İnternetten alışveriş yapanları anında tavlayacak bir site: morhipo.com. Farkını Cem Boyner’den dinledim. Etkilenmemek mümkün değil
Önceki gün İstinye Park’ta morhipo.com’u Cem Boyner’den dinlemek üzere toplandık. Baştan söyleyeyim, Cem Boyner çok iyi bir konuşmacı. Hiç ilgilenmediğiniz bir konu hakkında konuşsa bile onu saatlerce dinleyebilirsiniz. Öyle bir etkisi var.
Bir araya gelme sebebimiz morhipo.com, Boyner Holding’in kurduğu yeni bir alışveriş sitesi. İlk duyduğumda, “Bir bu eksikti!” dedim. Her gün açılan alışveriş sitelerine bir yenisi daha eklendi. Üstelik Beymen’in sloganı olan “Koşulsuz müşteri memnuniyeti” farkıyla. “Cini bir kere şişeden çıkardık. Şimdi müşteri her gün daha fazlasını istiyor” diyor Cem Boyner. morhipo’nun en büyük artısı müşteriyi çok iyi tanıyor. Zaten Cem Boyner de bunun altını çiziyor, “Rakiplere bakmadık, müşterilere baktık” diyor.
Çift sarılı yumurta
Morhipo’yu ‘çift sarılı yumurta’ya benzetiyor. Neden mi? Site içinde iki bölüm var, biri exclusive yani indirimli sezon sonu ürünler, diğeri ise sezon ürünleri. Sezon ürünlerinde de yüzde 5-20 arasında indirimler olacak.
Tabii yurt dışından gelen siparişler gibi gümrüğe takılma gibi bir durum da ortadan kalkıyor. Fiyatlar da yurt dışıyla aynı olursa tadından yenmez. Ama 170 dolarlık jeanlerin Türkiye’de 650 TL’ye satıldığını da biliyoruz. Nedeni vergiyse, H&M de bu vergiden nasibini almıyor mu? Peki onlar nasıl bütün dünyada fiyatları aynı tutabiliyorlar?
Morhipo’ya dönelim. İstanbul içinde 24 saatte teslimat garantisi veriyorlar. 24 saat içinde siparişiniz teslim edilemezse kargo ücreti ödemiyorsunuz. Cem Boyner “Fikri Domino’s Pizza’dan aldık” diyor. Tabii bu noktada “Domino’s pizzadan para almıyor, siz de üründen almasanız” demek geliyor içimden, ama kendimi tutuyorum.
Morhipo’nun başka artıları da var. Her alışverişten hipopara kazanıyorsunuz, hipopara hediye çeki yerine geçiyor. Ayrıca siparişleri bir tuşla iptal etmek de mümkün.
İnternette iade süresi genelde yedi günle sınırlı. morhipo’da alışverişte 30 gün içinde memnun kalmadığınız ürünü iade edebiliyorsunuz. Üstelik iade için kargo ücreti ödemeniz de gerekmiyor. Yurtiçi Kargo’ya ürünü bırakmanız yeterli. Kargo ücretini morhipo karşılıyor.
Boyner Holding’de uzun süre tartışmışlar, “İadenin kolaylaşması satışı olumlu mu yoksa olumsuz mu etkiler?” diye. Daha kesin bir sonuca varmamışlar. “3-4 ayda belli olur” diyor Cem Boyner. Kendi internet alışverişlerime dayanarak iade imkanı varken çok daha rahat alışveriş yapabileceğimi biliyorum. Bir de bütün bunların üzerine altı aylık taksit imkânı da var.
Müşteri ilişkisi de artı
En önemli artılardan biri de müşteri ilişkileri konusunda. “Aradığınız ya da mail attığınız zaman karşınıza gerçek bir insan çıkacak, otomatik yanıt sistemi değil. Gelen maillerde yazım hatası da olabilir, ona takılmıyoruz. Plastik değil, gerçek olması önemli” diyor Cem Boyner.
Ee, artık neredeyse almayanı dövüyorlar durumu söz konusu.
Morhipo.com dün açıldı.80 bin adet ürün satışa çıktı. Mudo gibi Boyner Holding dışındaki markalarla da işbirliği yapılmış. Tabii Beymen bünyesinde satılan yabancı markalar da var.
morhipo’yu Cem Boyner’den dinledikten sonra korktum. Neden mi? Önce kendimi bildiğimden. Sonra da böyle bir sitenin benim gibi birçok kişide bağımlılık yapabileceğinden.
Yeme-içme dünyasından soğutan yarışma
Show TV’de ‘Masterchef’ diye bir yarışma programı var. Her denk geldiğimde kendimi bir korku-gerilim filmi izler gibi hissediyorum.
Üç kişilik jüride Cipriani’nin şefi Batuhan Zeynioğlu, Mimolett’in şefi Murat Bozok ve Eksen Group’un sahibi Erol Kaynar var. Şef olmak için onlarca kişi yarışıyor, jüri üyeleri de her yemeğin tadına bakıp fikirlerini söylüyor. Zor iş ama tabii herkese sürekli hakaret yağdırmak için geçerli bir neden de değil.
Kaynar hakaret etmiyor
Aralarında bir tek Erol Kaynar kimseye hakaret etmiyor, ama o da gerilimi artırıyor. İzlediğim son bölümde bir yarışmacıya buz gibi bir sesle ‘Kötü haberi kocana sen mi vereceksin?’ diye diye ortalığı öyle bir gerdi ki, zannedersiniz vereceği ölüm haberi. Meğer, yarışmada kaldın, kocanı daha göremeyeceksin demek istiyormuş.
Bu arada Batuhan Zeynioğlu yarışmacılara kök söktürüyor, üstüne de hakaret ediyor. Sonradan Elif Berköz Ünyay’a verdiği röportajda öğreniyoruz ki, ‘işyerinde daha da beter’miş.
Yarışmacılar da artık formülü bulmuş. Baştan “Yapamadım”, “Hata yaptım” gibi acındırıcı cümlelerle jüriyi sakinleştirmeye çalışıyorlar.
Müşteriye de saldırabilirler
Tamam, yabancı bir format bu. Format gereği, reyting için yapılıyor. Gordon Ramsey de ‘Hell’s Kitchen’da neler neler yapıyordu, ama böyle değildi işte. ‘Masterchef’in bende yarattığı etki yeme-içme sektöründen soğumak oldu. Daha önce de ‘Project Runway’de jüri üyesi olan moda tasarımcısı Michael Kors için aynı şeyleri hissetmiştim. Tasarımlarını beğensem de onu jüri üyesi olarak izledikten, konuşmalarını dinledikten sonra “Bir daha Michael Kors ürünü almam” demiştim. Şimdi de ‘Masterchef‘ jürisi için aynı hisler içindeyim. Herkesi böyle aşağılayan şeflerin restoranlarına gidip yemek yemek istemiyorum. Çünkü her an yarışmacılara olduğu gibi müşterilere de saldırabilirler.