Sağlıklı yemek, makul fiyat
Dim Sum, The House Cafe’nin hemen yanında, restoran-bar tarzı bir yer. Burada hızlı bir yemek yiyip 20 dakika içinde kalkabiliyorsunuz. Bütün dim sumlar beş Çinli şef tarafından elle hazırlanıyor. Buharda, ızgarada, fırında ve kızarmış çeşitleri var. Buharda wasabi ve karidesli çin mantısı nefis. Sebzeli, deniz ürünlü, tavuklu, etli seçenek çok.
Fiyatlar makul. Bir tabak Çin mantısının fiyatı 6.5-10 TL arasında değişiyor. Dim sum dışında çorba ve çıtır ördekli ya da acılı deniz mahsullü gibi salata çeşitleri de var.
Yemekle birlikte Çin çayı içmenizi öneriyorlar. Özellikle de top halinde sıcak suya attığınızda çiçek açan çayları. Benim en çok hoşuma giden bu çayları şarap kadehlerinde sunmaları. Bir yandan çok sağlıklı bir yasemin çayı içiyorsunuz, bir yandan da kendinizi şarap içiyor gibi hissediyorsunuz. Soğuk bir şey içmek isterseniz de bu sağlıklı çayları maden suyuyla karıştırıp buzlu yapıyorlar. Tabii mönüde şarap ve kokteyller de var. Eve servis ve catering hizmeti de veriyorlar. Dim Sum bu lezzeti ve fiyatları korursa yakında bir zincir olur. Zaten şimdiden Nişantaşı ve Bebek’te yer bakmaya başlamışlar. Geç kalmadan deneyin.
Tel: 0212 345 70 48
Haftanın sözü
Bu hafta evlilik programlarından birinde evlenmek isteyen kadın, adamı daha iyi tanımak için özelliklerini soruyor. İlk soru: ‘Karizmatik misin?’ Adamın cevabı son derece net: ‘Hayır, emekliyim.’
Masumiyet Müzesi açılmalı
Orhan Pamuk dünya çapında değerli bir yazar. Dünyanın en önemli üniversiteleri Harvard ve Columbia onu el üstünde tutuyor. Bir konuşma yapması için her şeyi yapıyorlar. Bizde ise kalıcı bir eser bırakmak istiyor, herkes karşı çıkıyor. Zaten biri çıkıp başarılı oldu mu, para kazanmaya başladı mı hemen ona düşman kesiliyoruz.
Orhan Pamuk geçen hafta Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın Masumiyet Müzesi’ne verdiği desteği iade etme kararı aldı. Bu aslında Orhan Pamuk’un hevesinin ne kadar kırıldığının bir göstergesiydi. Ama nedense kimse umursamadı. Hatta zaten o parayı hak etmiyordu diye düşünenler de oldu. Onu yağmacılıkla suçlayanlar da. Orhan Pamuk kendi parasıyla satın aldığı bir binada romanının müzesini açmak istiyor. Turistleri İstanbul’a, Çukurcuma’ya çekecek bir proje. Beşinci sınıf Türk filmlerine bile sponsor olunuyor. Ama Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın Nobelli bir yazara destek vermesi bu ülkede hala kabul görmüyor. Ajans Başkanı Şekib Avdagiç ‘Değer verdiğimiz bir projeydi. Yüzde 70’ini zaten kendisi karşılayacaktı. Bunun adı sözümona yağma oldu’ diyor.
Orhan Pamuk şimdiye kadar aldığı parayı faiziyle ödeyeceğini açıkladı. Ajans dışında kimse de çıkıp ‘Bu Orhan Pamuk’un hakkı, almalı’ demiyor. Orhan Pamuk’u ikna edecek hiçbir girişimde bulunulmuyor.
Bu gidişle Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi’ni açmaktan tamamen vazgeçerse hiç şaşırmam. Umarım öyle olmaz.