Dot, sekizinci yılında sezonu yeni oyunu ‘Sarı Ay’la açtı. ‘Sarı Ay’ı izleyip de etkilenmemek mümkün değil. Müthiş bir oyunculuk ve fiziksel performans. İşte bu vesileyle, Dot’un bize neler kazandırdıklarına bakalım
Son zamanlarda beni en çok heyecanlandıran şey, Dot’un yeni oyunu ‘Sarı Ay’ oldu. Dot, sekizinci yılını kutluyor ve izleyicileri hâlâ her yeni oyunu için heyecanlanıyor. İşte bu süreklilik bizim hiç alışık olduğumuz bir şey değil aslında. Bunu koruyabilmek de çok önemli. Kurucuları Murat-Özlem Daltaban ve Süha Bilal’i kutluyorum.
Bir Dot oyunu izlemek, hem “Bizde de böyle işler yapılıyor” diye hem de izleyici kitlesini görüp mutlu olmak demek.
‘Sarı Ay’da dekor yok, kostüm yok, saç-makyaj yok. Oyuncular en doğal halleriyle sahnede karakterden karaktere bürünüyor. Arada karakterlerinden çıkıp hikayeyi anlatıyorlar, yorumlar yapıyorlar. Hepsi sahnede devleşiyor. Klasik tiyatrodaki abartılı oyunculuk burada yok.
Dot, son oyunlarında oyunculuğun yanı sıra fiziksel performansı da ön plana çıkarıyor. Oyuncular, hikayeyi bedenleriyle anlatıyor. Fiziksel performanslarına ve koreografiye de hayran kalıyorsunuz.
‘Sarı Ay’ın diğer Dot oyunlarından en büyük farkı, kahkahalarla güldürüyor olması. Dot oyunlarında yüzleşmeye, gerilmeye ve sarsılmaya alışığız. Ama şimdi günümüzün ruhu yakalanmış ve gülme ihtiyacımız karşılanıyor.
‘Sarı Ay’, çok iyi yazılmış bir oyun. Müthiş detaylar var. Kimlik bunalımları ve kendini bulmak için geçilen yollar anlatılıyor. Ama daha fazlası anlatılacak gibi değil. Yazar David Greig, çeviren ve yöneten Pınar Töre çok iyi bir iş çıkarmış. Gizem Erdem, İbrahim Selim, Kaan Turgut ve Su Olgaç, ilk oyunda tek kelimeyle harikaydı. Böyle bir ekip kurmak da, bu kadar yetenekli kişinin bir araya gelip egolarına yenilmemesi de büyük bir başarı.
Şimdi sırada yeni oyunlar var. Dot kendini sürekli yeniliyor, asla rehavete kapılmıyor. “Nasılsa izleniyor” diye bir oyunda takılı kalmıyor. Hatta Dot’un artık üç oyunluk bir sezon kartı bile var. Bir an önce edinmek lazım.
Hatırlatalım, bu sezonun ilk oyunu ‘Sarı Ay’ çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesileri saat 21.00’de Maçka G-mall’da. ‘Sarı Ay’da Lee’nin Leyla’ya dediği gibi bitirelim, ‘Geliyor musun? Yoksa geliyor musun?’
GARAGE SALE’i KAÇIRMAYIN!
Garage sale akımı aldı başını gidiyor. Artık mağazalar da indirim sezonunun ardından garage sale düzenliyor. Beymen’in halen Ataköy Galleria’da ve Ankara Kavaklıdere’de devam eden garage sale’i görülmeye değer. Christian Louboutin ayakkabılardan Marc Jacobs aksesuarlara, yok yok. Yarın sonra erecek etkinlik, 6 Ekim itibarıyla Beymen Blender Tünel’de devam edecek, 16 Ekim’e kadar. İlgilenenlere duyurulur!
TÜRK-iTALYAN YEMEKLERi GÜNÜ
Bugünü bir program önerisiyle bitirelim. Maçka Parkı’nda Türk ve İtalyan yemekleri şenliği var. Şişli Belediyesi ve iyiyemek’in organize ettiği şenlikte tanınmış Türk ve İtalyan şefler hünerlerini sergileyecek. Şenlik, saat 12.00’de başlıyor, 19.00’a kadar devam ediyor. Giriş ücreti, 45 TL. Gelirin bir kısmı Şişli Meslek Yüksek Okulu’ndaki öğrenciler yararına Çaba Derneği’ne bağışlanacak.