"O bile hasta oluyorsa diyeceklerdi"
Düşünsenize kaç kişi televizyon şovu için kolonoskopi yaptırabilir? Biliyorsunuz, kolonoskopi sırasında hiç beklemediği halde bağırsağında polip bulundu. "Şov gerçek oldu" diye özetliyor. Kolonoskopiden bir gece önce çok acıktığını ve dayanamayıp evde mercimek yediğini anlatıyor. İyi çiğnersem gözükmez diye düşünüyor. İş hastalığa gelince doktorluk falan kalmıyor, her hasta gibi o da doktorunu kandırmaya çalışıyor ama başaramıyor.
Neyse ki mayısta yapılan kolonoskopi temiz çıkmış. "Eğer daha ciddi bir şey geçirseydim herkes sağlıklı beslenme, düzenli spor ve sigara içmemenin işe yaramadığını düşünecekti" diyor. Haklı da, hepimiz onun hastalığını duyduğumuzda böyle düşünmedik mi? "Oysa genetik de çevresel toksinler de çok önemli" diyor. Örneğin, çocuklarına cep telefonunda konuşmayın, SMS atın diye tembihliyor. Cep telefonunu üstünde taşımıyor, yatak odasında bulundurmuyor. "Sağlıklı yaşamım hastalığı atlatmamda çok etkili oldu" diye devam ediyor. Sonra da üzüntüyle ekliyor, "Bazen kalp ameliyatına girerken hastama bakıyorum, gerçekten kendi yaptıklarıyla kendisine nasıl zarar verdiğini hiç bilmiyor."
Tanrı sendromu var mı?
Küçük bir not, hâlâ perşembeleri ameliyat yapıyor. "Cerrahlarda tanrı sendromu oluyor sonuçta cerrahi, kontrol edilmiş kibir" diyor. "Bir insanın göğsünü açıp kalbini çıkarıyorsunuz, sonra normal olmanız beklenemez" diye ekliyor.
Time’daki yazı için 6 hafta çalışmış. "Şovdan daha zordu benim için, ne demek istediğimi biliyordum ama okuyucuyla duygusal bağ kurmak önemli, yoksa faydasız olurdu."
Şifacıları çok önemsiyor. Eşi Lisa şifacı, reiki yapıyor. "Atalarımızdaki o bağı biz kaybettik, tekrar kurmak gerekiyor. Kendi hayatınızı siz kontrol ediyorsunuz, gücünüzün farkında olmalısınız" diyor.
"Şovmen gibi hissetmiyorum"
Peki ya şov dünyası? "Şov dünyası çok farklı. Tıpta kötü gidiyorsan söylüyorlar, şov dünyasında söylemiyorlar." En çok reyting zayıflama, kanser ve güzel yaşlanma konularında alınıyormuş. "Herkes siyasete meraklı değil, ama herkes kendi sağlığına meraklı" diyor.
Oprah’dan gelen ‘Senin başarın benim başarım, tadını çıkar’ e-mailini okuyor. "Şovmen gibi hissetmiyorum, kimse benden imza ya da resim istemez. Herkes bilgi ister" diyor. Oprah Show’un son bölümüne konuk olarak katılmış. Orada Tom Cruise’dan Rosie O’Donnell’a herkes sağlık sorusu sormuş ona. Sırf bu yüzden New York’ta gece çıkmadığını anlatıyor. Eğlenecekse aile arasında eğleniyor.
"Eşim benim hep önümdeydi"
Aileyi çok önemsiyor. Emmy’sini eşi Lisa’ya vermiş. "Onun sayesinde New York’a geldim, Oprah’yla tanıştım" diye anlatıyor. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır denince "Lisa benim hep önümdeydi" diyor. En içten haliyle.
Politikaya atılacak mı?
Peki politikaya atılacak mısınız diye sorunca "Daha değil" diyor. "Amaç servis vermekse, bu şovla daha çok insana ulaşıyorum." Yeni bölümleri heyecanla bekliyorum.