Twitter ve Ekşi Sözlük yıkılıyor, ‘Efes Pilsen Spor Kulübü kapatılacak mı?’ diye. Mehmet Tez Milliyet Pazar’da çok doğru yazdı, ‘Kültürel kıyamet yasa tasarısı’ diye. Ama nedense bu yasa tasarısı bir Emek Sineması kadar ses getiremedi. Neden bahsediyorum? Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun yeni yönetmelik taslağından. Bu yasa tasarısına göre ‘Çocukları ve gençleri hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinlikler ile bu nevi etkinliklerin tanıtımında ve etkinliğin gerçekleştirileceği mekanlarda, alkollü içki markaları veya alkollü içki markalarını çağrıştıracak nitelikteki unsurlar kullanılamaz’. Tabii burada genç tanımının 15-24 yaş arası için yapıldığını da hatırlatalım. Bu ne demek oluyor? Müzik festivallerine, konserlere, sergilere, kısaca hiçbir kültürel etkinliğe içki firmaları sponsor olamayacak. Sponsorsuz hiçbir şeyin yapılamadığı bir dönemdeyiz. Büyük firmalar festivallere sponsor olmazsa festivaller de yalan olur. Festivalin adını her duyan koşup içki almıyor ya da zilzurna sarhoş olmuyor. Ama nedense bu yasaklar zihniyetini düşündükçe efkarlanıyor insan.
Hadi iyimser olalım, etkinliklere başka sponsorlar bulunacağını düşünelim. Çok düşük bir ihtimal de olsa. Peki ya Efes Pilsen Basketbol Takımı’na ne olacak? Alkollü içki üreticileri sporda sponsor olamayacak. Bu yüzden yılların Efes Pilsen Spor Kulübü kapanacak mı, yoksa isim mi değiştirecek? Bir açıklama bekliyoruz.
Özpetek hangi restoranın mutfağına girecek?
Son filmi ‘Serseri Mayınlar’ ile Tribeca Film Festivali’nden özel jüri ödülü aldı. Filmlerinden yemeğe olan ilgisi açıkça belli oluyor.
Ferzan Özpetek İstanbul’a geldiğinde bütün röportajlarını aynı mekanda, aynı masada veriyor. Nerede mi? Şişhane’deki Public’te özel bir masası var. Mekanı çok seviyor. Hatta o kadar seviyor ki ‘İstanbul’a bir dahaki gelişimde mutfağa girip yemekleri ben yapmak istiyorum ama müşterilerin haberi olmasın’ bile demiş. Bakarsınız yakında Ferzan Özpetek’in ellerinden bir makarna yeriz.
Rio Lucca’ya geldi!
Pazartesi gecesi Lucca’da Ömer Karacan’ın ‘Abstract Brazil’ sergisinin açılışı vardı. Fotoğraflar etkileyiciydi. Hatta bir ara ‘Bunları gerçekten Ömer Karacan mı çekmiş?’ diye konuşuluyordu. Bu arada Ömer Karacan ‘Brazil’ yazılı yeşil-sarı tişörtü ve ayakkabılarıyla kendini Brezilya müziklerine kaptırmış dans ediyordu.
Ece Sükan iPhone’uyla sergide yer alan fotoğrafları görüntülüyordu, Twitter’da follower’ları ile paylaşmak için. Selim Hamamcıoğlu herkesin heyecanla beklediği, günlerce konuşulan geleneksel yaz partisini 29 Mayıs’ta vereceğini müjdeledi. Tarih kesin, ama mekan bugünlerde belli olacak. Gecenin en güzel kadını yine Özlem Önal’dı.
Bütün sigara içenler her zamanki gibi kaldırıma taştı. Artık içerisi tıklım tıklım olmuyor. Lucca nedense hiç bozulmuyor. Bir de Emir Uras öyle bir dekor yapmış ki, hangi sergi gelirse Lucca’ya yakışıyor.