kendi talk şovunu yapmaya bir an önce ikna etmeli...
R.I.P MEHMET ULUĞ!
Ölüm kimseye yakışmıyor, ama bazı kişilere daha da yakışmıyor. Mehmet Uluğ, kendisini tanıyan tanımayan birçok insanın hayatını güzelleştirdi. Canlı izlemeyi hiç ummadığımız müzisyenleri ayağımıza getirdi. Babylon gibi efsane bir yer yarattı. Çeşme’nin bile Bodrum’a rakip olması Babylon’un Çeşme çıkartmasıyla oldu. Pozitif ile şahane organizasyonlara imza attı.
İşte o yüzden “Hayal bile edemezdik, gerçek oldu” dediğinde aslında hepimizin duygularına tercüman oldu. Hayatımıza kattıkları için ne kadar teşekkür etsek az. Sayesinde müzik hiç susmayacak. Çok erken, çok büyük bir kayıp. Tüm sevenlerinin başı sağolsun.